2009 Yaratıcılık ve İnovasyon Yılı |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla
Konu: 2009 Yaratıcılık ve İnovasyon Yılı Gönderim Zamanı: 11-Şubat-2009 Saat 18:49 |
AB ve Türkiye'nin geleceğinde inovasyonun önemi
Çok kısa bir süre içinde, ekonomik küreselleşme tüm dünyanın ekonomik düzenini değiştirdi. Bir yandan yeni fırsatlar sunarken, diğer yandan yeni mücadele alanları yarattı. Rekabet edebilmek için AB’nin daha yaratıcı olması, tüketici ihtiyaçlarına daha etkili cevaplar sunabilmesi, küresel ve çevresel sorunlarla mücadele edebilmesi için daha yenilikçi olması gerekiyor. AB, 2000 yılında benimsediği Lizbon Stratejisi kapsamında, 2010 yılında Japonya ve ABD'yi de geride bırakarak, dünyanın en rekabetçi ekonomisi olmayı hedefliyordu. Lizbon Stratejisi, ekonomik büyümenin temel unsurunu ise inovasyon olarak tanımlamıştı. 2010 yılına bir sene kaldı. Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan son rapor ise, AB’nin inovasyon konusunda hala ABD ve Japonya’nın gerisinde kaldığını ortaya koyuyor. Komisyon tarafından 22 Ocak tarihinde yayınlanan son araştırma, AB’nin 27 üyesinde bilim ve mühendislik bölümlerinden mezun olanların sayısının arttığını, internet kullanımının yaygınlaştığını ve inovasyona harcanan özel sermaye oranının yükseldiğini ortaya koyuyor. Raporda dikkat çekilen olumsuz gelişme ise, AB şirketlerinde AR-GE yatırımlarının durduğu, şirketlerin büyümesi için gerekli olan eğitim ve yeni ekipman yatırımlarının ise düştüğü. Raporda altı çizilen bir diğer önemli nokta da, AB’nin ABD ile arasındaki inovasyon açığını kapatma hızının oldukça yavaşlamış olması. 2005 yılında ABD’nin inovasyon performansı AB’den yüzde 40 oranla daha iyi bir konumdayken, bu fark 2006 yılında yüzde 33’e, 2007 yılında yüzde 29’a geriledi. 2008 yılında ise AB aradaki farkı sadece yüzde 1 oranında geri çekerek yüzde 28’e indirebildi. 2010 yılında dünyanın en rekabetçi bilgi ekonomisi olmayı, GSMH’nin yüzde 3’ünü AR-GE yatırımlarına ayırmayı hedefleyen AB, 2009 yılına gelindiğinde GSMH’sinin sadece yüzde 1.84’ünü AR-GE’ye ayırabiliyor. ABD’de ise bu oran GSMH’nin 2.78’ine ulaşıyor. İsveç, Finlandiya, Almanya, Danimarka ve İngiltere “inovasyon liderleri” Öte yandan AB genelinde ülkelerin inovasyon performansları da farklılık gösteriyor. 2008 Avrupa İnovasyon Göstergeleri (European Inovation Scoreboard-EIS) AB-27 genelinde son beş yıldır inovasyon performansındaki artışın yüzde 2.3 oranında olduğunu ortaya koyuyor. Bu gelişmenin başlıca motorları, inovasyon performansında yüzde 4 oranında artış gerçekleşen insan kaynakları sektörü; yüzde 7.1 artışa sahip finans ve destek sektörü olarak ön plana çıkıyor. EIS verilerine göre AB’nin güçlü olduğu alanlar geçlerin eğitimi, kamu Ar-Ge harcamaları, BT harcamaları, bilgi yoğun hizmetler, ileri teknoloji ürünlerinin ithalatı. AB’nin güçsüz olduğu konuların başında ise KOBİ’ler arası yenilikçi işbirliği, hayat boyu eğitim geliyor. Bu göstergeler doğrultusunda İsveç, Finlandiya, Almanya, Danimarka ve İngiltere “inovasyon liderleri” olarak değerlendiriliyor. Bu ülkelerin inovasyon performansı AB ortalamasının çok üzerinde. Bu ülkeler arasında inovasyon performansını en hızlı gerçekleştiren ülke Almanya. İnovasyon alanında en ağır davranan ülke ise Danimarka. Avusturya, İrlanda, Lüksemburg, Belçika, Fransa ve Hollanda, “İnovasyonu Takip edenler” olarak tanımlanıyor. Bu ülkelerin inovasyon performansları, İnovasyon Liderleri’nden daha düşük, fakat AB ortalamasının üzerinde. Grup içinde inovasyon performansı en hızlı gelişen ülke İrlanda. İkinci sırada ise Avusturya geliyor. Kıbrıs, Estonya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti, İspanya, Portekiz, Yunanistan ve İtalya, “Orta Derece Yenilikçiler” olarak sıralanıyor. Bu ülkelerin inovasyon performansı AB ortalamasının altında bulunuyor. Grup içinde inovasyon performansı en hızlı gelişen ülke Kıbrıs. Kıbrıs’ı Portekiz izliyor. İspanya ve İtalya’nın performanslarında ise bir gelişme söz konusu değil. Malta, Macaristan, Slovakya, Polonya, Litvanya, Letonya ve Bulgaristan ise inovasyon konusunda AB ortalamasının çok altına performans gösteren “İnovasyonu Yakalayan” ülkeler arasında sıralanıyor. Bu ülkeler arasında performanslarını en hızlı geliştirenler Bulgaristan ve Romanya. 2008 Avrupa İnovasyon Göstergeleri, AB’nin inovasyon konusunda özellikle dört alanda ABD ve Japonya’nın gerisinde kaldığını ortaya koyuyor. Bunlar, uluslararası patentler; kamu-özel sektör bağlantıları; araştırmacı sayıları ve iş dünyasının AR-GE harcamaları. 2008 Küresel İnovasyon Göstergeleri ise, 27 üyeli AB’nin genel inovasyon performansında Çin, Hindistan ve Brezilya gibi gelişmekte olan ekonomileri geride bıraktığını ortaya koyuyor. Türkiye inovasyonda son sıralarda, fakat gelişim hızı ortalamanın üzerinde EIS verilerine göre Türkiye, Malta, Macaristan, Slovakya, Polonya, Litvanya, Letonya ve Bulgaristan gibi, inovasyon performansı AB-27 ortalamasının çok altında yer alan ülkeler arasında. Fakat Türkiye’nin diğer ülkelerden farkı, inovasyon performansındaki gelişme hızının 27 AB üyesinden daha yüksek olması. Ülkenin ortalama performansı ile kıyaslandığında, inovasyonun en güçlü olduğu alanlar finans ve destek hizmetleri, inovasyonun ekonomik etkileri olarak ön plana çıkıyor. En zayıf noktalar ise insan kaynakları ve şirketlerin inovasyon yatırımları. Özellikle insan kaynaklarında Türkiye’nin performansı sıfıra yakın bir düzeyde. Türkiye’de son beş yıl içinde, özel kredilerin yüzde 18.9; iş dünyasında Ar-Ge harcamalarının yüzde 17.5; teknoloji harcamalarının yüzde 19.8 ve bilgi yoğun hizmet ihracatının yüzde 31 oranında büyümesinin sonucu olarak, inovasyon performansındaki gelişimin en önemli motoru finans ve destek hizmetleri ve şirket yatırımları oldu. Bu arada Türkiye’nin Ar-Ge yatırımları GSMH’nin sadece yüzde 0.6’sına denk geliyor. Ar-Ge harcamalarının yüzde 65’i devlet, yüzde 35’i ise özel sektör tarafından yapılıyor. ABD, inovasyonda dünya lideri ABD’ de inovasyonun önünü açan en önemli unsur, yenilikçiliğin bu ülkede hem maddi, hem de manevi olarak desteklenmesi. Toplumun tüm kesimlerinde yaratıcı bir akla sahip olmak önemsenirken, sistemin kurumları da yaratıcılığı özendiriyor. ABD’de bulunan, diğer ülkelerde bulunmayan bir başka özellik ise gelişmiş zengin iç Pazar. Dünyanın en büyük ve en rekabetçi ekonomisi olan ABD, yenilikleri talep eden, dinamik bir iç pazara sahip. Amerikan eğitim sistemi de, başarılı öğrencileri hem zengin bilimsel ortamla, hem de burslarla destekliyor. Bu kapsamda, patent hakları ve kullanımı ABD’nin en çok önem verdiği konuların başında geliyor. ABD’li şirketler için Ar-Ge’de çok büyük önem taşıyor. ABD’li bilişim şirketleri gelirlerinin yüzde 8 ile 10’u düzeyinde Ar-Ge yatırımı yapıyorlar. 2008 yılında gerçekleştirdiği yaklaşık 365 milyar dolarlık Ar-Ge yatırımı ile bu alanda birinciliğini koruyan ABD’nin ardından, 217 milyar dolar ile ikinci sırada Çin geliyor. 2009: AB Yaratıcılık ve İnovasyon Yılı Avrupa Komisyonu, “Hayal Et, Yarat, Yenilik Kat” sloganı ile 2009’u Avrupa Yaratıcılık ve İnovasyon Yılı olarak ilan etti. Hedef, çeşitli sektörlerde yaratıcı ve yenilikçi yaklaşımları teşvik etmek veAB’nin küreselleşen dünyada güçlü bir şekilde ilerlemesini sağlamak. Yaratıcılık ve İnovasyon Yılı ile kişisel, toplumsal ve ekonomik gelişme için yaratıcılık ve inovasyonun öneminin farkına varılması sağlanmak isteniyor. Bu yıl ön plana çıkacak olan başlıca başlıklar ise söyle sıralanıyor: Okul öncesi, ilk ve orta öğrenim sırasında artistik ve diğer yaratıcılık alanlarının desteklenmesi; kültürel farklılığın, yaratıcılık ve inovasyon kaynağı olarak ön plana çıkartılması; yaratıcı beyinlerin gelişmesi için matematik,bilim ve teknoloji eğitimlerini desteklemek; sürdürülebilir kalkınmaya giden bir yol olarak inovasyonu desteklemek; yaratıcılık ve inovasyona dayalı bölgesel ve yerel gelişim stratejileri gerçekleştirmek; özel ve kamu hizmetlerinde inovasyonu desteklemek. Sonuç olarak, enerji olduğu kadar, inovasyon da AB için çok büyük bir önem taşıyor. İnovasyon, yarının dünyasında var olmanın anahtarı. Avrupa Komisyonu araştırmadan sorumlu komiseri Janez Potocnik ve sanayiden sorumlu komiseri Guenter Verheugen de, kriz zamanının, araştırma yatırımlarına ve inovasyona ara verme zamanı oldmadığını söylüyorlar ve şu yorumda bulunuyorlar: “Avrupa’nın ekonomik krizden güçlü çıkması, küresel ısınma ve küreselleşmenin getirdiği zorluklarla mücadele edebilmesinde, araştırma ve inovasyon hayati önem taşıyor.” |
|
love_angel
Moderatör Kayıt Tarihi: 23-Mart-2007 Konum: Ankara Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 288 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 12-Şubat-2009 Saat 18:23 |
'' Yaratıcı '' kelimesini kullanmamanız daha da hoşuma giderdi. ama bilgiler için teşekkürler
|
|
●●квя●●««Milletin lafıyla coşana kalbimin adımıyla koşmam gururumu hiçe sayıp kötü konuşana ölüyorm dese de bakmam!!!»»●●квя●●
|
|
ramazan
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 21-Ocak-2007 Konum: İstanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 117 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 12-Şubat-2009 Saat 18:59 |
''Yaratıcılık'' derken fikir bazıda üretmek anlamında kullanılmıştır. Diğer anlamda yoktan var eden bir tek Allah'tır, bunun bilincindeyiz, sen gönlünü rahat tut... |
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |