Mustafa Kemal Atatürk, önce annesi
Zübeyde Hanım’ın ısrarı ile Mahalle Mektebi’ne
kaydolmuş, daha sonra ise babası
Devamı için
tıklayınız... Makbule Hanım Ağabeyi Atatürk’ün bir
insan olarak çeşitli yönlerini de içtenlikle anlatır.
Ağabeyinin çocukluk yıllarına dair
Devamı için tıklayınız... Atatürk, doğruyu söylemekten asla
çekinmezdi. "Ben, düşündüklerimi daima halkın huzurunda
söylemeliyim.yanlışım varsa
Devamı için
tıklayınız...
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet,
muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne
temeli budur. Bu temel, senin, en
kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden
mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün,
İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak
için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin!
Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali
görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile
aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş,
bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş
olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere,
memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ
hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî
menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi,
vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun
kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927 Benzer Konular
Atatürk'ün Öğrenim Hayatı
Atatürk'ün Anıları
Atatürk'ün Kişisel Özellikleri