Geleceği Tasarlayabilecek Bireyler...

GELECEĞİ TASARLAYABİLECEK BİREYLER YETİŞTİRMEK, BİR ÜLKE İÇİN SERVETTİR.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer’in Telekonferans Sistemi İle Yaptığı Açıklamalar
Değişime neden ihtiyaç var?
Değişimdeki zorunluluğu iki ana kısımda inceleyebiliriz

Dış dünyada meydana gelen değişim
Ulusal düzeydeki eğitim sorunları


Dünya ile aramızda stratejik açıklıklar var. Biz de 2023 yılında yani Cumhuriyetin kuruluşunun 100.yılında dünya ile aramızda olan bu farkı kapatmak için çalışıyoruz. Eğitim ile karşılaştığımız sorunlar bizi zorluyor. Eğitimle ilgili paradigmalar son yıllarda hızla değişmeye başladı. Tüm dünyada hem mesleki eğitimde, hem genel eğitimde, hem okul öncesi eğitimde, hem eğitimin yöntemlerinde ve eğitim için kullanılan araç ve gereçlerde inanılmaz farklılaşmalar var. Türkiye ile dünya arasındaki mesafe bu noktada giderek açılmaya başlamıştır. Bu mesafeyi kapatmak için 2023 yılına kadar koşar adımlarla gitmek zorundayız. Ve bu süreç içerisinde biz dünyadaki değişmelere uygun bir şekilde yeni bir vizyon oluşturacağız, bu vizyona ulaşmak için yeni stratejiler tanımlayacağız ve bu stratejilere uygun olarak da hem beşeri kaynaklarımızı, hem mali kaynaklarımızı, hem de örgütsel yapımızı yeniden tasarlayıp tanzim edeceğiz, yaptığımız çalışma bundan ibaret.
İhtiyaç ve Stratejiler
Biz bakanlık olarak 3 hedef öngörüyoruz.
1.Çocuklarımızı küresel düzeyde rekabet edebilir ve hatta avantajlı konuma taşıyacak bilgi ve yeteneklerle donatmak


2.Ulusal düzeyde toplumun ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak
3.Toplumsal ve Ahlaki değerleri yükseltmek, sosyal sorumluluklarını öğretmek, tarih bilinci ve millet şuurunu aşılamaktır.
Daha önceden geleceği tahmin etmeniz, o gelecek üzerine bir vizyon oluşturmanız, belki mümkünse o geleceğin oluşması için etki yaratmanız gerekiyor. Doğrusu bütün bunların hepsinin yeniden ele alınmasında da ihtiyaç vardır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeniden yapılanması için Fatih projesini ve 4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili kanun çıkardık. 116 ülkede inceleme yaptık. Eğitim 11- 14 yıl arasında değişiyor.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer
Fatih Projesi
Ülkemizdeki eğitim ortamlarının teknolojinin gerektirdiği donanımlarla bütünleşmesi ile eğitimde karşılaşılan teknik sorunların büyük bölümünün çözülmesine katkı sunacak bir dönüşüm hareketi olan FATİH projesi, bakanlığımız tarafından planlanan ve yönetilen aynı zamanda da tüm giderleri öz kaynaklarımızdan karşılanan büyük bir girişimdir.
Türkiye genelinde sayıları 14.000’i bulan Teknoloji ve Tasarım Öğretmenleri, Program gereği 2007-2008 eğitim öğretim yılından beri bilişim teknolojileri dahil olmak üzere Teknolojiyi ders programlarında kullanmaktadırlar. Bu kapsamda ilçelerde eğitimci taraması yapılırken bilişim formatörlerinden sonra ilk olarak Teknoloji ve Tasarım Öğretmenleri değerlendirilmelidir.
Bütün Bunlara Dayanarak Teknoloji ve Tasarım Dersine Gereken Önem Verilmelidir.
Çünkü…
Toplumların her daim en önemli konulardan birisi eğitim olmuştur. Eğitimde de devamlı yenilik ve uygulamaya açık olan ders olarak ta Teknoloji ve Tasarım Dersi ön plana çıkmaktadır(Bazı ülkelerde farklı isimlerle anılmaktadır-Hollanda’da Teknoloji Eğitimi,İngiltere’de Design and Technology gibi).Çocukları hayata hazırlayan ders olarak Teknoloji ve Tasarım dersi bu ülkelerde kabul görmektedir.
Eğitim sistemini geliştirmek için Finlandiya Eğitim de İnovasyona gitmiş ve Avustralya, İngiltere, Fransa, Hollanda, İsveç ve Birleşik Devletler (ABD) ülkelerinin eğitim programlarını araştırmış ve incelemişti. Bu programları daha sonra kendi eğitim sistemine uyarlamıştır. Bu ülkelerin seçilmesinin nedeni, 90’lı yıllarda teknoloji eğitimi programlarının hızlı bir gelişim içinde olmasıydı. Bundan yaklaşık 20 yıl önce geleceği planlayan Finlandiya şuan da Eğitim düzeyi %100 lere varan dünyanın eğitimde başarısına imrendiği ve örnek aldığı bir ülke haline gelmiştir. Bu çerçevede öğrencilerin kendi fikirlerini uygulaya bildiği tek ders olarak Teknoloji ve Tasarım ön plana çıkmaktadır. Adı geçen ülkelerde bu derse verilen önem ders saatlerine bakınca da anlaşılmaktadır(Bu ülkelerde Teknoloji ve Tasarım Dersi 6 ile 8 saat arasında değişmektedir).Bu derse de alanında uzmanlaşmış hatta Yüksek Lisans yapan öğretmenlerin girmesi sağlanmaya çalışılmıştır.
Çünkü…

Teknoloji eğitiminin özellikle öğrencilere teknolojik kültürün oluşturulması, teknolojinin tüketilmesi değil üretilmesine yönelik olarak kullandırılması ve inovasyona açık bir şekilde erken yaşlarda verilmesi büyük bir önem arz etmektedir. Uygulamalı teknolojilerin ve teknolojik kültürün en önemli örneklerini Japonya’da anasınıfında elektronik eğitiminin eğlenceli devreler şeklinde başlamasına, Finlandiya’da telefon tasarımının bir oyun olarak anasınıfı çocuklarına yaptırılmasına, Hindistan’da ise yazılım devi hale gelmesine temel eğitimde uygulanan Algoritma ağırlıklı teknoloji eğitimine bağlayabiliriz. Bunun sonucunda Japonya dünyanın en büyük elektronik devi, Finlandiya dünyanın her yerine yazılım üreten ve yazılım insanı gönderen bir ülkeye dönüşebilmektedir. Sınav odaklı eğitimin uygulama odaklı eğitime dönüşmesinde Teknoloji Eğitimine süratle ihtiyacı vardır.

Teknoloji ve tasarım dersi gerek öğretim programı günümüz eğitim sisteminde milli eğitimin yapı taşı bir ders olmayı hak etmiş bir derstir. Eğer günümüz teknoloji çağında yetiştirdiğimiz öğrencilerimizin çağı yakından ve ilgiyle takip etmesini ve kendi kendilerine yeter bir şekilde düşünme, tasarlama ve üretme kabiliyetlerine sahip olmanın yanında yeni eğitim sisteminde düşünen ve yorum yapabilen öğrenci profilini oluşturmayı gerçekten hedefliyorsak bu dersi hak ettiği konuma getirmek gerekiyor ki teknoloji tasarım dersi tam olarak incelenirse diğer derslerinde temelini oluşturmaktadır.


Çünkü…

Teknoloji Tasarım dersi öğrencinin tüm derslerdeki bilgilerini kullanabileceği tek adrestir Öğrenci sorunlarına çözüm üretmeyi somutlaştırarak çözümünü ortaya koymayı bilgi kirliliği çağında doğru araştırma yapmayı ihtiyacı olan bilgiye ulaşmayı ve onu kullanmayı çözümüne farklılıklar katarak insanlara sunmayı özgüven ve saygısını artırmayı haklarını nasıl koruyacağını öğrenerek öğrenciyi üretkenliğe teşvik eden tek derstir Bir insana daha da sıralanabilecek bir yığın özellikler kazandıran gelecekte dünyada güçlü bir Türkiyede yer alacak hangi mesleği yaparsa yapsın projeler üreten işinde inovatif fikirler uygulayan gelişmiş ülkeler arasında yer alacak bir neslin yetişmesine ön ayak olan bu ders tamamen uygulanan yanlış politikalar sonucu amacından sapmak üzeredir Bu süreci atlatmaya çalışırken uygulanan politikalar bu durumun vahim bir şekilde artmasına sebep olmaktan başka hiç bir işe yaramayacaktır. Şimdiden gerekli tedbirlerin alınmasını temenni ediyor çalışmalarınızda başarılar diliyorum

Çünkü…

Bu dersin ortaya çıkması ile toplumda teknoloji okur yazarlığı arttı ve insanlar bilinçlendi. Ülkemiz artık eskisi kadar teknolojide gelişmiş ülkeler tarafından sömürülemiyor. Örneğin 10 yıl önce İtalya'dan 100 dolara ital edilen civalı hareket sensörününün bir benzeri (Çin malı) günümüzde 2,5 tl' dir. Biz ise bunu derste 50 kuruşluk malzeme ile yapıyoruz. Patentini almadığımız tüm çalışmalar ekonomiye dönemediği için yok oluyor, işsizlik artıyor. İşte bu aşamada ülkemizde bu bilinci oluşturmak için Teknoloji ve Tasarım dersi devreye giriyor. Teknoloji ve Tasarım dersi ile taze, güçlü, işlenmemiş hayal gücüne sahip ilköğretim öğrencileri, ekonomide dolaylı üretimin, içine sokularak Ülkemizin kalkınması istenmiştir. Bu bilinci halk olarak benliğimize yerleştirmek için Teknoloji Tasarım dersi bir fırsattır.

Teknoloji ve Tasarım Dersi Yeni Sistemde Nerede?
Her gün Milli Eğitim Bakanlığından bir açıklama yapılıyor. Müfredat değişiyor ders saatleri ile oynanıyor seçmeli dersler geliyor ve her yeni güne yeni şeylerle uyanıyoruz. Yaklaşık 13 bin civarında olan Teknoloji ve Tasarım öğretmenleri büyük umutlarla 2006 yılında uygulamaya konulan derslerinin akibetini merak ediyor. Teknoloji ve Tasarım Dersi 2006 yılında uygulanmaya başlandığında Milli Eğitim Bakanlığımız bu ders için:
Milli Eğitim Bakanlığı
“Günümüzde herkesin kabul ettiği kaçınılmaz bir gerçek vardır. O da çocuklarımızın yaşayacağı zamanın bizim yaşadığımız zamandan çok farklı olacağıdır. Bu noktadan hareket ettiğimizde çocuklarımızın kazanması gereken bilgi, beceri ve tutumlar da mutlaka farklı olacaktır. Araştırmalar, çocuklarımızın yaşayacağı zamanın en belirgin özelliğinin başkalarının ürettiklerini kopyalamak olmadığı gerçeğini ortaya koymaktadır. Gözlem, sorgulama, araştırma, değerlendirme ve yaratıcılık gibi tasarım ve teknoloji için gereken zihinsel süreçleri yeterince aktif hâle getirmeyen, tekdüze çalışmalarla, sadece el becerisini geliştiren yaklaşımlarla yarının dünyasında yaşayacak insanların beklentilerini karşılamak mümkün değildir. Bu amaçla çocuklar, ihtiyaçlar ortaya çıkmadan tahmin etme ve farklı sorunları yakalama, bunlara yaratıcı çözümler geliştirme, tasarım hâline getirme, tasarımın üretim aşamalarını belirleme ve üretme becerisi kazanmalıdır. Tüm bunların ışığında Teknoloji ve Tasarım Dersi Öğretim Programı’nın gelecek nesillerin yaşayacakları çağın ihtiyaçlarına cevap vermesi amaçlanmıştır.”
Temel eğitim Genel Müdürlüğü Gurup Başkanlarından Murat ALTINDAĞ
Teknoloji ve Tasarım Dersi; Eğitimin en akılcı ve kalıcı yoludur.
Bir memleketin geleceği; Ezberci, bilgi hamalı, kopyacı, taklitçi, yan sanayici bir gençlikle asla bir yere varılamayacağını, başkalarının ayak izlerine basarak asla onun önüne geçemeyeceği aşikar iken, eğitim sistemimiz de 6 senedir bir çığır açan bütün bu yanlışları alt üst eden Teknoloji ve Tasarım dersi; Düşünen, sorgulayan, üreten bir gençlikle Cumhuriyetimizin 100 yılında çağdaş medeniyet seviyesini yakalamaya namzettir. Örnek mi? işte “Şimdi Düşünme Zamanı Sergileri”, işte “Düş Çizgisi”, işte “Bin bir cin fikir” yarışmaları. Hal böyle olunca, dersin içeriğinin daha da geliştirerek, ilk ve orta öğrenimde daha fazla ders saati ayırmak suretiyle bu milletin önünü açacak, tarihler boyu hükümdar olmuş, ayakları üzerinde duran güçlü bir Türkiye olarak yerimizi almamıza vesile olacak herkesi ve her kurumu tarih altın harflerle not düşecektir. Şimdi Düşünme Zamanı sergisinin açılışında konuşan Temel eğitim Genel Müdürlüğü Gurup Başkanlarından Murat ALTINDAĞ’ın söylediği gibi değişimin lokomotifi teknoloji ve tasarımdır.
Teknolojiyi öğrenmeliyiz, çünkü :


ü Bize sunulan teknolojik nimetlerden yararlanmak için,

ü Ortak teknoloji kültürü oluşturacak bir millet olabilmek adına,

ü Teknolojiye yatkın ve tanıyan bireyler yaratmak; bu yeni neslin teknolojiyi iyi kullanabilen ve bir adım ötesinde geliştiren kimseler olmasını sağlamak,

ü Gereksinimleri doğrultusunda teknoloji israfı yapmadan doğru donanımları seçebilen bireyler yaratmak,

ü Farklı toplumların ortak dili olan teknolojiyi bilen vizyon sahibi dünya vatandaşları yaratmak için teknoloji eğitimine önem vermemiz gerekmektedir.


SONUÇ

· Teknoloji ve Tasarım Dersi 4. Sınıfta başlamalı ve ders saati en az 3 saat olarak belirlenmelidir.

· Teknoloji ve Tasarım öğretim alanının maalesef bilimsel ve akademik alanının tekrar acilen canlandırılması gerekmektedir.

· Teknoloji ve Tasarım dersi müfredatı gereği sadece konusunda uzman ve alanında mesleki yeterliliğe sahip kişiler tarafından verilmelidir.

· Bu programa Öğretmen olarak atanacakların gerekli ve yeterli düzeyde genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon almaları esastır.

· Farklı alanlardan atama yapılmasının önüne geçilmesi, öğretmen açığının ivedilikle kapatılmasının sağlanması için Üniversitelerin fakültelerinde Teknoloji ve Tasarım alanına yönelik bölümlerin açılması fayda sağlayacaktır.

TTMK Yönetim Kurulu, www.ttmk.org.tr