Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Hafızanın yok olmasının nedeni

Nereden Yazdırıldığı: gelisenbeyin.net
Kategori: Düşünme Zamanı
Forum Adı: Kişisel Gelişim
Forum Tanımlaması: Arzulanan duruma geçme zamanı
URL: http://www.gelisenbeyin.net/forum/forum_posts.asp?TID=3108
Tarih: 14-Mayıs-2024 Saat 03:37
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 9.50 - http://www.webwizforums.com


Konu: Hafızanın yok olmasının nedeni
Mesajı Yazan: gelisenbeyin
Konu: Hafızanın yok olmasının nedeni
Mesaj Tarihi: 31-Ağustos-2008 Saat 18:16
Yetişkinlerin beyinlerinin hafıza ve koku alma gibi işlevleri sürdürebilmelerinin, yeni beyin hücreleri (nöronlar) üretmeye devam etmelerine bağlı olduğu, aksi halde hafızanın kısa sürede yok olduğu belirlendi.

Japon bilim adamlarının bu konuda yaptığı araştırmayla ilgili makale, Nature Neuroscience adlı dergide yayımlandı. Hafıza ve koku alma hücreleriyle ilgili yeni bulgular, felç geçiren insanların bazılarının beyinlerinin yeni hücre üretmeyi durdurması sonucu bazı yeteneklerini nasıl kaybettiklerinin ayrıntılarının öğrenilmesini sağlayabilecek.

Japon bilim adamları fareler üzerinde yaptıkları çalışmalarda, beynin kokuyla ilgili bölümündeki tüm hücrelerin (nöronlar) hemen hemen tamamının, 1 yıl içerisinde yenilendiğini belirlediler. Beynin hafızayla ilgili bölümünde de (hippocampus) yeni beyin hücreleri belirlendi. Yeni hücrelerin üretildiği, beyne zerk edilen floresanlı bir protein sayesinde saptandı.

Araştırmaya katılan bilimcilerden, Kyoto Üniversitesi Virüs Araştırmaları Enstitüsü mensubu Ryoichiro Kageyama, Reuters'a yaptığı açıklamada, beynin yeni hücre üretmesini engellediklerinde ise farelerin daha önce öğrendikleri yolları ve saklanma yerlerini bir hafta içerisinde unuttuklarını belirtti. Kageyama, "Bir hafta içerisinde hafızalarını tamamen kaybettiler" dedi. Farelerin koku alma duyularının ise aylarca sürdüğünü belirten Kageyama, "Bu duyunun da tamamen yok olup olmadığını anlamak için zaman geçmesi gerekiyor" dedi.

Bu çalışmalarının sonuçlarından, beyni zarar görmüş insanlar için yararlanılabileceğini kaydeden Kageyama, "Bazı beyin hasarlarından sonra, örneğin felçte meydana gelen hasarlardan sonra, yeni beyin hücresi üretilmesi duruyor. Şimdi yeni beyin hücrelerinin nerelerde üretildiğini ve bunu dışarıdan müdahaleyle teşvik edip edemeyeceğimizi araştırıyoruz" diye konuştu.
AA

-------------
http://gelisenbeyin.net">
Gelişimin adresi...



Cevaplar:
Mesajı Yazan: gelisenbeyin
Mesaj Tarihi: 31-Ağustos-2008 Saat 18:24
İyi uyumak, bol su içmek, egzersiz yapmak belleği güçlendirir
Doç. Dr. İşeri, öğrenmenin çevreden gelen duyusal uyaranların ve bilginin beyne alınması, işlenmesi, beyne ait hale getirilmesi, belleğin ise bu verilerin depolanabilmesi, istenildiğinde geri çağrılarak yeniden kullanılması yeteneği olarak tanımlandığını belirtti.
İnsanın çok sayıda bilgi edindiğini ifade eden İşeri, ''Tüm öğrenilenleri depolayan tek bir beyin dokusu yoktur, bellek fonksiyonlarında tüm beyin işlev görür'' diye konuştu.



İşeri, belleğin ikiye ayrıldığını, bilgi veren belleğin gerçekleri ve olayları depolayabildiğini, bu bellektekilerin kolay öğrenilip kolay unutulduğunu, diğerinin öğrenilen davranış veya becerileri depoladığını, bu bellekte depolananların daha geç öğrenildiğini, öğrenilmesi için egzersiz yapılması gerektiğini bildirdi.



Beynin sol ve sağ olmak üzere iki bölümü olduğunu, sol beynin mantıksal analiz, bilgi sıralama, dil ve konuşma, okuma yazma, hesaplama, sembol tanıma, sağ beynin ise sanatsal ve müzikal yetenekler, yüz tanıma, derinlik algısı, hayal kurma, duygusal algı ve mizah anlayışı gibi işlevleri bulunduğunu belirten İşeri, ''Araştırmalarda, beynin iki yarı küresinin farklı bilgiyi işlediği belirlenmiştir. Etkili öğrenme için beynin her iki tarafının öğrenme faaliyetinde kullanılması gerekir. Her iki lop birbirini tamamlayan fonksiyonlara sahiptir'' dedi.



ZEKA GENETİK, KAPASİTESİ ARTIRILAMAZ, AMA...

Doç. Dr. İşeri, zekanın genetik olduğunu, kapasitesini artırmanın zor olduğunu ancak belleğin daha güçlü olmasına yardımcı etkenler bulunduğunu, bunların başında uykunun geldiğini belirterek, şunları kaydetti:



''İyi uyku, omega-3, B 12, folik asit, antioksidanlar, balık, soya, tahıllar gibi besinler, bol su içmek, egzersiz yapmak ve sigara kullanmamak belleğin daha güçlü olmasına yardımcı etkenlerdir. Uykunun özelliklerinden biri öğrenme mekanizmalarını yerleştirmesidir. Bu nedenle güçlü bir bellek için iyi uyku şarttır. Einstein'in günlük 10 saatten fazla uyuduğu bilinmektedir. 24 saati geçen uykusuzluk halüsinasyonlara ve deliryuma (algılama ve bilinçte azalmaya neden olan bir hastalık) neden olabilir.''



Öğrenilen bilgiler arasında iyi bağlantı kurmanın bütün bilgileri hatırlamada kolaylık sağladığını, sık aralıklarla tekrar etmenin, sistematik bir sınıflama yapmanın ve stresi hafifletmenin öğrenmeyi artırdığını vurgulayan Doç. Dr. İşeri, çalışılırken klasik müzik dinlenmesinin de öğrenmede olumlu etkisi olduğunun kanıtlandığını bildirdi.



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2007 Web Wiz - http://www.webwizguide.com