Küresel Isınma |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla
Konu: Küresel Isınma Gönderim Zamanı: 29-Nisan-2007 Saat 23:52 |
İŞTE DEĞİŞİMLERİN RESİMLERİ
Küresel ısınma nedir? İnsan tarafından atmosfere verilen gazların sera etkisi yaratması sonucunda, dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma deniyor. İklim sisteminde vazgeçilmez bir yere sahip olan sera gazları, güneş ve yer radyasyonunu tutarak, atmosferin ısınmasında başlıca etkendirler. Sera gazlarının bulunmaması durumunda yeryüzünün sıcaklığının bugüne göre 30oC daha soğuk olacağı hesaplanmıştır. Son yıllarda atmosferde çeşitli insan aktivitelerinden kaynaklanan nedenlerle karbondioksit, metan, ozon ve di azot monoksit gibi gazlardan oluşan sera gazları, yeryüzü sıcaklığında belirgin artmalara sebep oluyor. Sera etkisinin artması, troposferin ısınmasında, stratosferin de soğumasında en önemli etken olarak gösteriliyor. KÜRESEL ISINMANIN EN ÖNEMLİ NEDENİ İNSAN Hükümetlerarası Panel Üyesi Susan Salomon da yaptığı açıklamada, küresel ısınmada insan etkisinin çok önemli olduğu sonucuna varıldığını söyledi. Sera gazında çok büyük artış olduğunu ve sera gazının iklimin ısınmasına neden olduğunu vurgulayan Salomon, küresel ısınmada fosil yakıt kullanımının doğrudan etkisine de dikkat çekti. 2001 yılında hazırlanan son BM raporunda insan sorumluluğu yüzde 70’ler civarında saptanmıştı. RAPORDA NE VAR? Çağımızın en büyük tehditlerinden biri olarak görülen iklim değişiminde “bilimin” vardığı noktayı özetleyen BM raporu, hükümetlerin politikalarını belirlerken temel alabileceği bir belge oluşturmayı amaçlıyor. Paris’te yapılan toplantılarda en çok tartışılan konulardan biri, denizlerin düzeyinde ne kadar yükselme beklendiğiydi. BM İklim Değişikliği Paneli’nin 2001’deki son raporunda denizlerin düzeyinin bu yüzyılın sonuna dek 140 santim yükseleceği tahmin edilmişti. Son derece kaygı verici bir rakamdı bu. Yeni rapordaysa “Denizler 18 ile 59 santim arasında yükselecek” deniyor. Antarktika ve Grönland’daki buzulların erimesiyle oluşacak yükselmenin de gözardı edilmemesi gerektiği vurgulanıyor. Grönland, her 40 saatte bir, 40 kilometreküp buz kaybediyor. Bu, gelişmiş bir ülkedeki 3-4 milyon nüfuslu bir kentin, örneğin Los Angeles’ın bir yıllık su kullanımına eşit. GREENPEACE: “RAPOR ALARM SİRENİ” Çevreci örgüt Greenpeace raporu, “alarm sireni” olarak değerlendirdi. Greenpeace’ten yapılan yazılı açıklamada, “Grubun (2001’deki) son raporu uyanmak için bir çağrıysa, bugünkü rapor bir alarm sirenidir” denildi. Açıklamada, “İyi haber iklim sistemini ve insan etkisini anlamamızda büyük ölçüde ilerleme sağlanması, kötü haber ise geleceğimizin ne kadar tehlikede olduğunu bilmemiz. Hükümetlere gönderilen mesaj açıktır” ifadesine yer verildi. NTV-MSNBC VE AJANSLAR TÜRKİYE AFRİKALAŞACAK Bilimadamlarına göre küresel ısınma önlenemediği taktirde Türkiye 100 yıl içinde Kuzey Afrika’ya dönecek. Yağışlar azalınca, başta GAP bölgesi olmak üzere, tüm nehirlerin taşıdığı su miktarı düşecek. Baraj göllerinin su seviyesi azalacak, hidroelektrik enerji üretimi ciddi oranda aksayacak. Yüksek basınç kuşağının kuzeye kaymasıyla ülkemizde hakim olabilecek tropikale benzer bir iklim; düzensiz, ani ve şiddetli yağışlar, seller, hortum, kasırga, heyelan ve erozyona yol açacak. Kasırga ve fırtınaların tetikleyeceği seller can ve mal kaybına neden olacak. Isınmayla birlikte denizlerimizdeki su akıntıları ve sıcaklık rejimleri değişecek. Balıkların göç yolları bozulacak. Kuru kesimlerde yüksek sıcaklıklarla birlikte orman yangınları ile tarımsal hastalık ve tarım zararlılarında büyük artışlar görülecek. Kavurucu sıcaklar ve kuraklık tarımsal ürünlerin hem çeşidinin hem de miktarının azalmasına neden olacak. Yaz yerine bahar turizmi yapılacak. Güney bölgeleri, turizmi kuzeye kaptıracak. Akdeniz yerine Karadeniz öne çıkacak. Kar yağışı giderek azalacak. Hatta kış mevsimi ortadan kalkacak. İklim değişiklikleri, göçlere neden olacak. Türkiye'de yaşayanlar kuzeye yerleşmeye çalışacak. Daha sık ve uzun süreli kuraklıklar olacak. Araştırmalara göre, 2030’da Türkiye’nin büyük bir kısmı oldukça kuru ve sıcak bir iklimin etkisine girecek, sıcaklıklar 2-3 derece artacak. Deniz seviyesinin 2030’da 30, 2050-2100 arasında da azami 100 santimetre yükselmesi bekleniyor. Denizlerin yükselmesinden kıyı kesimleri etkilenecek. Özellikle Sadullah Paşa ve Amcazade Hüseyin Paşa gibi bazı yalılar sular altında kalacak. Deniz seviyesinde yükselmelerle birlikte kıyı şeridi ve deltalardaki tarım alanları, plajlar ve yat limanları, kullanılamaz hale gelecek. VAN GÖLÜ KURUYOR Türkiye’de küresel ısınmanın birinci derecede etkisini gösterdiği yer Van Gölü… Göl ve çevresinde yıllık ortalama sıcaklık 1 derece arttı ve Van Gölü kurumaya başladı. Göldeki su seviyesi1994’te maksimum seviyeye ulaştı. 11 yıldır bu seviyeye ulaşamaması küresel ısınmanın göstergesi… Küresel ısınma devam ettikçe su seviyesi azalmaya devam edecek. Uydu görüntülerinden Van’ın Özalp ve Saray ilçelerinde tamamı kurumuş göletler saptandı alıntı |
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |