Beş Onemli Ders |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla
Konu: Beş Onemli Ders Gönderim Zamanı: 21-Mayıs-2008 Saat 20:57 |
BEŞ ÖNEMLİ DERS
Birinci Ve De En Önemli Ders. Okuldaki İkinci Ayımda, Hocamız Test Sorularını Dağıttı. Ben Okulun En İyi Öğrencilerinden Biriydim. Son Soruya Kadar Soluk Almadan Geldim Ve Orada Çakıldım kaldım. Son Soru Şöyleydi: 'Her gün Okulu Temizleyen Hademe Kadının İlk Adı Nedir?..' Bu Herhalde Bir Çeşit şaka Olmalıydı. Kadını Yerleri Silerken Hemen Her gün Görüyordum. Uzun Boylu, Siyah Saçlı Bir Kadındı. 50'lerinde falan Olmalıydı. Ama Adını Nerden Bilecektim Ki!.. Son Soruyu Yanıtsız Bırakıp Kağıdı Teslim Ettim. Süre Biterken Bir Öğrenci, Son Sorunun Test Sonuçlarına Dahil Olup Olmadığını Sordu. 'Tabii Dahil' Dedi, Hocamız... 'İş Yaşamınız Boyunca İnsanlarla Karşılaşacaksınız. Hepsi Bir birinden Farklı İnsanlar. Ama Hepsi Sizin İlginiz Ve Dikkatinizi Hakeden İnsanlar Bunlar. Onlara Sadece Gülümsemeniz Ve 'Merhaba' Demeniz Gerekse Bile...' Bu Dersi Hayatım Boyunca Unutmadım. Hademenin Adını da... Dorothy idi. İkinci Önemli Ders Yağmurda Otostop!.. Bir Gece Vakti Gece yarısına Doğru Alabama Otoyolun Kenarında Duran Bir Zenci Kadın Gördüm. Bardaktan Boşanırca Yağan Yağmura Rağmen, Bozulan Arabasının dışında Duruyor Ve Dikkati Çekmeye Çalışıyordu. Geçen Her Arabaya El Sallıyordu. Yanında Durdum. 60'lı Yıllarda Bir Beyazın Bir Zenciye Hem De Alabama'da Yardıma Kalkması Pek Olağan şeylerden Değildi. Onu Kente Kadar Götürdüm. Bir Taksi durağına bıraktım. Ayrılırken ille De Adresimi İstedi Verdim. Bir Hafta Sonra Kapım çalındı. Muazzam Bir Konsol Televizyon İndiriyordu Adamlar. Bir De Not Ekliydi, Armağanda... 'Geçen Gece Otoyolda Bana Yardımınıza Teşekkür Ederim. O Korkunç Yağmur Sadece Elbiselerimi Değil, Ruhumu Da Sırılsıklam Etmişti. Kendime Güvenimi Yitirmek Üzereydim, Siz Çıka Geldiniz. Sizin Sayenizde Ölmekte Olan Kocamın yatağının baş Ucuna Zamanında ulaşmayı Başardım. Biraz Sonra Son Nefesini Verdi. Tanrı Bana Yardım Eden Sizi Ve Başkalarına karşılık Beklemeksizin Yardım Eden Herkesi Kutsasın!.. En İyi Dileklerimle, Bayan Nat King Cole.' Üçüncü Önemli Ders Size Hizmet Edenleri Hep Hatırlayın... Bir Pastanın Üç Otuz Paraya satıldığı Günlerde 10 yaşında Bir Çocuk Pastaneye Girdi. Garson Kız Hemen Koştu... Çocuk Sordu: 'Çukulatalı Pasta Kaç Para?..' '50 Cent!..' Çocuk Cebinden çıkardığı Bozukları Saydı. Bir Daha Sordu: 'Peki Dondurma Ne Kadar...' '35 Cent' Dedi Garson Kız sabırsızlıkla... Dükkanda yığınla Müşteri Vardı Ve Kız Hepsine Tek başına koşturuyordu. Bu Çocukla Daha Ne Kadar Vakit Geçirebilirdi Ki...Çocuk parasını Bir Daha Saydı Ve 'Bir Dondurma Alabilir Miyim Lütfen' Dedi. Kız Dondurmayı Getirdi. Fişi tabağın Kenarına Koydu Ve Öteki Masaya Koştu. Çocuk Dondurmasını Bitirdi. Fişi Kasaya Ödedi. Garson Kız Masayı temizlemek Üzere Geldiğinde, Gözleri Doldu Birden. Masayı Sanki Akan göz yaşlarıyla Temizleyecekti. Boş Dondurma tabağının Yanında Çocuğun bıraktığı 15 Centlik bahşiş Duruyordu... Dördüncü Önemli Ders Yolumuzdaki Engeller... Eski Zamanlarda Bir Kral, Saraya Gelen Yolun Üzerine Kocaman Bir Kaya Koydurmuş, Kendisi De Pencereye Oturmuştu. Bakalım Neler Olacaktı?. Ülkenin En Zengin Tüccarları, En Güçlü kervancıları, Saray Görevlileri Birer Birer Geldiler, Sabahtan Öğlene Kadar. Hepsi Kayanın Etrafından Dolaşıp Saraya Girdiler. Pek Çoğu Kralı Yüksek Sesle Eleştirdi. Halkından Bu Kadar vergi Alıyor, Ama Yolları Temiz Tutamıyordu. Sonunda Bir Köylü Çıkageldi. Saraya Meyve Ve Sebze Getiriyordu. sırtındaki Küfeyi Yere İndirdi, İki Eli İle Kayaya sarıldı Ve Ikına sıkına İtmeye başladı. Sonunda Kan Ter İçinde Kaldı Ama, Kayayı Da Yolun Kenarına Çekti. Tam Küfesini Yeniden sırtına Almak Üzereydi Ki, Kayanın Eski Yerinde Bir Kesenin Durduğunu Gördü. Açtı... Kese Altın Doluydu. Bir De Kralın Notu Vardı İçinde... 'Bu Altınlar Kayayı Yoldan Çeken Kişiye Aittir' Diyordu Kral. Köylü, Bugün Dahi Pek Çoğumuzun Farkında olmadığı Bir Ders almıştı. 'Her Engel, Yaşam Koşullarınızı Daha iyileştirebilecek Bir fırsattır... Beşinci Önemli Ders Önemli Olan Vermektir... Yıllar Önce Hastanede çalışırken, ağır Hasta Bir Kız Getirdiler. Tek yaşam şansı Beş yaşındaki Kardeşinden Acil Kan Nakli İdi. Küçük Oğlan Aynı Hastalıktan Mucizevi şekilde Kurtulmuş Ve Kanında O hastalığın mikroplarını Yok Eden bağışıklık oluşmuştu. Doktor Durumu Beş yaşındaki Oğlana Anlattı Ve Ablasına Kan Verip vermeyeceğini Sordu. Küçük Çocuk Bir An Duraksadı. Sonra Derin Bir Nefes Aldı Ve 'Eğer Kurtulacaksa, Veririm Kanımı' Dedi. Kan Nakli yapılırken, ablasının Gözlerinin içine Bakıyor Ve Gülümsüyordu. Kızın Yanaklarına Yeniden Renk Gelmeye Başlamıştı, Ama Küçük Çocuğun Yüzü De Giderek Soluyordu... Gülümsemesi De Yok Oldu. Titreyen Bir sesle Doktora Sordu: 'Hemen Mi Öleceğim?..' Ufaklık, Doktoru yanlış anlamıştı, Ablasına Vücudundaki Bütün Kanı Verip, öleceğini düşünüyordu. ASLINDA EN ÖNEMLİ ŞEY, ELİNİZDEKİ DEĞERLERİN FARKINDA OLUP, KIYMETİNİ BİLMEKTİR... GÜN GELİR BURUN KIVIRDIĞINIZ ŞEYLERİDE BİR BAKMIŞSINIZ YİTİRMİŞSİNİZ..Üzgün( SANIRIM HAYATTAKİ EN KÖTÜ ŞEYDE BU OLSA GEREKKK... YAŞAMINIZI CİDDİYE ALINNN..!! Gülümseme RUHUNUZUN GÜNEŞİ HİÇ BATMASIN |
|
Süper Beyin
Moderatör Kral Mod. Kayıt Tarihi: 21-Mart-2008 Konum: İstanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 461 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 21-Mayıs-2008 Saat 21:33 |
Teşekkürler.
|
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |