24 Kasım Öğretmenler Günü |
Yanıt Yaz | Sayfa 12> |
Yazar | |
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla
Konu: 24 Kasım Öğretmenler Günü Gönderim Zamanı: 25-Mayıs-2007 Saat 21:16 |
24 Kasım Öğretmenler Günü
Öğretmen; öğretme işini görev edinen kişiye denir. Öğretmenlik bir meslektir. Kişinin öğretmen olabilmesi için öğretmen yetiştiren bir okulu bitirmesi gerekir. İlkokullarda öğretmen Sınıf Öğretmenidir. Sınıfın bütün derslerini aynı öğretmen okutur. Ortaokul ve Liselerde ders öğretmenliği vardır. Meslek okullarında dersler özel şekilde yetiştirilmiş meslek öğretmenleri tarafından işlenir. Eskiden öğretmene "Muallim", öğretmen yetiştiren okula da "Muallim Mektebi" denirdi. Ülkemizde öğretmen okulu ilk kez 16 Mart 1848'de açıldı. Osmanlı İmparatorluğu döneminde eğitime ve öğretime önem verilmiyordu. Az sayıda okul vardı cumhuriyetin ilanıyla birlikte yurdumuzun her yanına yeni yeni okullar açıldı. Okul çağında olanlar bu okullarda okumaya başladı. Atatürk, eğitimin, öğretimin yayılmasından, yaygınlaşmasından yanaydı. 1928 yılında Arap harflerinin kaldırılıp yerine bugün kullanmakta olduğumuz Türk harflerinin kabulü tüm yurtta sevinç yarattı. Halkın yeni harfleri kısa sürede öğrenip daha çok yurttaşın okur - yazar olmasını sağlamak amacıyla yoğun bir çalışma başladı. Okuma - yazmayı yaygınlaştırmak için okul çağı dışındaki yurttaşlara okuma - yazma öğreten okullar açıldı. Bunlara Millet Mektepleri adı verildi. Atatürk, Ulus Okulları dediğimiz Millet Mektepleri'nde yazı tahtasının başına geçerek dersler verdi. Bakanlar kurulu 11.11.1928 günü yaptığı toplantıda Ata'ya Ulus Okullar Başöğretmenliği sanını verdi. 24 Kasım Atatürk'ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür. Öğrencileri, öğretmenleri, okulu çok seven Atatürk yurt gezilerinde okullara uğrardı. Sınıflara girer, sıralara oturur, ders dinlerdi. Öğrencilere sorular sorardı. Öğretmenlerle konuşur, her yerde öğretmenliğin üstün bir meslek olduğunu anlatırdı. Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda nasıl canla başla çalıştıklarını yakından izlemiştir. Yurdumuzun düşman tarafından paylaşıldığı sırada öğretmenler Öğüt Kurulları oluşturarak halka ulusal bağımsızlık, Ulusal Kurtuluş Savaşı düşüncelerini yayıyordu. Öğüt Kurulları dışında öğretmenler 14 eğitim kuruluşu ile birlikte Milli Kongre Cephesini kurdular. Milli Kongre Cephesi, düşmanların İzmir'i işgal ettikleri günlerde Sultanahmet Mitingini hazırladı. Bu mitingin konuşmacılarından çoğu öğretmenlerdi. Başöğretmen Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda gösterdikleri etkinliği hep övmüştür. Atatürk yeni Türkiye'nin yaratılmasında öğretmenlere büyük görevler düştüğü inancındaydı. Çağdaş bir ulus olmamız için eğitimin yaygınlaşması gereğine inanıyordu. Bu nedenle Atatürk "Ulusları kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir." Sözleriyle öğretmene verdiği önemi ve duyduğu saygıyı en güzel biçimde belirtmiştir. Atatürk'ün 100. Doğum yıldönümü 1981 yılında, 24 Kasımın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanması kararlaştırıldı. Öğretmenler Günü'nde öğretmenin toplum içindeki yeri, değeri belirtilir. Öğretmen sorunları dile getirilir. Öğretmenler Günü'nde; eğitime, öğretime hizmet etmiş, saygınlık kazanmış öğretmenler anılır. Gençlerin yetişmesindeki katkıları anlatılır. Mesleğe yeni giren öğretmenler 24 Kasımda Öğretmen Andı içerek göreve başlarlar. Öğretmen; yapıcı ve yaratıcıdır. İnsan haklarına saygılıdır. Öğretmen özverili, çevreye güven ve inanç veren, içi insan sevgisiyle dolu bir kişidir. Atatürk; "Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır." demekle öğretmene yüklediği sorumluluğu ve değeri anlatmıştır. Öğretmenler sevgi dağıtır. İçimizi aydınlatır. Bizi doğruya yöneltir. Bilgili kişiler olmamız için çaba gösterir. Dünyayı tanıtır. Öğretmen her alanda yeniliği, yenileşmeyi savunur. Gerçekleri anlatır. Beceri ve yeteneklerimizin gelişmesine yardımcı olur. Kısaca analar doğurur, öğretmenler yetiştirir. Bir milletin milli, ahlâki ve kültürel yönden güçlü ve medeniyet bakımından kalkınmış olması öğretmenlerinin üstün çalışmalarına bağlıdır. Milli birlik ve beraberliğimizin teminatı öğretmenlerdir. Bizleri ham bir madde olarak ele alan öğretmenler, üzerimizde titiz, dikkatli ve sabırlı çalışmalar yaparak bizi şekillendirirler. Duygularımıza, ruhumuza, fikirlerimize ve hayata bakışımıza en güzel desenleri verirler. Bize doğruyu, güzeli, iyiyi, mertliği, milli duyguları ve Atatürk ilkelerine bağlılığı öğreten öğretmenlerimizdir. Biz onların eseriyiz. Sıhhatini, nefesini, enerjisini, gençlik yıllarının hepsini bizim için harcar. ÖĞRETMENİM "Öğrenci gözüyle öğretmen" adlı yarışmada birincilik ödülü alan yazı: Ben bir öğretmen çocuğuyum. İlk öğretmenim de annemdir. Öbür çocuklar gibi okula başlarken yabancılık çektiğimi söyleyemem. Yaşamım okulda başlamıştı. Ancak okula başlamamla yeni bir sorun önüme çıktı. Annemi öbür çocuklarla paylaşmak zorunda kalmıştım. Evde benim üzerime kanat geren, bana bir çiçek gibi özen gösteren annem, okulda ve özellikle sınıfımızda bambaşka biri oluyor, tüm çocuklar onunmuş gibi onlara da aynı sevgiyi gösteriyordu. Dahası, onların sorunlarını eve de getiriyor ve hepsiyle ayrı ayrı ilgileniyordu. Bu benim kıskançlığımı arttırıyordu. Özellikle "Ümmü" ile çok ilgileniyordu. Bu siyah saçlı, siyah gözlü, tombul yanaklı köy çocuğu pek konuşkan değildi. Teneffüslerde oyunlara da katılmazdı. İçine kapanık, sessiz bir tipti. Annem teneffüslerde "Ümmü" ile oynardı. Ümmü'nün sorununa çözüm bulabilmek için ailesi ile sıkı bir ilişki kurmuştu. Bu çalışma kısa sürede meyvesini verdi. Ümmü oyunlara bizim çağırmamızı beklemeden katılıyor, çalışmaları ile de kendini gösteriyordu. Annemin sevinci sonsuzdu. Bir ödül almışçasına "Ümmü'yü kazandım" diye seviniyordu. Fakat sevinci uzun sürmedi. Talihsiz bir olay Ümmü'nün yaşantısını alt üst etti. Soğuk bir kış günü evde yalnız kalan Ümmü, sobayı yakmak istemiş fakat yakamamış. Bakmış ki olmuyor, kızgın odunların üzerine gaz dökmüş ve kibriti yakmış. İşte ne oldu ise o zaman olmuş, sobadan fırlayan alevler Ümmü'yü sarmış. Dumanları gören komşular eve koşmuşlar. Ümmü'yü yarı baygın halde kurtarmışlar, yangını da bastırmışlar. Ev kurtuldu. Fakat Ümmü geçirdiği korku nedeniyle konuşamaz oldu. Gösterildiği doktorlar Ümmü'yü ancak bir şokun konuşturabileceğini söylemişler. Annem Ümmü'yü sıkıntılı günlerinde yalnız bırakmadı. Sınıfa getiriyor, onunla yine ilgileniyordu. Aradan iki ay geçti. Annem kalp çarpıntısı geçirerek derste rahatsızlandı. Rengi sararıyor, nefes almakta güçlük çekiyordu. Babam bir taksi getirdi, annemi bir battaniye içinde sarsmadan arabaya yerleştiriyorlardı ki; kekeleyen bir ses işitildi. "Öğretmenim ne olur iyi ol, seni çok seviyorum." Hepimizden önce annem tanıdı sesin sahibini. Ümmü'ydü bu. Annem kapalı gözlerinin ardından sızan yaşlarla, "Ah ne güzel Tanrım. Ümmü de konuştu." dedi. Ben de Başöğretmen Atatürk'ümün eğitim ordusunda öğretmen olacağım. Ben de bilgisizliğin karanlığına ışık tutacağım. Yurdumun çocuklarına bilgiden taç öreceğim. Öğrencilerimin gönüllerinde yaşayacağım. Özlem ÖZTUĞ ÖĞRETMENLER GÜNÜ - KONUŞMA SEVGİLİ ARKADAŞLAR! Harf devrimini yapan Mustafa Kemal Atatürk’ümüz yeni harflerin öğretilmesi için yazı tahtasının başına geçti. Milletimize yeni harfleri öğretmek için canla başla çalışmaya başlamıştı. Bakanlar Kurulu 11 Kasım 1928 günü yaptığı bir toplantıda Atamıza “Millet Mektepleri Baş Öğretmenliği” unvanını verdi. 24 Kasım 1981 yılında 24 Kasım’ın her yıl öğretmenler günü olarak kutlanmasına karar verildi. Öğretmenler Gününde öğretmenlerimizin değerini, sorunlarını ve hizmetlerini hatırlar, onların emeklerini boşa çıkarmamak için gayret ederiz. Öğretmenlik kutsal bir meslektir. Gerçeği, daima gerçeği, yeniliği, gelişmeyi ve bilimi anlatır. Yeteneklerimizin gelişmesine yardımcı olur. Doğruluk, dürüstlük ve yardımseverlik gibi evrensel değerlere ulaşmamızı sağlar. Bize anne olur, baba olur, kardeş ve arkadaş olurlar. Dünyanın en saygın insanları olan siz öğretmenlerimizin huzurunda saygıyla eğilirim. (Ev ve Sınıf Etkinlikleri Antolojisi Kitabı) ÖĞRETMENLER GÜNÜ - ŞİİRLER ÖĞRETMEN Dosttur o çalışanla, dosttur o yarışanla Yarınlara el ele beraber koşanlarla, Mutludur o, simsiyah saçları olmuşsa ak, Dünden daha güçlüdür uyanırken her sabah. Doğruya, güzelliğe, odur yolu gösteren Odur hep geleceğe güvenle gülümseyen. Bir ana, bir babadır çocuklara sunulan. Odur eli öpülen, odur fedakâr insan. Sarsılmaz bir inançla görevini sevmekte, Ömrünü adamıştır milletine hizmette. Ruhlara şekil veren, kafaları besleyen Uygarlığa yürürken en öndedir öğretmen. BAŞÖĞRETMEN Atatürk benim, Başöğretmenim, Ne öğrendimse, Ondan öğrendim. Yenilikleri, Hep o düşünmüş, Milleti için, Ağlamış, gülmüş. Çocuk kalbimle, İlk onu sevdim, Atatürk benim, Başöğretmenimdir. DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Bütün çiçekleri getirin buraya, Öğrencilerimi getirin, getirin buraya, Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer Bütün köy çocuklarını getirin buraya, Son bir ders vereceğim onlara, Son şarkımı söyleyeceğim, Getirin, getirin… ve sonra öleceğim. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum. Kaderleri bana benzeyen, Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları, Geniş ovalarda kaybolur kokuları… Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri, Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni, Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Ben bir köy öğretmeniyim, bahçıvanım, Ben bir bahçe suluyorum gönlümde, Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden Ne güller fışkırır çilelerinde, Kandır, hayattır, emektir benim güllerim Korkmadım, korkmuyorum ölümden, Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum En güzellerini saymadım çiçeklerin, Çocukları, öğrencilerimi istiyorum Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini, Köy okullarında açan, gizli ve sessiz, O bakımsız ama kokusu eşsiz çiçek. Kimse bilmeyecek seni, beni kimse bilmeyecek Seni, beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Okulun duvarı çöktü altında kaldım, Ama ben dünya üstündeyim, toprakta. Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta, Çile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım. Yurdumun çiçeklenmesi için, daima yaşadım, Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir. Şimdi ustum, örtün beni, yatırın buraya, Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini, Bacımın suladığı fesleğenleri, Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini, Avluların pembe entarili hatmisini, Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın, Aman Isparta güllerini de unutmayın, Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Baharda Polatlı kırlarında açan, Güz geldi mi Kop dağına göçen, Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen, Muş ovasından, Ağrı eteğinden, Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden Çiçek getirin, örtün beni, Eğin türkülerinin içine gömün beni. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Ben mezarsız yaşamayı diliyorum, Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum, Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın, Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın, Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım, Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim, Çiçeklerde açar benim gizli arzularım. SEVGİLİ ÖĞRETMENİM Sevgili öğretmenim, İnan sen bir ışıksın. Yanarsın gece gündüz. Aydınlatırsın bizi. Doğruyu, güzeli, Bize sen öğretirsin. Vatanıma sevgiyi, Kalbimize sen korsun. Çevreni aydınlatır, Bir mum gibi erirsin. Anne - baba gibisin, Bizi, bağrına hep basarsın. ÖĞRETMENLER GÜNÜ - GÜZEL SÖZLER Ulusları kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Dünyanın her yanında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakâr ve en değerli varlığıdır. Öğretmen bir sanatkârdır, yarının temelini o attığı gibi, değerli kişilik hamuruna da biçim verir. Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir. Öğretmen, geçmişin öğreticisi, geleceğin kurucusudur. Toplumların uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür. Geleceğin güvencesi eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır. |
|
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 23-Kasım-2008 Saat 14:21 |
Dünyanın Bütün Çiçeklerini Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum. Bütün çiçekleri getirin buraya. Öğrencilerimi getirin buraya, getirin buraya, Kaya diplerinde açmış çiçeklere benzer Bütün köy çocuklarını getirin buraya. Son bir ders vereceğim onlara. Son şarkımı söyleyeceğim, Getirin, getirin... Ve sonra öleceğim. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum, Kaderleri bana benzeyen, Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları, Geniş ovalarda kaybolur kokuları... Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri, Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin, görün beni, Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini, Bacımın suladığı fesleğenleri, Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini, Avluların pembe entarili hatmisini, Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın, Aman Isparta güllerini de unutmayın, Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum. Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım, Ben bir bahçe suluyorum gönlümde, Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden Ne güller fışkırır çilelerimden, Kandır, hayattır, emektir benim güllerim, Korkmadım, korkmuyorum ölümden, Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Baharda Polatlı kırlarında açan, Güz geldi mi Kop dağına göçen, Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen, Muş ovasından, ağrı eteğinden, Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden Çiçek getirin, örtün beni, Ceyhun Atıf Kansu BU GÜZEL ŞİİRİ TÜM ÖĞRETMENLERE ARMAĞAN EDİYOR.SİTEMİZİ TAKİP EDEN TÜM ÖĞRETMENLERİNDE YARINKİ ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLUYORUM... |
|
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 23-Kasım-2008 Saat 19:14 |
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ
İnsan, dünyaya geldiğinde, daha bebek iken gözlerini açar açmaz çevresindekilerini hissetmeye çalışır. Yemeği, içmeyi, emeklemeyi, yürümeyi, koşmayı ve konuşmayı öğrenir. Kendisini ve çevreyi algılamaya çalışır. Tüm bunlara karşın yine de yardıma muhtaçtır. İnsanın yaşamdaki ilk yardımcıları anne, baba, abla, ağabey, nine ve dedesidir. Büyüyüp gelişen çocuk bilgilenme sürecine girer. Bu nedenle aile içi eğitim ve öğretim yetersiz kalır. Çocuğun bu döneminde ihtiyaç duyduğu bilgileri, ancak okulda öğretmen klavuzluğuda sistemli bir eğitimle olacağı ve yönlendirileceği somut olarak ortaya çıkmıştır.Okulun ve öğretmenin devreye girmesiyle ailenin de bu konuda sorunu çözülür. Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile ancak mümkün olabilir. Eğitim sorunlarını çözen uluslar; kültür, sanat, bilim, teknoloji, sosyo-ekonomik alanında da kalkınmış ve ilerlemiştir. Eğitime gereken önem ve ilgiyi göstermeyen uluslar, başka ulusların kölesi olmaya mahkumdurlar. Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir. Öğretmen; insanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik eden, yön veren ve yaşam hazırlayan kimsedir. Öğretmenler gününün amacı öğretmenin toplumdaki yeri ve rolü önemi ve değeri nedir, sorunlarını belirlemek ve öğretmeni olması gerekli yüce oruna oturtmaktır. Öğretmenlerin kendi aralarında bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin kutsal bilincine varmalarını sağlamaktır. İşte, Öğretmenler Günü, bu fedakar öğretmenlerimizin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir gündür. Öğretmenlerimize duyduğumuz saygı, sevgi ve şükranlarımızı dile getirmek için bu günü fırsat bilmeli ve bu duygularla, onların ellerini öpmeliyiz. Okulu bitirip hayata atıldığımız zaman, bizi bu günlere hazırlayan öğretmenlerimizi hatırlamak, ziyaret etmek ya da bir telefon, kart veya mektupla hatırlarını sormak onlar için en büyük ve en değerli armağan olacaktır. Öğretmenler Gününün Kısa Tarihçesi Türkler, ilk önceleri Göktürk ve Uygur alfabelerini kullanmışlardır. 8. Yüzyıldan itibaren, İslamiyetin kabul edilmesiyle birlikte Uygur alfabesi bırakılarak Arap alfabesine geçilmiştir. Kurtuluş Savaşı'nı kazandıktan sonra, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'i kuran ulu önder Atatürk, askeri ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda birçok yeniliği başlatmıştır. Bu yeniliklerden biri de, 1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan 1353 sayılı kanunla, Arap alfabesi yerine Latin alfabesinin kabulü olmuştur. Bu tarihten itibaren yeni harflerin öğrenilmesi ve okur yazar sayısının artırılması konusunda büyük bir seferberlik başlatılmıştır. 24 Kasım 1928 tarihinde açılan, Millet Mektepleri'nde, yaşlı, genç, çocuk, kadın... herkese yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir. Millet Mektepleri'nin açılışı ve Atatürk'ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. |
|
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 24-Kasım-2009 Saat 01:08 |
Atatürk'ün Öğretmenlikle İlgili Sözleri
Öğretmenlikle ilgili Sözleri - Dünyanın her yerinde öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer üyeleridir. (1923) - Ulusumuzu yetiştirmek gibi kutsal bir görevi üstüne almış olan yüce Türk öğretmen topluluğu ...(1921) -Gelecekteki kurtuluşumuzun saygıdeğer öncüleri olan Türkiye öğretmenleri...(1921) - Hükümetin en verimli ve en önemli görevi milli eğitim işleridir..(1922) - Cumhurbaşkanı olmasaydım Milli Eğitim Bakanı olmak isterdim... - Benim asıl kişiliğim (niteliğim) öğretmenliğimdir. Ben milletimin öğretmeniyim...(1936) - Eğitimdir ki ulusu özgür; şanlı ve yüksek bir toplum olarak yaşatır..(1924) - Eğitim okul demektir. .(1919) -- Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir...(1925) - Okul adını hep birlikte büyük saygı ile analım! (1922) - Gerçek zaferi siz (öğretmenler) kazanıp sürdüreceksiniz..(1922) - Eğitim bakanı olarak milli irfanı yükseltmeye çalışmak en büyük emelimdir. - Bilim ordusunun değeri siz öğretmenlerin değeri ile ölçülecektir...(1923) - Öğretmenler...bilim esasından kazanmaya başladıkları egemenliği sonuca ulaştırmalıdırlar. - Öğretmenler sizin başarınız Cumhuriyet'in başarısı olacaktır...(1924) - Öğretmenler! Yeni nesil sizin eseriniz olacaktır...(1924) - Öğretmenler! Cumhuriyet sizden fikri hür.Vicdanı hür.İrfanı hür nesiller ister...(1924) |
|
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 24-Kasım-2009 Saat 01:12 |
Değerli öğretmen arkadaşlarım nam-ı diğer günün incileri ve sevgili öğrenciler…
Bugün, 24 Kasım 1981’den beri öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır. Öğretmenler Gününün 29. yıldönümünü kutlamanın mutluluğu içinde bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor, sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Öğretmen; yapıcı ve yaratıcıdır. Öğretmen özverili, çevreye güven ve inanç veren, içi insan sevgisiyle dolu bir kişidir. Öğretmenler sevgi dağıtır. İçimizi aydınlatır. Bizleri doğruya yöneltir. Bilgili kişiler olmamız için çaba gösterir. Dünyaya yön verir. Öğretmen her alanda yeniliği, yenileşmeyi savunur. Gerçekleri öğretir. Beceri ve yeteneklerimizin gelişmesine yardımcı olur. Cehaletten kurtulmamızı sağlar. Değerli meslektaşlarım, Yurdun en uç köşelerine ilk giden, ilk ışığı, ilk aydınlığı götüren; amansız cehalete karşı ilk kurtuluş bayrağını açan, o bayrağı yurdun her köşesinde onurla dalgalandıranlar da öğretmenlerdir. Bugün eğer aydınlığı yaşıyorsak uygarlığı yakalamışsak bu ancak öğretmenler sayesinde mümkün olmuştur. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk öğretmenlere hitaben: ‘’Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen, güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli bu nitelik ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir. Seçkin görevinizin yerine getirilmesi için, yüksek çabalarla kendinizi bu işe vereceğinize inanıyorum ‘’ sözleriyle öğretmenlerin önemini ve üzerlerine düşen görevi açık ve net bir şekilde dile getirmiştir… Sevgili öğretmenlerim, saygıdeğer arkadaşlarım...Sıcacık gülüşünüzü, tatlı dilinizi ve eğitim çabanızı öğrencilerimizden eksik etmeyin hiç... Bu duygularla hepinizin öğretmenler gününü kutluyor, saygılar sunuyorum… |
|
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 04-Kasım-2010 Saat 16:00 |
BEN ÖĞRETMEN OLMAK İSTİYORUM
Ben öğretmen olmak istiyorum. Ben şâirimin mısralarında dil, Genç kızımın gergefinde nakış nakış gül. Âşığımın sazında tel Öpülesi bir el olmak istiyorum: Ben öğretmen olmak istiyorum... Ben çaresizliğin filizlendiği yerde ümit, Korkunun mayalandığı yerde yürek olmak istiyorum Ben öğretmen olmak istiyorum... Ben öğretmen olmasam diyorum! O zaman şu körpe fidan Nasıl öğrenecek, çiçek açıp meyve vermeyi? Şu gelinlik kızım, Şu bıyıkları yeni terleyen delikanlım Kimden öğrenecek insan gibi sevilmeyi, sevmeyi; Vatan için, millet için, bayrak için Göz kırpmadan ölmeyi? Sen öğretmen olmalısın kardeşim; Sen namussun, vicdansın, adaletsin... Sen müsbet ilimsin kardeşim Sen irfansın, inançsın geleceğimi aydınlatan... Sen buram buram tüten vatan-sevgisi Sen burcu burcu kokan Türklük duygususun Biz öğretmen olmalıyız kardeşim: Biz görmeyenlere göz, Duymayanlara kulak, Yürüyemeyenlere ayak atmalıyız... Biz şairlerimizin mısralarında dil. Genç kızlarımızın gergeflerinde nakış nakış gül. Âşıklarımızın sazlarında tel. Öpülesi bir el olmalıyız. BİZ ÖĞRETMEN OLMALIYIZ. . Mustafa Nejat SEFERCİOĞLU (Millî Eğitim Dergisi) ARKADAŞLAR MERHABA Sizden sonra da dolup boşalacak bu sınıflar Duvarlara, sıralara sindi şimdiden Umudunuz, sevinciniz, düşleriniz Mezun olup gidiyorsunuz ya Hep kulaklarımda çınlayacak sesiniz Ben asık yüzlü hocanız Arif Ay Çantası kitap, yüreği şiir dolu Kucaklarcasına hepinizi: MERHABA! Bu hafta kaç kitap okudunuz diyerek Yine her sabah mahcup bakışlarınızdan öpeceğim Hayat ebedî hayata eklenince tamamlanır Bu yüzden dersler de bitmeyecek Son şiirler gibi yarım kalacak Uzun bir nehirdir anılarımız Hep aramızda akacak Sizler gibi bir gün Ben de mezun olacağım Özledikçe her birinizi Yorgun gözlerimle Yıllığınıza bakacağım Arif AY Başkent Ün. Öğretim Görevlisi /ANKARA ATATÜRK VE ÖĞRETMENİM Sevgili öğretmenim Heyecanla beklerdik seni her sabah "GÜNAYDIN" derdin, seslerin en güzeliyle, "BUGÜNKÜ KONUMUZ" diye, başlardın söze Kara tahta Önünde akbilgilerle Çırpınırdın, birşeyler öğretmek için bize. "BAYRAK" derdin öğretmenim Heyecandan dalgalanırdı sesin BAYRAK gibi "ATATÜRK" deyince coşardın sen Yatağına sığmayan IRMAK gibi. "ATATÜRK" deyince öğretmenim Nefes almaz seni dinlerdik Anlatırdın hayatını devrimlerini Cepheden-cepheye koşardın sen Daha bir büyürdün gözümüzde Sanki ATATÜRK'Ü yaşardın sen. Ellerinden öperim öğretmenim. En güzel duygularla en güzel bilgilerle Yetiştirdin bizi Şimdi içimizde inanç başımızda BAYRAK Bu Yurt sevincimiz tasamız bizim ATATÜRK ilkeleri en büyük yasamız bizim ATATÜRK yolundan dönmeyiz biz MEŞ'ALEMİZ ATATÜRK sönmeyiz biz.. Özkan GÖNLÜM BENİ DE GÖTÜR AYDINLIĞINA Öğretmenim İsrafil TURAN'a İçimde ufkuma çizdiğin dağlar, Adına gül gibi uzanıyorum... Her çığlık kahrın önünde ağlar, Seni yüreğimle selâmlıyorum. Nasıl gizler yüreğini bir çocuk, Islak yorganının karanlığına? Sığmaz düşlerime bu koca boşluk, Al beni de götür aydınlığına... Ziller çalsın, yine sen dağları çiz, Sevginin rengine boya suları. Kucaklasın hasretimi bu deniz, Büyüsün ellerinde güneşin yolcuları. Bütün yıldızları sersem geceye, Bütün çocuklara seni anlatsam, Adın sığmaz kurduğum her tümceye, Kıyametler kopar seni unutsam. Nuri PEKÖZ Çavuşlu İlköğretim Okulu Türkçe Öğretmeni Görele/GİRESUN DİMDİK AYAKTASIN ÖĞRETMENİM Tebeşirle boyanan ellerini öpsem, Sevgi bağından gülleri derip yollarına sersem, Sen yücelerin yücesi, mesleklerin en ulvicesi, Senin için çok şey yapsamda, bir şey yaptım diyemem. Sana kurşun sıksalar da kanın mürekkep olur, Seni namerde muhtaç etselerde azmin yaşam kaynağın olur. Yorgun olsan,şakaklarına ak saçlar düşsede, Sen yine mutlu ve umutlusun öğretmenim, Senin umudun parıl parıl parıldayan gözler, Senin umudun gülücükleri eksik olmayan yüzler. Sana kurşun sıksalar da kanın mürekkep olur, Seni namerde muhtaç etselerde azmin yaşam kaynağın olur. Sen mimarların dahi mimarı sevgili öğretmenim, Bir harfin için kırk yıl mı ? Kaç yıldır bilmem kölenim, Senede bir gün değil, her gün senin için ölenim, Eller bilmesede kıymetini ben bilenim. Sana kurşun sıksalar da kanın mürekkep olur, Seni namerde muhtaç etselerde azmin yaşam kaynağın olur. Cemil AYDIN Bolu Anadolu Öğretmen Lisesi Müdür Baş Yardımcısı ELLERİNDEN ÖPERİM ÖĞRETMENİM -I- Ellerinden öperim öğretmenim Binlerce öğrencinden biriyim ben Anne oldun baba oldun bana Okudum yazdım çok şey öğrendim Borcumu ödeyemem sana. Ellerinden öperim öğretmenim Tebeşir tutan, kalem tutan ellerinden Ellerin öyle güzel ellerin, öyle sıcak Ya gözlerin öğretmenim ışıl-ışıl Sevgi dağıtırdın kucak-kucak. Ellerinden öperim öğretmenim Benim için en büyük gurursun sen Bir söz duysam iyiye güzele dair Kalbimde vurursun sen. -II- Ellerinden öperim öğretmenim "Daha dün annemizin kollarında yaşarken Çiçekli bahçemizin yollarında koşarken..." Sen BAYRAK önünde topladın dizi-dizi ATATÜRK yolunda yetiştirdin bizi. Ellerinden öperim öğretmenim Boşa gitmedi emeğin Kimimiz doktor olduk savaştık hastalıkla Asker oldu kimimiz canı Vatana feda Kimimiz mühendis oldu yol yaptı baraj yaptı İşçi olduk memur olduk emek verdik topluma Öğretmen oldu kimimiz karanlığı aydınlattı. Ellerinden Öperim Öğretmenim Huzurlu ol düşünme bizi ATATÜRK yolunda dimdik ayaktayız Sesimiz daha gür yolumuz daha aydınlık Özgür esen rüzgarda dalgalanan al Bayraktayız. Sevgili öğretmenim Senin için yazdım bu şiiri Binlerce öğrencinden biri benim Mübarek ellerinden öperim. Özkan GÖNLÜM ÖĞRENCİLERİME Ne servet isteriz, ne mevki, ne şan Bize kuvvet verir, ağaran her tan Tesellimiz olur, taze bir fidan. Dugular yürekte nakış, nakıştır. Sizin varlığınız bize alkıştır... Bazen gaz lambası, bazen loş ışık, Gözümüz ezelden buna alışık Bozkırlar üstünde açan sarmaşık. Duygu pınarıyla ruha akıştır, Sizin varlığınız bize alkıştır. Hep aynı sedalar kulağımızda, Bilgi demetleri kucağımızda... Al al gelincikler sancağımızda, Bu nurlu yollardan göğe çıkıştır, Sizin varlığınız bize alkıştır. Yılları bıraktık, çok gerilerde, Gençlik rüzgarları kalmadı sende İlim yağmuruyla pek çok siperde, Emelimiz şimşek, şimşek çakıştır, Sizin varlığınız bize alkıştır. Siz solmayan güller, yeşeren dallar, Ay yıldız üstüne işlenen allar. Seneler geçse de ayrılmaz yollar, Tükenmez hazine, sıcak bakıştır, Sizin varlığınız bize alkıştır... Süleyman ÖZBEK |
|
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 04-Kasım-2010 Saat 19:40 |
ÖĞRETMENLER GÜNÜ İÇİN ORATORYO
(Arkadan:Ulusları kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir.Öğretmenlerden,e-ğitimcilerden yoksun bir ulus,henüz bir ulus adını alma yeteneğini kazanmamıştır.) Öğrenci (Koro): Biz Atatürk Gençleriyiz. Öğretmen: -Size gülümseyen Çocukların ruhunda ben varım. Uzandığınız çiçeklerde ellerim var. Edirne’den Van’a kadar bu topraklar Ben Ağrı Dağında rüzgar Toroslarda çoban kavalıyım Sarmış benliğimi vatanım. Damar damar . Öğretmen Korosu: Bir nesil yetiştiriyoruz. Bu cennet vatanda Ardahan’dan Edirne’ye kadar rahat uyu Atatürk’üm Bu nesil bizim ESERİMİZ. Arkadan bir öğrenci: Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Öğrenci korosu : Senden öğrendik öğretmenim. SEZAİ: Vatan için çalışıp Vatan için yaşamayı. EDA: Kutlu buyruğu Ata’nın Çağdaş uygarlığı aşmaya Senden öğrendik. Koro: Çağdaş uygarlığı aşacağız biz. Ata’nın ufkuna koşacağız biz. NESLİHAN: Ben Öğretmen olmk istiyorum Ben şairimin mısralarında dil, Genç kızımın gergefinde nakış nakış gül Aşığımın sazında tel, Öpülesi bir el olmak istiyorum. Koro: Biz Öğretmen olmak istiyoruz. EMRAH: Ben çaresizliğin filizlendiği yerde ümit, Korkunun mayalandığı yerde yürek Güçsüzlüğün güçlendiği yerde bilek (olmak istiyorum) Koro : Biz öğretmen olmak istiyoruz. Öğretmen: Öğretmeniz,koşarız gece gündüz ışığa, Dilimizde açılır bilgi,sanat çiçeği Sevgi dolu içimiz bu Vatana,çocuğa Oya gibi işleriz aydınlık geleceği. Öğretmenler Korosu: Başöğretmen Atatürk, O, güneştir.Biz yıldız gösterdiği hedefe ışıl ışıl akarız. Öğretmen : Çağdaşlıkta en üstün yerimizi almaya Sözümüz var ilk günden,sözümüz var Ata’ya Yarıştayız son hızda ona layık olmaya Marş : Alnımızda bilgilerden bir çelenk, Nura doğru can atan Türk genciyiz. Yer yüzünde yoktur,olmaz Türk’e denk; Korku bilmez soyumuz. Şanlı yurdum,her bucağın şanla dolsun; Yurdum, seni yüceltmeye andlar olsun. BETÜL: Önce sevmeyi öğretmelisin bana Her güzel şeyin sevmekle başladığını bildiğin için Öğrenci Korosu:Karda, fırtınada Ayakta kalmayı öğret bana Yıkılmayı değil RUKİYE:: Okumayı öğret bana Anlamak,anlatabilmek için Acımayı öğret Yanımdaki mutsuzken, gülmenin anlamsız olduğunu öğret. Öğrenci Korosu: Hepsinden önce, Atatürk’ü öğret bana , Öğret bana ki topraktan çıkan başak gibi savrulayım Sevgili öğretmenim. Arkadan: Toplumların uygarlık düzeyi öğretmenlere verilen değerle ölçülür. ŞÖLEN: Kimse erişemez , kimse aşamaz seni Sevgin engin denizlere sığmaz. Öğrenci Korosu: Gurur duyarım seninle öğretmenim, Erişilmez dağ,aşılmaz deniz gibisin EMRAH: Saçtığın her tohum, kocaman ağaç olacaktır. Saracak,çevreleyecek,yüceltecektir Vatanı. Öğrenci Korosu: Gurur duyarım,seninle öğretmenim. Yedi renk ışık saçan,güneş gibisin. Arkadan: Gelecek gençlerin,gençler ise öğretmenlerin eseridir. Marş: Candan açtık cehle karşı bir savaş, Ey bu yolda and içen genç arkadaş! Öğren,öğret halka hakkı,gürle coş; Durma durma koş. Şanlı yurdum,her bucağın şanla dolsun; Yurdum,seni yüceltmeye andlar olsun. Arkadan: Bakın dünyaya bakın!!! LALE: Ne varsa yeryüzünde zanaatten sanata kadar. ORHAN: Ne varsa insan özünde ilk ateşten atoma kadar. FİLİZ: Ne varsa duygu yüzünde şiirden heykele kadar. SELÇUK: Ne varsa düşünce izinde sözden bilime kadar. ABDÜL H: Ne varsa uygarlık sözünde ilkelden en olguna kadar. Öğrenci Korosu: Öğretmen eseri değil mi? Arkadan: Öğretmenler ! Cumhuriyet fikirce, bilimce, fence, bedence güçlü ve yüksek karakterli koruyucular ister.Sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır. ESRA: Orta çağ karanlıklarını yırtıyorsa ışık zaman anlamlaşıyorsa akıllarda Çağdaşlaşma, tırmanışa geçmişse Öğrenci Korosu: Atatürk,Atatürk atıyorsa yürekler Orada bir öğretmen vardır. EDA: Uzaklar yakın yakın olmuşsa Karanlık veriyorsa aydınlığa yerini Hayat fışkırıyorsa topraktan Öfke bir sevgiye dönüşmüşse Öğrenci Korosu: Atatürk,Atatürk atıyorsa yürekler Orada bir öğretmen vardır. Öğretmen: Açıyorum yoklama defterini Yeni derslerimize başlamadan önce Ses versin dün,bugün,yarın Sınıfımızda görününce EMRAH: İbni Sina Burda MUSTAFA: Mevlana Burda SEZAİ: Hacı Bektaşi Veli Burda FATİH: Farabi Burda Ayşeler,Fatmalar,Mehmetler Burda ,burda,burda Geçmiş,bugün,gelecek Burda,burda,burda Başöğretmen,Mustafa Kemal Atatürk Burda biziz burda burda.... www.ilkogretimturkce.com |
|
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 06-Kasım-2010 Saat 18:36 |
ATATÜRK'ÜN ÖĞRETMENLERE HİTABI
(KÜTAHYA LİSESİ - 24 MART 1923) "Muallime hanımlar ve muallime efendiler, bu irfan yuvası altında hepinizi bir arada görmekten ve hepinizi selamlamaktan çok memnunum. Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir. Biz iki ordudan birincisine, vatan çiğnemeye gelen düşman karşısında kan akıtan birinci orduya -bütün dünya bilir, bütün dünya şahit oldu ki- pek mükemmelen sahibiz. Vatanın dört sene önce düştüğü büyük felaketten sonra, yoktan var olan bu ordu, vatanı yok etmeye gelen bu düşmanı kutsal vatan toprağında boğup mahvetti. Yalnız bu orduya sahip olmakla, işimiz bitmiş, gayemiz bu ordunun zaferiyle son bulmuş değildir. Bir millet, irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür. Bu ikinci ordu olmadan birinci ordunun elde ettiği kazanımlar sönük kalır. Milletimizi gerçek mutluluğa, kurtuluşa ulaştırmak istiyorsak, bizi ölümden kurtaran ve hayata götüren bugünkü idare şeklimizin sonsuzluğunu istiyorsak, bir an önce büyük, kusursuz, nurlu bir irfan ordusuna sahip olmak zorunluluğunda bulunduğumuzu inkar edemeyiz. Bir ordunun kıymeti kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür. Siz öğretmenler, sizler irfan ordusunun kumanda heyetisiniz. Sizin ordunuzun kıymeti de sizlerin kıymetinizle ölçülecektir. İstiklal mücadelesinde üç dört senedir düşmanı topraklarımızda mahvetmek için yaptığımız savaşla ordunun ruhu olan kumanda heyeti değerlerinin yüksekliğini nasıl ispat etmişse, bundan sonra yapacağımız yenilikler milletimize bir karanlık gibi çöken genel cehaleti mağlup etmek savaşında da irfan ordusunun ruhu olan siz öğretmenlerin aynı yeteneği ortaya koyacağınıza eminim. Bu konuda size güveniyor ve saygı ile selamlıyorum." |
|
Yanıt Yaz | Sayfa 12> |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |