gelisenbeyin.net Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası > Teknoloji Tasarım > Teknoloji ve Tasarım Bilgileri
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Teknolojinin Zararları

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
gelisenbeyin Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge
gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT

Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006
Konum: Istanbul
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 4737
  Alıntı gelisenbeyin Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Teknolojinin Zararları
    Gönderim Zamanı: 15-Ocak-2014 Saat 15:59
Teknolojinin Zararları

1-Teknolojiyi uzun süre sınırsız kullanmak beyine zarar verir mi?
Uzun süre teknolojik aletler kullanmanım beyne zarar verdiği kesinlikle doğru.Beyinin elektriksel aktivitesini ve işleyişini bozar.
Çevreye yaydığı ışınlar beyin hücrelerine zarar verir.Beyin hücresinde oluşan bu hasar sonucunda bir çok hastalık ortaya çıkabilir veya daha sonraki yıllarda ortaya çıkabilen hastalıklar daha erken dönemde görülebilir.

Epilepsi denen hastalık yani sara hastalığı beynin elektriksel aktivitesinin bozulması ile giden hastalıktır. Uzun saatler bu enerjiyle temas halinde olmak epilektik nöbetleride tetikleyebilir.
2-Bilimsel olarak telefonda konuşma süresi bir günde en fazla kaç dakika olmalı?
Günümüz teknolojisinde telefonon içinde facebook,twitter,google arama motoru ....gibi bir çok bilgisayar teknolojisi mevcuttur.Kişi telefonu konuşma dışında da yanından ayırmamaktadır.Dolayısıyla telefon durmadan çevreye zararlı enerji yaymaktadır.
Telefonla konuşurken beynimize çok yakın kulak hizasında telefonu tutmaktayız .
Yakın temas yayılan bu enerjinin beyin hücrelerine ve işleyişine zarar verdiği bugün için kanıtlanmıştır.Zorunluluk dışında sohbet amaçlı telefonla konuşmamak gerekir.Ne kadar kısa süreli konuşursak zararlı ışınlara o kadar az maruz kalırız.
Bunun yanında telefonu sosyal medya takbi için amaç dışı kullanmamak gerekir.

3-Teknoloji yüzünden beynimiz tembelleşiyor, daha çok unutuyoruz. Bunu nasıl önleyebiliriz?
Teknoloji beynin kullanılmasını azaltır.Son zaman da ne sorulursa sorulsun özellikle gençler ve çocuklar sorunun cevabını bilgisayarda arar oldular. Bu durum özellikle beyni gelişmekte olan çocukların düşünce gücünü ,öğrenme kapasitesini azaltmaktadır.
Beyin çalışmazsa bir süre sonra düşünce fonksiyonu yavaşlar ve unutkanlıklar kaçınılmaz olur. Bunamamak için tüm bilimsel yayınlar bumaca çözün ,kitap okuyun , beyin egzersizleri yapın der .Malesef son zamanda bulmacanın bile cevabı bilgisayarda aranır oldu.
4-Teknolojik aletler ne tür hastalıklara yol açıyor?
Teknolojik aletlerin beyne fiziken yaptığı zararalar tüm dünyada ispatlanmıştır.
Son zaman yaptığı ve tedavisi şart oaln diğer bir sorunda BAĞIMLILIKTIR. Hatta yapılan araştırmalar teknoloji bağımlılarının sıgara ve alkol bağımlılığından daha fazla sayıda olduğunu göstermektedir.Bu bağımlılık ikili ilişkileri zedelemekte ,iletişimi koparmakta ,boşanmalara ve iş kayıplarına sebep olmakta ve kişiyi asosyal yapmaktadır.
Herkes her yerde yanında telefon taşımakta ,her yaptığını sosyal medyada paylaşmakta ve sabah kalkar kalkmaz teknolojik aletlerin başına oturmaktadır.
Sıgara ve alkol nasıl belli yaşa kadar yasaksa bazı teknolojik aletlerinde çocuklarda kullanımı yasaklanmalıdır.Çünkü çocuklarda bağımlılığın yanında bu aletlere bağımlı kalmak beynin zeka gelişiminide olumsuz yönde etkilemektedir.Bir süre sonra teknolojik aletlerden kurtulmak için merkezlerin kurulması şart hale gelecek.

5-Teknolojik aletlerin ortaya çıkardığı sağlık sorunlarının tedavisi var mı? Yoksa teknoloji bedenimizde geri dönüşü mümkün olmayan hasarlar mı bırakıyor?
Beyinde ve sinir sisteminde oluşan kalıcı hasarların düzelmesi mümkün değil.Beyin elekrtiksel aktivitesi bozulmuşsa veya hücrelerde tam hasar oluşmamıssa tedavi mümkündür. Fakat teknolojik aletlerin yaydığı ışınların hücrede hasar yaptığı bilinmekle beraber ne tür bir hasar yaptığı tam olarak bilinmemektedir.
Demans, parkinson,beyin tümörü ...gibi hastalıkları bu zararlı ışınları tetikleyebilir.Epilepsi beyindeki elektriksel ektivite bozuklugundan kaynaklanır.Uzun süre teknolojik aletler kullanmak bu hastalığı tetikler.
Buna benzer kalıcı veya kalıcı olmayan bir çok hasar sinir sisteminde ve beyinde oluşur.
6-Teknolojik aletlerin yaratacağı rahatsızlıklardan kendimizi korumamız mümkün mü?
Günümüzün çalışma koşullarında teknolojik aletleri kullanmamak mümkün değil.Fakat süreyi olabildiğince kısa tutmak bizim elimizde.Son yıllarsa 24 saat yanımızdan ayırmadığımız telefonlar içinde bir çok teknolojik iletişim aracını da barındırmaktadır.Yanı başımızda açık olan bu telefonlar durmadan zararlı işin yaymakta ve bize zarar vermektedir. Bu yüzden telefono mümkün olduğunca az zaman aralıkları ile telefon amaçlı kullanmak gerekir.Özellikle gazeteleri ve kitapları kesinlikle bilgisayardan okumamak gerekir.Mumkün olduğunca soyal medyayı kullanmak sağlığmız açısından önemlidir

7-Teknoloji düşünmemizi, konuşmamızı bile etkiliyor. Gençler üzerinde yapılan araştırmalar aşırı teknoloji kullanımı sonucunda aksanlarının bozulduğunu göstermiş… Bu neyden kaynaklanıyor?
Teknoloji düşünce gücümüzü zayıflatır.

Sosyal hayattan koparır,hayal kurmayı,sanatsal aktiteyi,sosyallıgı ve kıvrak zekayı kontrol altında tutan sağ beyni pasifize eder.Bundan dolayı gençlerin düşünce gücü azalır,kelime hazinesi azaldığı için konuşma akıcı olmaz. Bunun yanında teknolojil aletlerin yaydığı işınlar beyin hücresini ve emirleri kasa götüren ve kas hareketini sağlayan sinirlere zarar verir .
Hareketle ilgili bu hasara aksonal hasar denir.
8.Evimizdeki wi-fi teknolojisi, başucumuzda bulunan iPad, iPod, iPhone'lar… Gece internet bağlantısını kapatıp teknolojik cihazları salonda bırakıp öyle mi uyumaya gitmeliyiz?
Yatak odasında teknolojik alet olmamalı mı?
Sadece yatak odasında değil tüm yaşam ortamlarında bu aletleri kendimizden olabildiğince uzak tutmamız gerekir.Tabiki uyku halindeyken kesinlikle bu alaetleri oda dışında ve kapalı tutma bizi zazarlı ışınlardan korur.
Dr. Serdar Dağ- Mynet

Gelişimin adresi...
Yukarı Dön
gelisenbeyin Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge
gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT

Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006
Konum: Istanbul
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 4737
  Alıntı gelisenbeyin Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 05-Ağustos-2010 Saat 13:02
Teknolojinin Zararları - Teknolojinin Zararları Nelerdir

    Teknoloji dediğimiz şey öncelikle yeniliklerin ve gelişimlerin insan hayatını kolaylaştıracak biçimde uygulanması anlamını içeren genel bir kavramdır. Peki teknoloji gelişirken ve gün geçtikçe insan hayatında daha çok yer edinip, işleri kolaylaştırırken yani bütün bunları yaparken hiç zararı olmuyor mu? Tabiki oluyor.
    Doğanın temel fiziksel unsurları olan, hava, su ve toprak üzerinde olumsuz etkilerin oluşması ile ortaya çıkan ve canlı öğelerin hayati aktivitelerini olumsuz önde etkileyen çevre sorunlarına “Çevre Kirliliği” adı verilir.
    Teknolojinin neden olduğu çevre kirliliğinin sebepleri ve yol açtığı sorunlar şöyledir:


    Çevre Kirliliğinin Sebepleri:

        * Trafiğe her yıl daha fazla sayıda araç çıkmakta ve bu araçların yaydıkları egsoz dumanları ozon tabakasının incelmesine sebep olmaktadır.
        * Ormanların kağıt üretimi, toprak genişletilmesi, hayvancılık alanı oluşturmak gibi sebeplerle denetimsizce kesilmesi, ağaçların gündüzleri oksijenli solunum yaparak ortama oksijen salınımı yapmasını kısıtlıyor.
        * Fabrika bacalarından çıkan zehirli gazla atmosferi kirleterek, havadaki oksijen oranını azaltmaktadır. Ayrıca havanın bu denli kirlenmesi asit yağmuru olarak inerek toprağı da etkilemektedir.
        * Hastalık taşıyan hayvanlarla ortama geçen bakteri ve virüslerin sulara veya havaya karışması.
        * Fabrikalardan atılan arsenik, siyanür, fenol gibi toksik endüstri atılarının sulara karışması.
        * Tankerler veya borularla taşınan petrolün kaza sonucu sulara karışması.
        * İnorganik tuzlar, zirai mücadele ilaçları ve yapay organik kimyasal maddelerin sulara karışması.
        * Radyoaktivitenin etkisi yani: Nükleer enerji santralleri, çeşitli nükleer denemeler, tıbbi içerikli üretimler ve çeşitli endüstri tipi üretimleri, radyoaktif maddeye sahip hayvansal ürünler (et, balık, süt, vb.) ve bitkiler, bu zararlı maddeyi besin zinciri ile insanlara ve diğer canlılara taşır. Böylece bağışıklık mekanizmasını felce uğratmak ve kansere neden olmak gibi sorunlara yol açar.

    Önemli Not: Atmosferdeki ve topraktaki kirletici maddeler asırlar sonra da olsa eninde sonunda suya geçerler.

    Çevre Kirliliğinin İnsan Üzerindeki Etkileri:

        * Hava kirliliğinde en çok açığa çıkan gazlardan biri olan sülfürdioksit, solunum yolu problemlerine yol açıyor; üstelik akciğer dokusunu da zedeliyor. Monoksit, sinir sisteminin çalışmasını etkiliyor. Kurşun ise çocuklarda beyin zararlarına yol açıyor. Yine bol miktarda bulunan nitrojendioksit, nefes almayı güçleştirirken astıma da neden oluyor.
        * Sulara karışan bakteri, virüs ve çeşitli kimyasal yapılar insan vücuduna girerek her çeşit hastalığa yol açabilmektedir.
        * Radyasyonun insan vücudunu etkilemesiyle bağışıklık mekanizması felce uğrar ve insan vücudunda kanserli hücrelerin oluşumu ve yayılımı gözlenir.





    Teknolojinin Zararları:
    Teknoloji ürünlerinin neredeyse tamamı elektrikle çalışmaktadır. Elektrikle çalışan her alet bir elektromanyetik alan oluşturur. İnsan beyninin de kendine ait bir elektromanyetik alanı vardır. Çünkü sinirler nöronlar aracılığıyla elektriksel uyarıları beynin çeşitli yerlerine ulaştırarak çalışırlar. Bu nedenle günlük hayatta kullandığımız her elektrikli cihaz mutlaka bizi olumsuz etkilerler. Örneğin cep telefonu ile bize en az zarar verecek şekildeki konuşma süresi doktorlarca günlük azami 5dk olarak açıklanmıştır. Tabiki bu 5dk süresince telefonun yaydığı elektromanyetik dalga miktarı maksimum seviyesine çıkar ve insanın beyin ısısının artmasına neden olur. Beyindeki bu manyetik düzensizlik, uzun vadede beyin hücrelerinin ölmesine ve özellikle kulaktaki birtakım organların görevini yitirmesine yol açmaktadır. Bu da duyu kaybı ve denge bozuklukları gibi etkilere neden olabilmektedir.




    Elektromanyetik alan konusunda en çarpıcı ve tehlikeli örnek olarak cep telefonunu verdik. Fakat günlük yaşamımızda kullandığımız bluetooth cihazlar, kablosuz ürünler(modemler, fareler, klavyeler, oyun kumandaları vs.), televizyonlar, crt ve lcd monitörler gibi birçok alet oluşturdukları manyetik alan miktarlarına göre insan vücudunu ve kimyasını olumsuz etkilemektedir.




    Benzer şekilde yüksek gerilim hatları yakınındaki evlerde yaşayan çocuklarda Amerikan Bilimler Akademisi tarafından yapılan incelemeye göre lösemi görülme riskinin diğerlerine göre 1.5 katı fazla olduğu tespit edilmiştir. Yapılan epidemiyolojik çalışmalar yüksek gerilim hatları ve elektrikli aletlerin kanser riskini artırdığını göstermektedir. 0-300 Hz frekanslı alanlardan iletkenlik özellikleri nedeniyle en çok etkilenen dokular beyin sıvısı ve kan, ikincil derecede etkilenen dokular ise göz, göz sıvısı, troid, kas, gastrointestinal sistem, prostat ve testis dokuları olarak açıklanmıştır. Yani gün içinde teknolojiden yararlandığımız ölçüde giderek artan oranlarda zarar görmekteyiz.
    Baz istasyonlarına veya büyük çanak antenlere yakın yerler de manyetik kirlenmenin fazla olduğu bölgelerdir.


    Bu nedenle teknolojiyi mümkün olduğunca ve sadece olmazsa olmaz önemdeki ihtiyaçlarımız için kullanıp, özellikle cep telefonu görüşmelerimizi kısa tutmaya ve cihazı mümkün olduğunca vücudumuzdan uzakta bulundurmaya özen gösterelim

Gelişimin adresi...
Yukarı Dön
gelisenbeyin Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge
gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT

Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006
Konum: Istanbul
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 4737
  Alıntı gelisenbeyin Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 05-Ağustos-2010 Saat 13:00
Teknolojinin Zararları
    Teknoloji insanların hayatlarını yoluna koymak için tasarlanmıştır. Her yıl çok daha fazla araba yollara çıkmakta. bu yeni araçlar önceki modellerden daha çevreyle barışık olmasına rağmen, artan araç sayısını inkar edemez.. Teknolojinin çevresel etkileri sadece son zamanlarda idrak edildi.
    • Ozon incelmesi ve delinmesi – otomobiller ve aerosol kutuların fazlalığına bağlı olarak
    • Yağmur ormanlarının katledilmesi – toprakların genişletilmesi, kağıt ürünleri için kesim gibi…, hayvan endüstrisi için milyonlarca hayvanın üretilebileceği çayırlar yaratmak için.
    Gerek termik santrallerden, gerekse fabrika bacalarından, araba egzozlarından çıkan zehirli gazlar, gün geçtikçe atmosferdeki havayı daha da kirletiyorlar. Sadece havayı kirletmekle kalmıyor, çok yoğunlaştığı zaman, asit yağmuru şeklinde toprağı da etkiliyorlar. Hava kirliliğine yol açan gazların insan sağlığını nasıl etkilediği yıllardır araştırılan bir konu. Hava kirliliğinde en çok açığa çıkan gazlardan biri olan sülfürdioksit, solunum yolu problemlerine yol açıyor; üstelik akciğer dokusunu da zedeliyor. Monoksit, sinir sisteminin çalışmasını etkiliyor. Kurşun ise çocuklarda beyin zararlarına yol açıyor. Yine bol miktarda bulunan nitrojendioksit, nefes almayı güçleştirirken astıma da neden oluyor.
    Bugün çoğu insanın karşı karşıya kaldığı elektromanyetik alanların zararları sigara içmek, nükleer radyasyon, yoğun hava kirliliği,kronik yetersiz beslenme ve benzerlerinden olasılıkla daha az zararlıdır. Ancak maruz kaldığımız alanların günden güne artıyor olması ve etkilerinin ancak uzun vadede ortaya çıkabilecek olması bu durumu değiştirebilir.
    Yüksek gerilim hatları yakınındaki evlerde yaşayan çocuklarda çocukluk çağı kanserlerindeki artışın epidemiyolojik olarak gösterilmesi ile tüm bu konudaki araştırmalar US National Academy of Sciences (Amerikan Bilimler Akademisi) tarafından tekrar incelenmiş ve 1996 yılında yüksek gerilim hatları yakınında yaşayan çocuklarda lösemi görülme riskinin diğerlerine göre 1.5 katı fazla olduğu Amerikan Bilimler Akademisi tarafından kabul edilmiştir.
    Yapılan epidemiyolojik çalışmalar yüksek gerilim hatları ve elektrikli aletlerin (0-300 Hz) kanser riskini artırdığını göstermektedir. 0-300 Hz frekanslı alanlardan iletkenlik özellikleri nedeniyle en çok etkilenen dokular beyin sıvısı ve kan, ikincil derecede etkilenen dokular ise göz, göz sıvısı, troid, kas, gastrointestinal sistem, prostat ve testis dokularıdır.
    Nükleer santrallerde atom çekirdekleri parçalanarak enerji sağlanır.Atomun çıkardığ ısı enerjisi yüksektir,ama çıkardığı radyasyon ancak özel binalarda veya kurşun mezarlarda saklanır ve uzun yıllar radyasyon yayar.Ayrıca santraldeki ufak bir sızıntı milyonlarca canlının radyasyona maruz kalmasına sebep olacaktır.Örneğin;1986 yılında Rusya’da Çernobil Nükleet Santrali’ndeki sızıntıdan 3milyon insan radyasyona maruz kalmış,radyasyon,Karadeniz kıyılarına kadar ulaşmıştır.
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz