gelisenbeyin.net Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası > Düşünme Zamanı > Kişisel Gelişim
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Kitap Okumanın Faydaları ve Bize Kazandırdıkları

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
gelisenbeyin Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge
gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT

Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006
Konum: Istanbul
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 4737
  Alıntı gelisenbeyin Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Kitap Okumanın Faydaları ve Bize Kazandırdıkları
    Gönderim Zamanı: 30-Kasım-2012 Saat 18:19
Kitap Okumanın Faydaları ve Bize Kazandırdıkları

Bir insanın kelime hazinesi ne kadar genişse, anlayışı o kadar yüksektir. Bir öğrenci tarihle ilgili birkaç roman okumuşsa sonraki zamanlarda, tarihi içerikli konuşmalar olduğunda konu ile ilgili terimleri hemen kavrayacaktır. Bunun yanında, şu da unutulmamalıdır ki insan hangi organını çalıştırırsa o organı gelişir, kuvvetlenir. Güreş yapanın ensesi kalınlaşır, basketbol oynayanın boyu uzar, halter kaldıranın pazıları gelişir.
Kitap okuyanın da beyni gelişir. Gelişen beyin her şeyi daha çabuk kavrar. Bir Japon eğitimci şöyle bir deney yapar: ‘Otuz öğrenciye bir ay boyunca matematik dersi verdirir. Sonunda sınav yapar öğrenciler eşittir. Öğrencileri ikiye ayırır. Bir gruba kitap okutur, diğer gruba spor yaptırır. Bir ay sonra bunları aynı sınıfta toplayarak, kimyadan ilk defa gördükleri bir konuyu anlatır. Ders sonunda sınav yapar, kitap okuyanların çoğunluğu spor yapanlara oranla daha başarılıdır.

Bu deneyin sonucunda kitap okumanın önemini bir kez daha kavrıyoruz. Her kitap insanın dağarcığında onlarca kelime bırakır. Demek ki çok kitap okuyanın başarılı olma şansı, daha yüksektir. İdeal olan haftada bir kitap bitirmektir. Ama hiç olmazsa ayda bir kitap mutlaka okunmalıdır.



İlk emri ‘Oku!’ olan kitaba inanıyoruz ama bir Norveçli, bir Alman, bir Japon bizden tam yüz misli kitap okuyor. Bizde bırakın öğrenciyi, öğretmenlerin çoğunluğu kitap okumuyor. Bilim adamlarının, devlet adamlarının büyük bir çoğunluğu kitap okuyarak o seviyeye gelmişlerdir. Ülkemizde 65 bin kişiye bir kütüphane, 95 kişiye bir kahvehane düşüyor. Söyleyin bu ülke kalkınabilir mi?

En başta kitap okurken sıkılabilirsiniz; kendinizi okumaya zorlayın. Tıpkı doktorun verdiği zehir gibi ilaçları sağlığımız için zorla içtiğimiz gibi. Ayrıca ilk defa okuyacaksanız; maceralı, sürükleyici bir kitap olsun ki bütün kitapları sıkıcı sanmayalım. Goethe'nin şu sözünü asla unutmayalım: ‘içinde iyi tarafı bulunmayacak kadar kötü kitap yoktur.’ Şunu bilmeliyiz ki bir ülkede hapishanelerle kütüphaneler ters orantılıdır.

Dostoyevski'nin ‘Suç ve Ceza’sını okuyan bir insanın, insan öldürdüğünü düşünebilir misiniz? Kitaplar insanı iyiye, güzele, doğruya götürür.                                   
Yazımı küçük yaştan itibaren kitap okuyan bir kişinin sözleriyle bitiriyorum. ‘Ben Amerika'nın Kansas eyaletinin küçük bir kasabasında doğmuşum. İlkokulu orada okudum. İlkokul üçte iken ağabeyimle aynı sınıfta idik; çünkü o bir yıl geç başlamıştı. Okulun en tembel ve yaramaz öğrencileri ikimizdik. Annemiz durumumuzu öğrenmek için okula gidip öğretmenimize sorar. Öğretmenimiz annemize bir yol gösterir... Akşam eve geldik ki annemiz televizyonu kaldırıp depoya koymuş. Bize şöyle dedi: -   Bundan sonra televizyona ayıracağınız zamanı kitaba ayıracaksınız. Yarın sabah kasabanın kütüphanesine gidip, birer kitap alıp okuyacaksınız. Onları ben de okuyacağım. Hafta sonu kitabı, bana anlatacaksınız. Yoksa samanlıkta yatarsınız. Biz annemizin kesin kararını görünce, o haftadan itibaren kütüphaneye gidip her hafta bir kitap okuyup annemize anlattık. Evet! Tam bir yıl sonra okul birincisi ağabeyim oldu, okul ikincisi ben oldum.

Şu anda ikimizde Indiana Üniversitesi'nde beyin cerrahi uzmanı olarak görev yapıyoruz. Kitap okumak demek, beyinde pasif duran altmış milyar hücreyi harekete geçirmek demektir. Ne kadar kitap okunursa, o kadar hücre çalışır. Çalışan, açılan beyin her şeyi daha çabuk kavrar. İnsan beyni, en gelişmiş bilgisayardan daha üstündür. Önemli olan beyin bilgisayarını kullanmaktır. Bunu kullanmanın birinci yolu da kitap okumaktır.’
Kitap okumanın faydalarından birazını anlatmaya çalıştım. üniversite sınavlarında çıkan altmış Türkçe sorusundan otuzunun, SBS'de çıkan 25 Türkçe sorusundan 15'inin kelime anlamı, anlatım bozuklukları, paragraf soruları olduğunu biliyoruz. Bu soruları çözmenin tek yolu kitap okumaktır.

BnWood adlı öğretmenin kitapla ilgili anıları: Bir kız lisesinde bazı öğrenciler derslerde başarısızdılar; hocalar ve arkadaşlarıyla ilişki kurmada zorluk çekiyorlardı; hepsinin okuması da zayıftı. Öğretmen bunlara kitap okuma programı yaptı. Okulda ‘aptal’ olarak etiketlenen ve kendilerini aptal olarak gören bu öğrenciler, okumanın ve okul başarısının zevkine vardılar. Öğrenciler kitap okudukça, üç çarpıcı değişiklik meydana geldi:

1.   Okuldaki bütün derslerde başarıları arttı.
2. Aileleri, arkadaşları ve öğretmenleri ile uyumları arttı.
3. Özgüvenleri artarak hayatla barıştılar, yüzlerine tebessüm geldi.
Bir öğrencide, hedef ve hedefe ulaşmak için azim, gayret olması gerekir, insanda azmin, gayretin olmamasının sebebi, hedefine ulaşacağına inanmadığı içindir. Bana inanan bir kişiye desem ki: ‘Şu küçük kitabı oku, yarın kitaptan bir soru soracağım. Bilirsen 1.000 YTL vereceğim.’ Parayı alacağına inanan, kitabı elimden kaptığı gibi o gece uyumadan ders çalışır ve ertesi gün o parayı alır. Alacağına inanmayan ise gece on ikiye kadar televizyon izler.

Edison'a dâhi diyoruz. O günde 16 saat ilimle meşgul olmuş. Vefatından sonra odasında üç milyon karalama kâğıdı bulunmuş. Hangi insan bu kadar çalışacak da dâhi olamayacak? Bütün veliler şunu söyler: ‘Benim oğlum/kızım aslında çok zeki ama ders çalışmıyor. Azıcık ders çalışsa başarılı olacak.’

Zaten deli olmayan bütün insanlar, bu tanımlamaya girer. Nice tembel öğrenciler, çok çalıştıkları anda okul birincilerini geçmişlerdir. Yürüyen kaplumbağa, duran tavşanı geçer.

‘Bilgili olman için okuman gerekir. Günde yarım saat kitap okuman, seni müthiş geliştirir. Unutma! Bazı kitaplar tadına bakmak, bazıları ağızda çiğnenmek, bazıları da bütün halde yutmak içindir. Bütün halde yutulacak kitaplar oku. Okursan engin bilgi birikimlerinin emrine amade olduğunu göreceksin. Karşılaşabileceğin her problemin çözümü, kitaplarda yazılıdır. Daha iyi avukat, hoca, mimar, baba, arkadaş olmak istiyorsan, bir yerde seni bu hedeflere hızla ulaştıracak kitaplar mevcuttur. Yaşamında yapabileceğin tüm hatalar, bu yollardan senden önce yürümüş olan kişilerce önceden yapılmıştır. Karşılaştığın güçlüklerin sadece sana özgü olduğuna gerçekten inanıyor musun? Birinin hayatı boyunca yaşadığı ve yaşayabileceği tüm sorunlarla önceden karşılaşılmıştır. Daha önemlisi,-sorular ve çözümlerim tümü bu kitapların sayfalarında kayıtlıdır.   Senden öncekilerin şimdi karşılaşmakta olduğun güçlükleri başa çıktıklarını öğren. Onların başarı stratejilerini uygula, yaşamında gözleyeceğin iyileşmelere hayret edeceksin. Söylemek istediğim, sürekli güzel eserler okumandır. Yaşamına böylesi bir zenginlik katacak olan, senin kitaplardan çıkaracakların değil, kitapların sonunda yaşamını değiştirecek biçimde sende ortaya çıkaracaklarıdır.’

Bizim rehberimiz ‘İlim Çin'de de olsa gidip alınız. Alimin mürekkebi, şehidin kanından üstündür. Alimin uykusu, cahilin ibadetinden üstündür. İlim yolunda ölen şehittir...’ der. İslam büyükleri, kitap okurken uykumuz gelmesin diye gece geç saatlerde kahve içip, arkalarına kar koyarlarmış. Mum ışığı altında, ciltler dolusu kitaplar yazmışlardır. Biz ise zamanı telef eden televizyondan fırsat bulup kitap okuyamıyoruz.
üniversite sınavında hiçbir soruyu boş bırakmadan, hepsini doğru işaretleyen Adnan Kahveci, kitap okumakla ilgili şunları söylüyor: ‘En iyi okul, insanın kendi kendini yetiştirmesidir. Çok okuyan bir insanım. Ayrıca hızlı da okurum. 200 sayfalık bir kitabı yarım saatte bitiririm.’
‘Bilen kişiyle dost ol, çünkü seni aydınlatır. Bilgisiz kişiyle dost ol; çünkü sen onu aydınlatırsın. Bilmediğini bilmeyenlerden hemen uzaklaş; çünkü onlar aptaldır, seni de aptallaştırırlar.’ Konfüçyüs


Türkiye'de sınavlarda derece yapan birçok öğrenci, bu derecele-rinin sebebini kitap okumalarına bağlamışlardır. 1998 SBS sınavında Türkiye birincisi olan Hakan Karpuzcu, okuma hakkında şunları söylemektedir: ‘Okumayı çok sevdiğim için hep okudum. Çok faydasını gördüm.’ 2001 Üniversite sınavında sözel birincisi Hüseyin Onay: ‘Sözelde başarılı olmak isteyenlere bol bol kitap okumalarını tavsiye ediyorum. Çünkü kitap okumak insanın ufkunu genişletiyor.’

Gelişimin adresi...
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz