Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

paragraf olusturma

Nereden Yazdırıldığı: gelisenbeyin.net
Kategori: Düşünme Zamanı
Forum Adı: Kişisel Gelişim
Forum Tanımlaması: Arzulanan duruma geçme zamanı
URL: http://www.gelisenbeyin.net/forum/forum_posts.asp?TID=2654
Tarih: 11-Mayıs-2024 Saat 19:46
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 9.50 - http://www.webwizforums.com


Konu: paragraf olusturma
Mesajı Yazan: kara++kurt
Konu: paragraf olusturma
Mesaj Tarihi: 25-Nisan-2008 Saat 14:52
Paragraf Oluşturma (2)

Her paragrafın bir konusu vardır. İlk cümle, yani giriş cümlesi genellikle konu cümlesidir. Konunun iki öğesi vardır: Ana madde ve bakış açısı. Konu cümlesine veya paragrafın tamamına “Yazar bu paragrafta neyden veya kimden söz ediyor?” sorusunu sorduğumuzda verdiğimiz cevap ana maddedir. Böyle bir soruya “Şiirden, çocuklardan, mutluluktan; Mehmet Akif’ten…” gibi cevaplar veririz.

“Onun nesinden bahsediyor?” sorusuna verdiğimiz cevap ise bize bakış açısını verir. Böyle bir soruya “ Şiirin coşkulu oluşundan, çocukların saf oluşundan, mutluluğun göreceli oluşundan, Mehmet Akif’in işlediği temalardan” gibi cevaplar veririz. İşte bu cevaplar, yani ana madde ve bakış açısının birlikte ifadesi o cümlenin veya paragrafın konusudur.

“Eleştirmenler sanatçıya ve okuyucuya yol göstermelidir.” cümlesinde yazar kimden bahsediyor? Eleştirmenlerden… Peki onun nesinden bahsediyor? Yol göstericiliğinden… O halde bu paragrafın konusu eleştirmenlerin yol göstericiliğidir. Dolayısıyla bu cümleyle başlayan paragrafta “eleştirmen yazara nasıl rehber olur, okuyucuyu nasıl aydınlatır” sorularına cevaplar aranacaktır.

“Eleştirmenler edebî eserlere nesnel bir bakış açısıyla yaklaşır.” cümlesiyle başlayan paragrafta eleştirmenlerin tarafsız olması anlatılmalıdır. Bu paragrafta eleştirmenlerin sanatçıya kılavuz olmasıyla ilgili bir cümle bulunmamalıdır.

“Eleştirmen her şeyden önce Türk edebiyatını iyi bilen kişidir.” cümlesiyle başlayan paragrafta onun edebiyat bilme zorunluluğu vurgulanmalı, bu paragrafta eleştirmenlerin memleket meselelerini takip etmesi gerektiği veya eleştirmenlerin sevilmeme nedenleri anlatılmamalıdır.

Şimdi ifade etmeye çalıştıklarımızı birkaç örnek paragraf üzerinde uygulayalım:

“Bir müzik parçasını yazıyla, sözle anlatmaya çalışmam. Bunun doğru dürüst yapılabileceğine de inanmam. Sanırım bu yargı az çok bütün sanat dalları için geçerlidir. Sözgelişi, bir ressamın tablosunu yazıyla nasıl anlatırsınız? Bir şiiri nasıl açıklar, bir heykeli nasıl değerlendirirsiniz? Bunu yapanlar da var ama onlar da eseri bütün yönleriyle tanıtamıyorlar.”

Şimdi kendi kendimize soralım? Yazar bu paragrafta neyden söz ediyor? Cevap: Sanat eserlerinden… Peki onların nesinden söz ediyor? Söz veya yazıyla açıklanamayışından… O halde bu paragrafın konusu “Sanat eserlerinin sözlü veya yazılı olarak açıklanamayacağı”dır. Dolayısıyla bu paragrafta sanat eserlerinin etkileyici oluşu, ebedî oluşu gibi bir düşünceyi içeren konu dışı bir cümle yer almamalıdır. Eğer yazarımız bu fikirleri de iletmek istiyorsa onlar için ayrı paragraflar oluşturmalıdır.

“Eskiden bizde “ruzname” deniyordu günlüğe. “Jurnal” ya da “hatıra defteri” diyenler de oldu. Sonra Salah Birsel’in “Günlük’ü kitap olarak basıldı. Arkasından Ataç’ın “Günce”leri gazetelerde, dergilerde yayımlanmaya başladı. Oktay Akbal da başta “günce” sözcüğünü yeğlemişti Ataç gibi. Ancak “günce” gazete karşılığı olarak da kullanılıyordu. Giderek günlük sözcüğü tuttu, yaygınlaştı.”

Bu paragraftaki konunun ana maddesi günlüktür. Bakış açısı ise hangi adlar verildiğidir. Paragrafta konu dışı hiçbir cümle yoktur. Bu makaledeki diğer paragrafların birinde “günlüğün içe dönük bir tür oluşu”, bir başka paragrafta biçim özellikleri vb. anlatılmıştır.

“Bu roman birçok yönüyle sanatçının öteki romanlarından oldukça farklı özellikler taşıyor. Her şeyden önce, sanatçının başkişisi kadın olan tek romanıdır. Romanın hemen tümü, kahramanın güncesinden oluşmakta ve yaşadığı olaylar birinci tekil kişi olarak onun açısından anlatılmaktadır. Ayrıca, genellikle ele aldığı kentli aydın tipleriyle tanıdığımız yazarın bu yapıtının kahramanı bir köylü kızıdır. Bu kızın köydeki yaşantısı belgesel sayılabilecek ayrıntılarla işlenmiştir.”

Kendimize tekrar soralım: Yazar bu paragrafta neyden söz ediyor? Cevap: Yazarın yeni romanından… Onun nesinden söz ediyor? Farklı özelliklerinden… O halde “yazarın son romanı ile diğer romanları arasındaki farklar” bu paragrafın konusudur. Aslına bakarsanız ilk cümlede konu zaten vurgulanmıştır.

Yazar bir mimar gibi olmalıdır. Nasıl ki mimarlar inşa edeceği binanın her metre karesini, hatta her santimini planlıyor; temelde, kolonlarda, kirişlerde hangi çapta ve ne kadar demir kullanacağını hesaplıyorsa yazarlar da önceden plan yapmalıdır.
not;yazmaya baslayanlara yaralı olur insallah....

metehan karakurt
05.12.2007



-------------
Hayat ,tesadüflerin güzel renkleriyle boyanmiş bir tablodur.



Cevaplar:
Mesajı Yazan: gelisenbeyin
Mesaj Tarihi: 25-Nisan-2008 Saat 15:44
Bu bilgiler için teşekkürler Metehan.. Sanırım yazmak isteyenler artık bundan faydalanabilirler...



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2007 Web Wiz - http://www.webwizguide.com