internet bağımlılığı nedir? bağımlılıktan kurtulma |
Yanıt Yaz | Sayfa <12 |
Yazar | |
TeCRüBeLi
Yeni Üye Kayıt Tarihi: 04-Mart-2008 Konum: Bilgisayar Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 04-Mart-2008 Saat 14:47 |
Teşekkürler...=)
|
|
|
|
emincan2008
Yeni Üye Kayıt Tarihi: 14-Şubat-2008 Konum: öğrenci Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 6 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 15-Şubat-2008 Saat 22:11 |
teşekkürler
|
|
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 11-Şubat-2008 Saat 22:31 |
internet bağımlılığı nedir? internet bağımlılığından kurtulma yolları
Sevgili Gelişenbeyin üyeleri, Kanımca bilgisayar, insanoğlunun hayatını değiştiren en önemli icatlardan birisi. Ancak bu sihirli kutu, gerçek işlevine, internetin gündelik hayatımızın içine girmesiyle kavuştu. Öyle ki, ilk sihirli kutu olan televizyona oranla daha fazla bizi kendine bağladı ve insanlar ondan önceki alışkanlıklarını nasıl yerine getirdiğini bile hatırlayamaz oldu. İnternetle beraber hayat kolaylaştı, yaşam hızlandı ve bu görünmez ağ, kendine has alışkanlıklar ve hatta bir kültür yarattı . İnternetin günümüzün en vazgeçilmez araçlarından biri olduğu inkar edilemez. Tarım ve sanayi devriminden sonra 3. büyük devrim olarak kabul edilen bilgi otobanı ya da internet, durdurulamaz bir hızla ilerliyor ve daha da ilerleyecek gibi görünüyor.. Bunda en büyük etken, hiç kuşkusuz, internetin bireye, şimdiye kadar tatmadığı oranda bir özgürlük vaat etmesi. Son yapılan araştırmalara göre bugün dünya genelinde her 5 kişiden 1'i aktif internet kullanıcısı. Türkiye’de de durum çok farklı değil. 1990’ların sonunda bilgisayar ve internetin ucuzlamasıyla, ülkemizde de kullanıcı sayısında bir patlama olmuş ve tahminen rakam bugün yaklaşık 16 milyonu aşmış durumda. İnterneti oluşturan 'Siber dünya', vaat ettiği sınırsız iletişim özgürlüğü sayesinde, modern insanın dünyayı algılayışını da değiştirdi. Sohbet odaları, oyunlar, arkadaşlık siteleri, yeni ve farklı biçimlerdeki medya portalları, sanal topluluklar vs. bilgi paylaşımı, iletişim ve eğlence için ortaya çıkan birkaç araçtan biri. İnternet artık kendi dilini ve kültürünü de yaratmış durumda. Bunda hiç kuşkusuz, giderek sınırları kalkan dünyamızdaki baş döndürücü teknolojik gelişmeler de etkili. Mobil cihazlar sayesinde ev ya da ofis dışında bir kafede, otobüste, uçakta ya da cep telefonunuzla yolda yürürken bile internete bağlanmak, dünyanın herhangi köşesindeki birine ya da bir bilgiye ulaşmak mümkün. İnsanoğlu, bedensel, mekansal ya da zamansal olarak bir yerde bulunmasa bile işlerini, ilişkilerini böylelikle yürütme imkanına kavuştu. Bu da doğal olarak günlük hayatta yaşadığımız birçok ilişki biçimini farklı boyutlara taşımakta. İnternet ile birlikte hayatımıza yeni kavramlar girmeye başladı. Sanal mekanlar, sanal topluluklar, sanal gerçeklikler ya da sanal cemaatler ... Bu kavramlardan biri de sanal kimlikler, yani ‘nick name’ler. Böylelikle insanlar artık takma adları sayesinde cinsiyetlerinden, yaşlarından, görünüşlerinden ve diğer tüm özelliklerinden uzaklaşmakta. Peki, bunun nedeni ne? Öncelikli sebep, internet teknolojisinin insanların ‘diğer ben’lerini ortaya koyma ve yaşayabilmesini kolaylaştırması. Bu sayede insanlar, modern dünyaya karşı tüm maskelerinden sıyrılıp, sosyal bir baskıya maruz kalmadan, diğer benlerini ya da kimliklerini rahatlıkla bir kenara koyabiliyorlar. Sanal topluluklar sayesinde yeni dünyalara ait olduklarını hissedebiliyorlar. Buraya kadar anlatılanlar belki de teknolojinin bize sunduğu nimetlerin ulaştığı boyutu gösteriyor, ancak günlük hayatın içinde bu denli yoğun kullanılan bilgisayar ve internet, kendine has hastalık ve bağımlılıkların da ortaya çıkmasına neden oldu. Buna internet hastalığı ya da internet bağımlılığı diyebiliriz. Semptomları nedir bu hastalığın? Bireyin toplumdan kendini yalıtması, yalnızlık hissine kapılması ve bunun sonucunda depresyona kadar giden bir süreç. Yapılan araştırmalara göre, bilgisayar başında uzun zaman geçiren kişiler internetten uzaklaştırıldıklarında, bağımlı insanlarda görülen etkilere benzer belirtiler göstermekteler. Özellikle gençler, bu bağımlılığa daha yatkınlar. Bunun nedeni ise, interneti bilinçli kullanmamaları. İnternet, dünyada en çok eğlence amaçlı kullanılmakta. Sonra sırasıyla haber takibi, iş ve bilgi edinme geliyor. Türkiye'de de durum pek farklı değil, özellikle 15-25 yaş arası kişiler sanal dünyada sohbet etmek, oyun oynamak ya da e-postalarını kontrol etmek için görünmez ağlarda gezintiye çıkıyor. Bilgisayar başında sabahlamalar, giderek kopulan sosyal, iş ya da okul yaşamı, giderek zayıflayan aile bağları ve yerine getirilemeyen sorumluluklar. Aslında bu bağımlılık tehlikesi sadece gençler için geçerli değil, yetişkinler de risk altında. Hatta bazı kaynaklara göre evliliklerin bitiş nedenleri arasında eşlerden birinin bilgisayar başında aşırı zaman geçirmesinin de yer aldığını gösteriyor. Peki faydalı olduğu kadar zararları da ortaya çıkan internet bağımlılığından korunma yolları nelerdir? İnternet bir bilgi mabedi olmasına karşın, bilinçsiz kullanımlarda bağımlılık yaratabiliyor. Bunun sonucu da pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de internet bağımlısı kişilerin artmasıyla birlikte, bu bağımlılığı tedavi eden merkezler ortaya çıktı. Bu bağımlılıktan korunmak için diğer bağımlıklarda olduğu gibi, kişi internette aşırı vakit geçirdiğinin farkında olacak ve bu durumun kendi sosyal ve fiziksel yaşamında olumsuz etkilere neden olduğunu kabul edecek. Tedavide başlıca kullanılan yöntem ise, online olunan süreyi kısıtlamaya gitmek. Örneğin kişi günde 16 saat bilgisayar başında oturuyorsa; o sürenin kademe kademe makul bir süreye indirmeli ve sosyal hayata dahil olacak alışkanlıklar edinmeli. Tedavide bir diğer aşama da kişinin hayatındaki, bu bağımlılığa neden olan psikolojik rahatsızlıkları ya da stres nedenlerini araştırmasıdır. Siz de internet bağımlısı mısınız? Eğer aşağıdaki soruların büyük bölümüne evet diyorsanız, İnternet kullanımında sizin için de dikkatli olmanın zamanı gelmiş demektir. 1- Her gün internete giriyor musunuz? 2- İnternete planladığından daha sık girip, daha uzun süre mi kalıyorsunuz? İnterneti kullanım süreniz her geçen gün artıyor mu? 3- Geç vakitlere kadar bilgisayar başında kaldığınız, hatta zaman zaman bilgisayar başında sabahladığınız oluyor mu? 4- internette daha çok vakit geçirebilmek için sorumluklarınızı (iş ya da okul) aksattığınız oluyor mu? 5- Online olmadığınız zaman huzursuzluk, kaygı ya da uyku bozuklukları yaşıyor musunuz? 6- interneti kullandığınızda rahatlıyor musunuz? 7- interneti daha az kullanmak gibi istek duyuyor, ama başaramıyor musunuz? 8- internette işiniz bittiği halde, yeni meşgaleler arıyor musunuz? 9- internet dışı uğraşlara ilginiz azalıyor mu? 10- internette geçirdiğiniz vakit nedeniyle sosyal ilişkilerinizde, özellikle yüz yüze görüştüğünüz arkadaşlarınızın sayısında azalma oldu mu? 11- İnternetle ilgili değişik aktivitelere (kitap, taratıcılar, yüklenecek programlar, vs.) çok zaman ve para harcıyor musunuz? ÖYLEYSE • Bilgisayarınızı daha az vakit geçirdiğiniz farklı bir mekana taşıyın, • Başında olmadığınız zamanlarda bilgisayarınızı tümüyle kapatın, • İnternete hangi saatlerde bağlanacağınızı ve e-postalarınızı ne zaman alacağınızı gösteren bir plan yapın ve bu planı uygulayın. |
|
Yanıt Yaz | Sayfa <12 |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |