Bizim Okul Mu? Sizin Okul Mu?

Bizim Okul Mu? Sizin Okul Mu?

Dün akşam televizyon seyrederken bir fragman izledim. Özel bir televizyon kanalında yayına gireceği duyurulan BİZİM OKUL!!! Diye bir dizinin bangır bangır duyurusu yapılıyordu. O kadar şaşırdım ki bu dizide adeta okullar düşman gibi gösteriliyor! Fragmanda geçen görüntülere bakılınca öğrencinin öğretmene karşı saygısız, lakayt, vurdumduymaz tavırlar göstermeye teşvik eden onları kışkırtan bir dizi görüntüsünde olup, televizyon kanalına yakışmayacak bir dizi olduğu kanaati edindim. Fragmanı izleyen bir çok meslektaşım gibi dizinin sunumu ve dizi için hazırlanan şarkının öğrenciyi öğretmene karşı kışkırtan öğretmeni öğrenci ve toplum önünde küçük düşüren cümlelerin kullanılması da ayrı bir boyutu. Dizide rol alan öğretmen tiplemeleri akıllara zarar

Sıfırcı Ziya (Evde Kılıbık Okulda Gaddar),
Kurabiye Murat (Kız Öğrencilerin Gözbebeği ),
Pepe Selim ( İki Kelimeyi Bir araya Getiremeyen Edebiyat Öğretmeni),
Leyd Dilara (İngilizce Öğretmeni),
Çılgın Gözde ( Kronik Bekar Coğrafya Öğretmeni)
Hop Sitil Şevket (Süsüne Düşkün Müdür Yardımcısı)
Gibi garip garip yakıştırma ve sıfatlarda öğretmenlere yer verilmiş. Bir toplumda öğretmene saygıyla,sevgiyle,hürmetle muamele edilmiyor aksine ayaklar altı bir seviyeye alınmaya çalışılıyorsa eyvah ki ne eyvah.. Niye bu kadar abartılıyor, komedi dizisi bu diyebilirsiniz! mizah anlayışı farklı bir şeydir; birilerini hedef alıp onları aşağılamak ve onurlarla dalga geçmek farklı bir şeydir.
O kadar kanal ve dizi yayın hayatına girdi ve birçok meslek grubuna yönelik dizi çekildi hiç gördük mü Polis dizilerinde polislerle dalga geçildiğini; Doktorların dizilerinde doktorla dalga geçilen bir bölüm yok. (Ki olmamalıda zaten), Hukuk dizilerinde avukatlarla hâkimlerle dalga geçilmiyor aksine yüceltiliyor.
Ama sıra öğretmen ve okul dizisi oldu mu nerde pısırık, şaklaban, saf, iş bilmez, paragöz öğretmen var ortaya çıkıyor.
Okul, soytarılık mekânı, aşk meşk yuvası, çapsız öğretmenlerden oluşan bir yer olarak gösterilmekte olup eğitim kalitesinin horlanmasına ilave olarak öğretmenin memuriyet ölçütlerini alaya almakta, haliyle öğretmenlik vakar ve haysiyetine apaçık bir saldırı niteliği taşımaktadır.
Hababam sınıfıyla başladı hayat bilgisi pis yediliyle devam ediyor. Öğretmenle ve okul ortamı ile dalga geçmek moda oldu, Biz eğitim camiasının en büyük eksiği bence ayrı ayrı sendikalara bölünmüş olmamız (en azından bu tür konularda tek ses olunmalı) ve bir birliktelik kuramamış, tek ses olamamış olmamızdan kaynaklanıyor. Neden bir Öğretmenler Odası yok ? Tabipler Odası, Berberler Odası vs vs varken birde Öğretmenler Odası olmalı ve bu kurum bizim adımıza karşı çıkmalı. Biz tepkimizi göstermedikçe de böyle olacak. Kimsenin 800 bin insanı küçük düşürmeye hakkı yok.
Çocukların davranışları değişti. Ne kadarda hayat dizilerden ibaret değil desen de bunlar çocuk, kendilerini dizideki karakterin yerine koyup onun gibi davranmaya kalkıyorlar. Sınıf için de yaptıkları komiklikler ve espriler sayesinde arkadaşları arasında gözde öğrenci olacakları düşüncesini empoze ediyor. Daha sonra da ne oldu bu çocuklara diyoruz.

Tarihi geçmişi, insanlık medeniyeti kadar eski olan öğretmenlik mesleğinin bu halde gösterilmesi ve tanıtılması bizleri ziyadesi ile üzmüştür. Maksat eğitim sistemini mizahla eleştirmekse beğenmediğiniz Hint sineması bile bu iş de 3 idiots adlı bir filmle -ki sadece bir film değil bence başyapıttır- en güzel örneklerden birini sunmuştur. Artık senaristlerimizi biraz daha araştırmacı yenilikçi olmaya çağırıyor hababam serisinin niteliksiz kopyalarıyla uğraşmaktan vazgeçmelerini diliyorum.
            İnsan eğitiminde yapılacak bir hata, sadece yetiştirilen bireye zarar vermeyeceği gibi aynı zamanda toplumun geleceğini de olumsuz yönde etkileyeceği aşikârdır. Neden mi? bireye yapılan yatırım uzun vadede verim alınacak bir yatırımdır. Bu yatırımda ortaya çıkacak bir hata ya da yanlışlık toplumları felakete götürecek sonuçlar doğurabilmektedir. Bu nedenle de günümüzde birey eğitiminde çok önemli görev üslenen öğretmenlerin bu şekilde dizilere alet edilmeleri ve toplum gözünde öğretmen imajının bunlar olduğu algısının uyandırılması geleceğimize vurulabilecek en büyük darbedir.
Hocamızın dediğine kulak veriyorum: “Hoca efendiler, dövün, korkutun, ezberletin; eğer bu ülkenin katili olmakta çıkarınız varsa bundan daha etkili bir hançer bulamazsınız” (Baltacıoğlu, 1995, 37) Öğretmen camiamızdan bu şekilde davranan arkadaşlar eğitime ne kadar zarar veriyorlarsa dışarıdan yapılan bu şekildeki yayınlarda aynı hatta daha fazla zarar vermektedir.

Bu dizinin bir an önce yayından kaldırılması ve/veya öğretmene saygının öğrenciye sevginin nasıl aşılanması gerektiğini gösteren bir dizi haline getirilmesini ya da bu şekildeki dizilerin yayın hayatına girmesini temenni ediyorum. Bu konuda ki görüş ve önerilerimizi taleplerimizi http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/gorusoneri.aspx adresine yazarak ilk adımı atalım.
Memiş KILIÇ
https://twitter.com/memkilic