Makale |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla
Konu: Makale Gönderim Zamanı: 04-Haziran-2008 Saat 13:31 |
MAKALE
Bir gerçeği açıklamak, bir konuda görüş ve düşünceler öne sürmek ya da bir tezi savunmak, desteklemek için yazılan yazılara makale denir .Yani makaleler, Herhangi bir konuda bilgi vermek, bir fikir veya bir konuya açıklık getirmek, yeni bir görüş ve düşünceyi ileri sürmek, ele alınan konu üzerinde yapılan inceleme ve araştırma sonuçlarına göre deliller göstererek, bu yeni görüş ve düşünceleri desteklemek ve ispatlamak gayesi ile yazılan ilmî gazete ve dergi yazılarıdır. Gazetelerin çoğunlukla ilk sayfasında yer alan ve o gazetenin genel fikrî yapısını temsil eden yazılara başmakale, bu yazıyı yazan kişiye de başyazar denir. Özellikleri * Amaç bilgi ve fikirleri başkalarına açıklamak olduğu için ağırbaşlı, ciddi, kolay anlaşılır, yalın, pürüzsüz bir dil kullanılır. *Öne sürülen düşünce ve tez nesnel bir nitelikle ele alınıp birtakım bilgi, belge ve araştırma verilerinden yararlanılarak kanıtlanır. *Söz oyunlarına başvurulmaz, süslü anlatımdan uzak durulur, düşünceler doğrudan aktarılır. * Sosyal, edebî, sağlık, din, teknik vs. olmak üzere her türlü konuda makale yazılabilir * Öğretici bilgilendirici fikir yazısı olduğu için daha çok açıklayıcı anlatım biçimi kullanılır. * Gazete ve dergilerde yayımlanır. Makalede Plan : Her yazıda olduğu gibi makalelerin de belli bir plan dâhilinde yazılması gerekir. Doğru planlanmamış bir makale yanlış sonuçlara ulaşacaktır. Kaynaklarda klasik makale planı; giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşur. Giriş Bölümü: Öne sürülecek sav, görüş ya da düşünce yazının girişinde sergilenir. Makalenin en kısa bölümüdür. Makalenin geneline göre bir iki, paragrafı geçmez. İyi bir giriş makalenin oluşmasını sağlayabilir. Giriş bölümünde, yazıdaki fikir gelişiminin hangi yönde olacağı saptanır. Okuyucu bilgi ve fikir atmosferine yavaş yavaş sokulur. Genellikle okuyucu ilk bakışta bu bölümü okur; sararsa, ilgisini çekerse yazıyı sonuna değin okumaya karar verir. Bu yönden makalelerde girişin çok ustaca ve özenle biçimlendirilmesi gerekir. Bu bölümde konu hiçbir ayrıntıya girmeden ortaya konulur.. Bunun aşırı dolaylamalara kaçılmadan yapılması gerekir. Neyin üzerinde durulacağı, ne hakkında söz söyleneceği bir iki paragraf içinde ortaya konulmalıdır Gelişme bölümü: Gelişme bölümünde, giriş bölümünde dile getirilen konu açıklanır, makalenin yazış amacı ve bu amaca yönelik bilgi, belge ortaya konularak tez savunulur, antitezler çürütülür. Konu ile ilgili bilgi ve belgelerin ele alınıp işlendiği, konunun genişletildiği ve ortaya konmak istenen fikrin doğruluğuna deliller gösterildiği bölüm, gelişme bölümünü oluşturur (Korkmaz 1995:220). Gelişme bölümü, derlenen, ortaya atılan fikirlerin çeşitli yönlerden genişletilmesi, desteklenmesiyle meydana gelir. Bütün fikir yazılarında olduğu gibi makalede de gelişme bölümünde açıklanacak fikirlerin derli toplu olması lazımdır. Dile getirilen fikirlerin inandırıcı, iddiacı kesin bir karaktere sahip olması için onları uygun yollarla açıklamak, desteklemek ve yerine göre de ispatlamak gerekir. Gelişme bölümü makale yazarının inandırıcı olabilmek için tüm gücünü ortaya koyduğu alandır Bu bölümde ileri sürülen görüşlerin doğruluğunu ispatlamak için kanıtlar gösterilir, karşılaştırmalar yapılır, sayılar ve örnekler verilir. Öne sürülen sav, görüş ya da düşüncenin açımlanması, kanıtlanması bölümü makalenin gövdesini oluşturur. Yazar bu bölümde düşüncelerini açacak, geliştirecek, boyutlandıracaktır. Bunun için de tanımlama, karşılaştırma, örneklendirme, tanıklama, nesnel verilerden yararlanma gibi yollara sık sık başvuracaktır. Böylece okuyucuyu söylediklerinin doğruluğuna ve geçerliğine inandırmış olacaktır Sonuç Bölümü: Sonuç bölümü; bir bakıma özetleme bölümü sayılabilir. Başta ileri sürülen, sonra açıklanan görüş, sonuç bölümünde -genellikle- bir paragrafta yinelenir. Ama asıl işlev burada yazının etkisinin doruğa ulaştırılmasıdır Ele alınıp işlenen, geliştirilen konunun hükme varıldığı ve o konunun ana fikrini oluşturan kısım sonuç bölümüdür. Bu bölümde yazar söylediklerinin tümünü belli bir sonuca ulaştıracak biçimde bir iki cümle ile sonucu vurgular. Genellikle makale yazarları seçtikleri konu üzerinde söylediklerini bu bölümde bir yargıya dönüştürerek derleyip toparlarlar. Ancak bu bölüm her zaman için gerekli olmayabilir, yazar söylediklerini makalenin gelişme bölümünde iyice aydınlığa kavuşturmuşsa, konuyu dağıtmamışsa, yazısını, ayrıca özetlemeyi amaçlayan bir sonuca bağlamayabilir Makalenin etkili olabilmesinde sadece bu planı uygulamak yeterli değildir. Makaleye işlenen fikre uygun bir başlık atmak gerekir. Makalelere genellikle kısa ve çarpıcı başlıklar konması gerekir. Makalede okuyucunun asıl ilgisini çeken şey, makalenin başlangıç ve sonuç kısımlarıdır Bunun için bu kısımlara anlamlı bir fıkra, çarpıcı bir diyalog veya bir hatıranın yerleştirilmesi makalenin etkili olmasını sağlar. Makale yazmak uzun bir araştırma ve bilgi toplama aşaması gerektirir. Bu yüzden süre olarak sabır ister. Yazmaya başlamadan önce, makale yazılacak konu ile ilgili olarak geniş bir araştırma yapmak, tüm kaynakları taramak, bilgi fişleri oluşturmak gerekir. Batıda çok eski örnekleri bulunan bu tür bizde ilk örneklerini Tanzimat döneminde vermiştir. Şinasi’nin Agah Efendi ile birlikte çıkardığı ilk özel gazete Tercüman-i Ahval’in ilk sayısında yayınlanan “Mukaddime” ( ön söz ) başlıklı yazı bizde ilk makale olarak kabul edilir. Ancak bu makale bugünkü anlamda çağdaş makalenin tüm özelliklerine sahip değildir. Sohbet ile Makale Arasındaki Farklar: Sohbet ile makale arasındaki farkları üç madde etrafında toplamaktadır: 1 - Makalenin konuyu derinlemesine incelemesine karşılık, sohbetlerde konu yüzeyden incelenir. 2 - Makalelerde işlenen fikir savunularak ispatlanır. Sohbetlerde ise, ispat gayesi yoktur. 3 - Makalelerde daha ciddi ve sağlam ilim dili kullanıldığı halde, sohbetlerde samimi bir konuşma dili kullanılır. Makale ile Fıkra Arasındaki Farklar: 1 - Makale yazarı ele aldığı fikirleri bilimsel bir yaklaşımla incelerken fıkra yazarı yazarı kişisel görüşle ele alıp inceler. 2 - Makalede yazar fikirlerini kanıtlamak zorundadır. Bunun için sağlam güçlü kanıtlar göstermesi gerekir. 3 - Fıkrada ise böyle bir zorunluluk yoktur. Fıkra yazarı isterse ispatlama yoluna gider isterse gitmez, her türlü örneği kul1anabilir. 4 - Makale bilimsel bir yazı olduğu için resmi ve ciddi bir anlatım kul1anılır. Fıkrada ise samimi, rahat ve içten bir anlatım vardır. Makale ile Deneme Arasındaki Fark Denemeci özgürce seçtiği bir konu üzerinde kişisel görüşlerini okurlarıyla dostça paylaşırken okuyucuyu düşündürme amacı taşır. Yazınsal bir dil kullanarak toplumun geneline hitap eder. Makaleci ise öğretmeyi, bilgilendirmeyi amaçladığı için bilimsel belge, anket ve istatistikler gibi verilerle savını kanıtlama yoluna gider. Bilimsel ve terimsel bir dil kullanarak konuyla doğrudan ilgisi olan sınırlı bir okura seslenir. |
|
Yasemin_Bozer
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 09-Ekim-2009 Konum: İsatanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 104 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 12-Ekim-2009 Saat 17:42 |
Paylaşım için teşekkürler biraz uzun aama açıklayıcı
|
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |