gelisenbeyin.net Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası > Teknoloji Tasarım > Belirli Gün ve Haftalar
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

10 Kasım Oratoryosu

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
gelisenbeyin Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge
gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT

Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006
Konum: Istanbul
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 4737
  Alıntı gelisenbeyin Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: 10 Kasım Oratoryosu
    Gönderim Zamanı: 06-Ekim-2011 Saat 17:48

_______SAMSUN’A ÇIKIŞ FİLMİ ___________________

Erkek KORO:

Ben, Bandırma Vapuru,

Mustafa Kemalim güvertede,
Deniz yorgun duruyor.

Kız KORO:

Samsun önlerindeyiz
Dalgaların üstünde alı al, moru mor bir gü­neş doğar.
Hiçbir zaman biz kadar ağarmadı bu deniz.
Ortalık aydınlık içinde, gümüş dere durmaz akar.
Karanlık günleri geride bıraktık.

Erkek KORO:

On dokuz Mayıs / Mayısın on dokuzu.

Kız KORO:

Hiçbir kuvvet / Bükemez artık kolumuzu.


Erkek Anlatıcı

Sisli ufuklara dalan mavi gözler, yurdun geleceğini düşünüyordu. Uzun ve yorucu, ama şanla, şerefle dolu çetin bir yolda ilk adımını atıyordu, ilk adam, vatan adam.
ilk adam mavi gözlerle baktı toprağa, Topra­ğın haritasını çizdi bayrağa.
Artık dünya egemenliği gibi bir ham hayal peşinde, Türk'ün gücü tüketilmeyecekti. Musta­fa Kemal, "Misak-ı Millî" ile son ve sonsuz Türk yurdunun sınırlarım çiziyordu.
Bir kere bir öndere inanmaya görsün bu halk, kendinden yana olana bağlanmaya gör­sün. Canım verir uğruna, seve seve kılı kıpırda­madan.
Fakir Anadolu'nun tozlu yollarında zengin yürekli Anadolu'lunun kanı canı, ekmeği, cepheye taşınıyordu. Yurdun damarlarında taze bir kurtuluş kanı dolaşıyordu artık.

Erkek KORO:

Sağ olasın, var olasın Gazi Paşa
Gelişinle içimizi bir sevinçtir aldı
Gayrı veda ettik yasa.

Kız KORO:

Ağarttın güneş gibi yurdumuzu Ve geçtin Erzurum'a, Sivas'a

Erkek KORO:

Sağ olasın, var olasın Gazi Paşa!

Kız Anlatıcı:

Asker yazıldık yediden yetmişe dek - Kimseye sorulmadı yaşı.
Takıldık peşine genç, ihtiyar, kadın, erkek.



Kız KORO:

Ve başladı Kurtuluş Savaşı.
Sen Mustafa Kemal-Gür sesinle haykırıyorsun:

Erkek KORO:

Ya istiklal Ya ölüm!
Erzurum, Sivas, Ankara... Ankara'nın burcunda bir bayrak.

Erkek anlatıcı
Vatanım tümü milletin hayatı tehlikededir

Kız anlatıcı
Ülkemizin istekleri milletin kararına bağlıdır

Erkek anlatıcı
Tok adam olup dikilmek duyurmak milletin sesini

Kız anlatıcı
İki yer var iki ihtimal ya ölüm ya istiklal

Erkek KORO:
Dağ, taş, selam durmuş Ata'ma-Yollara düş­müş Anadolu'm.

Erkek anlatıcı

Amasyalı Celal oğlu Mıstık
Bilecikli kadayıfçı oğlu Emin
Kırşehirli Mehmet oğlu Samet
Mehmet edip bey kızı Halide Edip
Ardahanlı emin oğlu Rüstem
Erzurumlu İbrahim bey oğlu Yavuz
70. Alay komutanı Kahraman Halil bey Kızı 12 yasındaki Nezahat hanım

Kız KORO:

Yollarda kağnılar geçiyor dostlar





Erkek anlatıcı:

Çatma,kurban olayım,çehreni ey nazlı hilâl!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl...
Hakkıdır,Hakk’a tapan, milletimin istiklâl!


Erkek KORO:

Ve İnönü’de, Sakarya'da-Yaman oldu he­sabın ödenmesi-Bir savaş ki benzeri görülme­miş dünyada.

Erkek anlatıcı:

Yanında duranları gölgede bırakarak
Bir vücut parıldıyor: keskin, ipince, kıvrak
Belli resimde bile: saçı ipek, bakışı çelik

Gerilmiş göğüs, geniş bir şeye siper gibi
Elinde duran kamçı düşmanı döver gibi

Kız KORO:

Bir savaş ki yangınlarla alev alev-Ağardı va­tanın dört yanı

Kız anlatıcı

Gece vakti
Karınca gibi yıldız üşmüş gökyüzüne
Çiğ inmişte az öncesi
Ufacık tefecikte çiğ inmiş
Uzanmış yatmış çiğ üstüne Mustafa’m
Samur kalpak başında
Sırtında bir asker kaputu
Tiril tiril incecikten
Top arabaları geçer uykusunda
Mehmetler Mustafalar bir ordu
Elleri bayrak, elleri süngü, ellerli tüfek
Süvariler geçer yalın kılıç
Şimşekler çakar gözlerinden


Erkek anlatıcı

En güzeli, en yiğidi, en canlısı
Bir milleti kurtaran adam
Ağır ağır Kocatepeye çıkıyor
Bu resim çok güzel, insanı alıp götürüyor
Başında kalpağı, elinde dürbünü.

Kız anlatıcı

İzmir’e girişini Mustafa Kemali’n
Bir kahve duvarındaki resimde gördüm
Bir ılık güz öğlesinde
Şanlı haki urbası üstünde
Koymuştu kılıcını içine kınının
Yürüyordu arasında sevgili halkının
Ayağında Anadolu’dan getirdiği TOZ
Bir inanç gözlerinde tükenmez
Alabildiğine insan kalabalığı
Bir aydınlık geleceğe bakıyordu
Işıktı sevinçti türküydü
Görseydiniz o resimde Mustafa Kemal’i
Erkek anlatıcı
Dudaklarında bir milletin kaderi

Erkek KORO:

“Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir…ileri”
Erkek Anlatıcı:

Nehirler uykusundan habersiz
Ovalar vahşi rüzgarlara gerindi

Kız KORO:

Bir savaş ki baş geri etti düşmanı.

Erkek KORO:

Dış düşman yenilmişti.

Kız anlatıcı

İstiklal

Erkek anlatıcı

İstiklal

Kız KORO

İstiklal

Erkek KORO:

İstiklal

Erkek-Kız KORO

İstiklal

Erkek anlatıcı

Ama yüzyıllardır yaşamı gölgeleyen gerilik, bilgisizlik, yobazlık da yenilmeliydi. Çünkü bizi bu hale getiren asıl düşman oydu.

Kız anlatıcı

İlk adam, tek adam, dünyada benzeri olma­yan Türk devrimini gerçekleştirecekti.

Erkek anlatıcı

29 Ekim 1923.., Yurtta şenlik, düğün, işte en büyük Devrim: Türkiye Cumhuriyeti, geleceğin ufkunda yeni bir güneş gibi doğuyor, yükseliyor. Ve ardından birbirini izleyen, birbirini aşan yüce devrimler...

Kız anlatıcı

Artık her 29 Ekim'de bayram yapıyorduk. O, güneş gibi bizi izlerken, biz O'nu yüreğimizden kopan marşlarla selamlıyorduk:

Erkek KORO

Yılmaz, çelik ordularla biz/Yıldırımlar saçan bir cihanız
Millet yolunda vatan için/Ateşe saldıran kah­ramanız.

Erkek Anlatıcı

Bize yan bakan/Nice bin düşman
Kahroldu/Kahreder bu sarp kuv­vet.
Yasasın bu şan/Yasasın vatan

Kız KORO

Dünyada ölmez bu cumhuriyet
Arslan gibi fertlerle biz/Garba ibret saçan bir cihanız.
Cumhuriyet yasasın diye/Zulmete nur saçan bir şahabız.
Benliğimize biz hakimiz/Sultan da hakan da hep bizleriz.
Güneş gibi parladı bahtımız.

Erkek Anlatıcı

Çalışan da/Kazanan da/Hep biz­leriz.
Yaratan bize saadeti/Kurtar bu mille­ti.

Erkek-Kız KORO

Yaşasın Cumhuriyet

Erkek anlatıcı

1 Mart 1924 halifelik kaldırıldı,öğretim birleştirildi.

Kız anlatıcı

20 Nisan 1924 Teşkilat-ı Esasiye kabul edildi.

Erkek anlatıcı

17 Şubat 1925 Aşar vergisi kaldırıldı.

Kız anlatıcı

25 Kasım 1925 şapka kanunu Mecliste kabul edildi.

Erkek anlatıcı

30 Kasım 1925 Tekkeler kapatıldı.

Kız anlatıcı

25 Aralık 1925 uluslar arası takvim ve saat kabul edildi.

Erkek anlatıcı

17 Şubat 1926 Türk medeni kanunu kabul edildi.

Kız anlatıcı

9 Ağustos 1928 Türk harfleri kabul edildi.

Erkek KORO

Yasa milletinle başbaşa.

Kız KORO

Türk'ün gözbebeği Gazi Paşa.



Erkek anlatıcı

Bugün   yaşıyorsam   güler yüzle   emin,/ Tertemiz gökler altında/Dağlarım, denizlerimle dost.
Toprağımda dolaşıyorsam/Ümitli, memnun ve rahat.
Gecem, gündüzüm hürse,
Damarlarımda kanım/Tenler içinde canım korkusuz yürürse.
Ekmeğim, suyum tatlı-Toprağım da, türküm de bereketli.
Rüzgarlarım alabildiğine hürriyetli ise, Bacamda tütünüm tütüyor Ölülerim huzur içinde yatıyor Ağacım dal yürüyor, boy atıyorsa, Görüyor, biliyor, inanıyorsam Dün yokken, bugün varsam,

Kız KORO

Sendendir,

Erkek KORO

Sendendir Atatürk.






Kız anlatıcı
M. Kemal onuncu yıl marşı’nı güftesi ve bestesi ile her zaman aklında tutmuştu.Bayram yakını, otomobilini durduruyor. “Onuncu yıl marsı’nı öğrendiniz mi?”diye okuldaki oğlunun ödevini yoklayan baba gibi soruyordu.”Sesim söylememe el verişli değil” diyenlere sözlerini yineletiyor,şaşırırlarsa hemen düzeltiyordu.Hele “On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan” dizelerini pek beğendiğini belli ediyordu.

Kız KORO

Öğrenci,asker,esnaf ona dönüp başını:
Söylüyor bir oğuzdan onuncu yıl marsını
Çıktık acık alınla on yılda her savaştan
On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan.

Erkek anlatıcı

Bir özlem çizgisinde her düşünce uludur, Bu yol insanlık yolu, Atatürk'ün yoludur, "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesiyle doludur, Sevgide yeryüzüdür, güçte Anadolu'dur. Uzanıyor çağlara destanlaşan yüce Türk, Yaşama sevincimiz Büyük Önder Atatürk. Yüzyılın çağrısı bu: Tatlı, düş kutsal emek, Dimdik adımlardayız: Yolumuz sonsuza dek.Duygumuz, sevgimiz bir, ülkümüz, andımız tek:

Yaşamak Atatürk'ü, Atatürk'ü söylemek.

Kız anlatıcı

Bir kasım sarılığı sarmış yurdu. Herkeste bir telaş, bir üzüntü. Rüzgarlar şaşkın esiyor, gözlerde yağmur gibi yaşlar.
10 Kasım 1938...-O sabah gök karardı bir­denbire-. Kuşlar kanat çırptı. Yaprakları döküldü ağaçların.
O ki ölmez olandı.

Erkek KORO

Mustafa Kemal'di adı

Kız KORO

Son kere, çaldı kapısını ölüm Başı düştü yastığa ve kalkamadı.

Erkek KORO
Yıl 1938

Kız Anlatıcı

Kasım On
Ve O Kocatepe'de
Bir çadırdan bir çadıra geçer gibi,
Rahat ve cesur öldü.

Erkek Anlatıcı

Dünyada bir suskunluk: "Dünya artık eskisi kadar ilgi çekici olmayacak; çünkü Türk'ün Ata'sı toprakta" diyorlar.

Kız Anlatıcı

“Atatürk’ün kendi eliyle çizdiği yeni Türkiye’nin dış siyaseti, bu memleketi batılı uluslar topluluğuna katmış ve eski düşmanlarını kendisine dost yapmıştır.”

İngiliz-Times Gazetesi

Erkek Anlatıcı

“Hiçbir kimse bu muzaffer general,bu yılmaz inkılapçı,bu insan kahraman,bu çok popüler adam kadar halkın kalbine yakın olmamıştır”

Fransa,Pekit Prasien Gazetesi

Kız Anlatıcı

“Türkler Atatürk’ü olağan üstü bir tutkunlukla seviyorlar”

                      Mısır, El Belag Gazetesi

Erkek Anlatıcı

            “Atatürk’ün ölümü yalnız Türk Ulusu için değil, O’nun benzerlerine muhtaç olan çoğu uluslar için de en büyük kayıptır.

                                                                                              Suriye Gazetesi

Kız KORO

Ama Mustafa Kemal toprak değil ki.

Erkek KORO

Mustafa Kemal toprak değil ki.

Mustafa Kemal vatan, Mustafa Kemal bay­rak, ama

Mustafa Kemal toprak değil ki Ölüm, yeni bir canlanıştır. Yeni bir hayat

Kız KORO
Ölmedi,

Erkek-Kız KORO

Ölmez. Bir ulu, yeşil ağaçtır.Yaprağı dökülmez.

Gelişimin adresi...
Yukarı Dön
gelisenbeyin Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge
gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT

Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006
Konum: Istanbul
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 4737
  Alıntı gelisenbeyin Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 06-Ekim-2011 Saat 17:47

                                                  ATATÜRK OROTORYOSU

Erkek anlatıcı
Sene¬ler nasıl da geçiyor Ata'm?
Seneler nasıl geçi¬yor sarı sarı?
Dağlarda çiçekler açıyor, mavi mavi
Ben mavi mavi çiçekleri seviyorum
Ve bütün bu toprağın çocukları
Sana hasret çeki¬yor Ata'm
Sana hasret çekiyor
Söyle bana mavi gözlü kumandanım
Söyle bana, rahat mısın yerinde?
Eminim ki şimdi- Mavi mavi, sarı sarı çiçekler açmadadır
Ankara'nın beyaz mermerlerinde"
Kız anlatıcı
Bir dağ taşıyorum omuzlarımda,
Mahşere dek götüreceğim koşaraktan,
Adı şanlı, yiğit paşam, genç paşam,
Sana ağıt değil destanlar yaraşır.
Kız anlatıcı
Ilık rüzgârlar esiyordu
Selanik ovalarında;
Çiçekler sabaha doğru...
Dağ başka, sokaklar başkaydı;
Gün doğumundan önce.
O gece en güzel yıldızlar kaydı,
Nereden geliyordu bu aydınlık?
Neydi insanları birden mutlu kılan?
Bir yeni mevsimdi sanki
Selanik bahçelerinde yayılan
Erkek Anlatıcı:
Bestekârın dilinde dinmeyen şarkı
Ressamın tuvalinde renktir Atatürk
Genç kızımın çeyizinde en güzel motif,
Şairin dörtlüğünde kahraman Türk,
Atatürk.
Erkek anlatıcı
Ulu bir çınarsın sen,
Masmavi göklere yükselen.
Her dalın bir devrim,
Her dalın bir ilke,
Günden güne filizlenen, günden güne büyüyen.
Kız anlatıcı
Karşıda bir ışık, bir ümit yolu.
Kollarımı yarına güvenle açacağım,
Karşıda bir ışık, bir ümit yolu
Bırakın, Mustafa Kemal'e varacağım.






Kız anlatıcı
Ellerimi uzatıyorum, daha ötede
Son duraktan biraz daha ötede
Gücümün kuvvetimin kesildiği yerde
Karşıda Mustafa Kemal'i görüyorum;
¬

Erkek anlatıcı
Gün geçer devir değişir
En olmaz istekler biter,
Bir ses bırakmaz kişiyi yerinde
Mustafa Kemal'in sesi, "İleri" der.
¬Erkek anlatıcı
Attığım her adımı biliyorum
Yarın daha güzel, daha aydınlık!
Nasıl durabilirim, Mustafa Kemal sesleniyor
Uzattım ellerimi varıyorum.
Kız anlatıcı
Gece vakti
Karınca gibi yıldız üşüşmüş gökyüzüne
Çiğ inmişte az öncesi
Ufacık tefecikte çiğ inmiş
Uzanmış yatmış çiğ üstüne Mustafa’m
Samur kalpak başında
Sırtında bir asker kaputu
Tiril tiril incecikten
Top arabaları geçer uykusunda
Mehmetler Mustafalar bir ordu
Elleri bayrak, elleri süngü, ellerli tüfek
Süvariler geçer yalın kılıç
Şimşekler çakar gözlerinden














Erkek anlatıcı
En güzeli, en yiğidi, en canlısı
Bir milleti kurtaran adam
Ağır ağır Kocatepe’ye çıkıyor
Bu resim çok güzel, insanı alıp götürüyor
Başında kalpağı, parmaklarında cıgarası
Erkek anlatıcı
Bugün yaşıyorsam güler yüzle emin,
Tertemiz gökler altında
Dağlarım, denizlerimle dost.
Toprağımda dolaşıyorsam
Ümitli, memnun ve rahat.
Gecem, gündüzüm hürse,
Damarlarımda kanım
Tenler içinde canım korkusuz yürürse.
Ekmeğim, suyum tatlı
Toprağım da, türküm de bereketli.
Rüzgârlarım alabildiğine hürriyetli ise,
Bacamda tütünüm tütüyor
Ölülerim huzur içinde yatıyor
Ağacım dal yürüyor, boy atıyorsa, Görüyor, biliyor, inanıyorsam
Dün yokken, bugün varsam,
Kız KORO
Sendendir,
Erkek KORO
Sendendir Atatürk.
Erkek anlatıcı
Bir özlem çizgisinde her düşünce uludur,
Bu yol insanlık yolu, Atatürk'ün yoludur,
"Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesiyle doludur,
Sevgide yeryüzüdür, güçte Anadolu'dur.
Uzanıyor çağlara destanlaşan yüce Türk,
Yaşama sevincimiz büyük önder Atatürk.
Yüzyılın çağrısı bu: Tatlı, düş kutsal emek,
Dimdik adımlardayız: Yolumuz sonsuza dek
Duygumuz, sevgimiz bir, ülkümüz, andımız tek:
Yaşamak Atatürk'ü, Atatürk'ü söylemek.
Kız anlatıcı
Bir kasım sarılığı sarmış yurdu.
Herkeste bir telaş, bir üzüntü.
Rüzgarlar şaşkın esiyor, göz¬lerde yağmur gibi yaşlar.
10 Kasım 1938...
-O sabah gök karardı bir¬denbire-.
Kuşlar kanat çırptı.
Yaprakları döküldü ağaçların.
O ki ölmez olandı.
Erkek KORO
Mustafa Kemal'di adı
          





Kız KORO
Son kere, çaldı kapısını ölüm
Başı düştü yastığa ve kalkamadı.

Erkek KORO
Yıl 1938
Kız Anlatıcı
Kasım On
Ve O Kocatepe'de
Bir çadırdan bir çadıra geçer gibi,
Rahat ve cesur öldü.

Erkek Anlatıcı

Selam durun haydi selam durun
İnönü, Sakarya Dumlupınar
Selam durun Karadeniz’de tayfalar
Gidiyor Mustafa kemal gidiyor
Erişiyor sonsuzluğa

Solo öğrenci:
Dökün yapraklarınızı, dökün dallarım dökün
Akın yaslı yaslı sularımdan akın
Bükün boynunuzu bükün
Bir alınmaz kalem vardı yıkıldı….

Durmadan çalkalanan bir Kızıldeniz
Bir damla yaş gibi duruyor sessiz
Vatan ufkundaki en güzel çeyiz
En şanlı, süs baktım, yarıya çekildi.

Kara haber tipi eser savrulur,
Bir yanardağ gibi içim kavrulur,
Vatanın kaderi sende yoğrulur,
Yas olup, yaş olup gözden döküldü.
                                       
Kaynak: www.ilkogretimturkce.com             

Gelişimin adresi...
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz