10 Kasım Oratoryosu |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla
Konu: 10 Kasım Oratoryosu Gönderim Zamanı: 06-Ekim-2011 Saat 17:47 |
ATATÜRK OROTORYOSU Erkek anlatıcı Sene¬ler nasıl da geçiyor Ata'm? Seneler nasıl geçi¬yor sarı sarı? Dağlarda çiçekler açıyor, mavi mavi Ben mavi mavi çiçekleri seviyorum Ve bütün bu toprağın çocukları Sana hasret çeki¬yor Ata'm Sana hasret çekiyor Söyle bana mavi gözlü kumandanım Söyle bana, rahat mısın yerinde? Eminim ki şimdi- Mavi mavi, sarı sarı çiçekler açmadadır Ankara'nın beyaz mermerlerinde" Kız anlatıcı Bir dağ taşıyorum omuzlarımda, Mahşere dek götüreceğim koşaraktan, Adı şanlı, yiğit paşam, genç paşam, Sana ağıt değil destanlar yaraşır. Kız anlatıcı Ilık rüzgârlar esiyordu Selanik ovalarında; Çiçekler sabaha doğru... Dağ başka, sokaklar başkaydı; Gün doğumundan önce. O gece en güzel yıldızlar kaydı, Nereden geliyordu bu aydınlık? Neydi insanları birden mutlu kılan? Bir yeni mevsimdi sanki Selanik bahçelerinde yayılan Erkek Anlatıcı: Bestekârın dilinde dinmeyen şarkı Ressamın tuvalinde renktir Atatürk Genç kızımın çeyizinde en güzel motif, Şairin dörtlüğünde kahraman Türk, Atatürk. Erkek anlatıcı Ulu bir çınarsın sen, Masmavi göklere yükselen. Her dalın bir devrim, Her dalın bir ilke, Günden güne filizlenen, günden güne büyüyen. Kız anlatıcı Karşıda bir ışık, bir ümit yolu. Kollarımı yarına güvenle açacağım, Karşıda bir ışık, bir ümit yolu Bırakın, Mustafa Kemal'e varacağım. Kız anlatıcı Ellerimi uzatıyorum, daha ötede Son duraktan biraz daha ötede Gücümün kuvvetimin kesildiği yerde Karşıda Mustafa Kemal'i görüyorum; ¬ Erkek anlatıcı Gün geçer devir değişir En olmaz istekler biter, Bir ses bırakmaz kişiyi yerinde Mustafa Kemal'in sesi, "İleri" der. ¬Erkek anlatıcı Attığım her adımı biliyorum Yarın daha güzel, daha aydınlık! Nasıl durabilirim, Mustafa Kemal sesleniyor Uzattım ellerimi varıyorum. Kız anlatıcı Gece vakti Karınca gibi yıldız üşüşmüş gökyüzüne Çiğ inmişte az öncesi Ufacık tefecikte çiğ inmiş Uzanmış yatmış çiğ üstüne Mustafa’m Samur kalpak başında Sırtında bir asker kaputu Tiril tiril incecikten Top arabaları geçer uykusunda Mehmetler Mustafalar bir ordu Elleri bayrak, elleri süngü, ellerli tüfek Süvariler geçer yalın kılıç Şimşekler çakar gözlerinden Erkek anlatıcı En güzeli, en yiğidi, en canlısı Bir milleti kurtaran adam Ağır ağır Kocatepe’ye çıkıyor Bu resim çok güzel, insanı alıp götürüyor Başında kalpağı, parmaklarında cıgarası Erkek anlatıcı Bugün yaşıyorsam güler yüzle emin, Tertemiz gökler altında Dağlarım, denizlerimle dost. Toprağımda dolaşıyorsam Ümitli, memnun ve rahat. Gecem, gündüzüm hürse, Damarlarımda kanım Tenler içinde canım korkusuz yürürse. Ekmeğim, suyum tatlı Toprağım da, türküm de bereketli. Rüzgârlarım alabildiğine hürriyetli ise, Bacamda tütünüm tütüyor Ölülerim huzur içinde yatıyor Ağacım dal yürüyor, boy atıyorsa, Görüyor, biliyor, inanıyorsam Dün yokken, bugün varsam, Kız KORO Sendendir, Erkek KORO Sendendir Atatürk. Erkek anlatıcı Bir özlem çizgisinde her düşünce uludur, Bu yol insanlık yolu, Atatürk'ün yoludur, "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesiyle doludur, Sevgide yeryüzüdür, güçte Anadolu'dur. Uzanıyor çağlara destanlaşan yüce Türk, Yaşama sevincimiz büyük önder Atatürk. Yüzyılın çağrısı bu: Tatlı, düş kutsal emek, Dimdik adımlardayız: Yolumuz sonsuza dek Duygumuz, sevgimiz bir, ülkümüz, andımız tek: Yaşamak Atatürk'ü, Atatürk'ü söylemek. Kız anlatıcı Bir kasım sarılığı sarmış yurdu. Herkeste bir telaş, bir üzüntü. Rüzgarlar şaşkın esiyor, göz¬lerde yağmur gibi yaşlar. 10 Kasım 1938... -O sabah gök karardı bir¬denbire-. Kuşlar kanat çırptı. Yaprakları döküldü ağaçların. O ki ölmez olandı. Erkek KORO Mustafa Kemal'di adı Kız KORO Son kere, çaldı kapısını ölüm Başı düştü yastığa ve kalkamadı. Erkek KORO Yıl 1938 Kız Anlatıcı Kasım On Ve O Kocatepe'de Bir çadırdan bir çadıra geçer gibi, Rahat ve cesur öldü. Erkek Anlatıcı Selam durun haydi selam durun İnönü, Sakarya Dumlupınar Selam durun Karadeniz’de tayfalar Gidiyor Mustafa kemal gidiyor Erişiyor sonsuzluğa Solo öğrenci: Dökün yapraklarınızı, dökün dallarım dökün Akın yaslı yaslı sularımdan akın Bükün boynunuzu bükün Bir alınmaz kalem vardı yıkıldı…. Durmadan çalkalanan bir Kızıldeniz Bir damla yaş gibi duruyor sessiz Vatan ufkundaki en güzel çeyiz En şanlı, süs baktım, yarıya çekildi. Kara haber tipi eser savrulur, Bir yanardağ gibi içim kavrulur, Vatanın kaderi sende yoğrulur, Yas olup, yaş olup gözden döküldü. Kaynak: www.ilkogretimturkce.com |
|
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla Gönderim Zamanı: 06-Ekim-2011 Saat 17:48 |
_______SAMSUN’A ÇIKIŞ FİLMİ ___________________ Erkek KORO: Ben, Bandırma Vapuru, Mustafa Kemalim güvertede, Deniz yorgun duruyor. Kız KORO: Samsun önlerindeyiz Dalgaların üstünde alı al, moru mor bir güneş doğar. Hiçbir zaman biz kadar ağarmadı bu deniz. Ortalık aydınlık içinde, gümüş dere durmaz akar. Karanlık günleri geride bıraktık. Erkek KORO: On dokuz Mayıs / Mayısın on dokuzu. Kız KORO: Hiçbir kuvvet / Bükemez artık kolumuzu. Erkek Anlatıcı Sisli ufuklara dalan mavi gözler, yurdun geleceğini düşünüyordu. Uzun ve yorucu, ama şanla, şerefle dolu çetin bir yolda ilk adımını atıyordu, ilk adam, vatan adam. ilk adam mavi gözlerle baktı toprağa, Toprağın haritasını çizdi bayrağa. Artık dünya egemenliği gibi bir ham hayal peşinde, Türk'ün gücü tüketilmeyecekti. Mustafa Kemal, "Misak-ı Millî" ile son ve sonsuz Türk yurdunun sınırlarım çiziyordu. Bir kere bir öndere inanmaya görsün bu halk, kendinden yana olana bağlanmaya görsün. Canım verir uğruna, seve seve kılı kıpırdamadan. Fakir Anadolu'nun tozlu yollarında zengin yürekli Anadolu'lunun kanı canı, ekmeği, cepheye taşınıyordu. Yurdun damarlarında taze bir kurtuluş kanı dolaşıyordu artık. Erkek KORO: Sağ olasın, var olasın Gazi Paşa Gelişinle içimizi bir sevinçtir aldı Gayrı veda ettik yasa. Kız KORO: Ağarttın güneş gibi yurdumuzu Ve geçtin Erzurum'a, Sivas'a Erkek KORO: Sağ olasın, var olasın Gazi Paşa! Kız Anlatıcı: Asker yazıldık yediden yetmişe dek - Kimseye sorulmadı yaşı. Takıldık peşine genç, ihtiyar, kadın, erkek. Kız KORO: Ve başladı Kurtuluş Savaşı. Sen Mustafa Kemal-Gür sesinle haykırıyorsun: Erkek KORO: Ya istiklal Ya ölüm! Erzurum, Sivas, Ankara... Ankara'nın burcunda bir bayrak. Erkek anlatıcı Vatanım tümü milletin hayatı tehlikededir Kız anlatıcı Ülkemizin istekleri milletin kararına bağlıdır Erkek anlatıcı Tok adam olup dikilmek duyurmak milletin sesini Kız anlatıcı İki yer var iki ihtimal ya ölüm ya istiklal Erkek KORO: Dağ, taş, selam durmuş Ata'ma-Yollara düşmüş Anadolu'm. Erkek anlatıcı Amasyalı Celal oğlu Mıstık Bilecikli kadayıfçı oğlu Emin Kırşehirli Mehmet oğlu Samet Mehmet edip bey kızı Halide Edip Ardahanlı emin oğlu Rüstem Erzurumlu İbrahim bey oğlu Yavuz 70. Alay komutanı Kahraman Halil bey Kızı 12 yasındaki Nezahat hanım Kız KORO: Yollarda kağnılar geçiyor dostlar Erkek anlatıcı: Çatma,kurban olayım,çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl... Hakkıdır,Hakk’a tapan, milletimin istiklâl! Erkek KORO: Ve İnönü’de, Sakarya'da-Yaman oldu hesabın ödenmesi-Bir savaş ki benzeri görülmemiş dünyada. Erkek anlatıcı: Yanında duranları gölgede bırakarak Bir vücut parıldıyor: keskin, ipince, kıvrak Belli resimde bile: saçı ipek, bakışı çelik Gerilmiş göğüs, geniş bir şeye siper gibi Elinde duran kamçı düşmanı döver gibi Kız KORO: Bir savaş ki yangınlarla alev alev-Ağardı vatanın dört yanı Kız anlatıcı Gece vakti Karınca gibi yıldız üşmüş gökyüzüne Çiğ inmişte az öncesi Ufacık tefecikte çiğ inmiş Uzanmış yatmış çiğ üstüne Mustafa’m Samur kalpak başında Sırtında bir asker kaputu Tiril tiril incecikten Top arabaları geçer uykusunda Mehmetler Mustafalar bir ordu Elleri bayrak, elleri süngü, ellerli tüfek Süvariler geçer yalın kılıç Şimşekler çakar gözlerinden Erkek anlatıcı En güzeli, en yiğidi, en canlısı Bir milleti kurtaran adam Ağır ağır Kocatepeye çıkıyor Bu resim çok güzel, insanı alıp götürüyor Başında kalpağı, elinde dürbünü. Kız anlatıcı İzmir’e girişini Mustafa Kemali’n Bir kahve duvarındaki resimde gördüm Bir ılık güz öğlesinde Şanlı haki urbası üstünde Koymuştu kılıcını içine kınının Yürüyordu arasında sevgili halkının Ayağında Anadolu’dan getirdiği TOZ Bir inanç gözlerinde tükenmez Alabildiğine insan kalabalığı Bir aydınlık geleceğe bakıyordu Işıktı sevinçti türküydü Görseydiniz o resimde Mustafa Kemal’i Erkek anlatıcı Dudaklarında bir milletin kaderi Erkek KORO: “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir…ileri” Erkek Anlatıcı: Nehirler uykusundan habersiz Ovalar vahşi rüzgarlara gerindi Kız KORO: Bir savaş ki baş geri etti düşmanı. Erkek KORO: Dış düşman yenilmişti. Kız anlatıcı İstiklal Erkek anlatıcı İstiklal Kız KORO İstiklal Erkek KORO: İstiklal Erkek-Kız KORO İstiklal Erkek anlatıcı Ama yüzyıllardır yaşamı gölgeleyen gerilik, bilgisizlik, yobazlık da yenilmeliydi. Çünkü bizi bu hale getiren asıl düşman oydu. Kız anlatıcı İlk adam, tek adam, dünyada benzeri olmayan Türk devrimini gerçekleştirecekti. Erkek anlatıcı 29 Ekim 1923.., Yurtta şenlik, düğün, işte en büyük Devrim: Türkiye Cumhuriyeti, geleceğin ufkunda yeni bir güneş gibi doğuyor, yükseliyor. Ve ardından birbirini izleyen, birbirini aşan yüce devrimler... Kız anlatıcı Artık her 29 Ekim'de bayram yapıyorduk. O, güneş gibi bizi izlerken, biz O'nu yüreğimizden kopan marşlarla selamlıyorduk: Erkek KORO Yılmaz, çelik ordularla biz/Yıldırımlar saçan bir cihanız Millet yolunda vatan için/Ateşe saldıran kahramanız. Erkek Anlatıcı Bize yan bakan/Nice bin düşman Kahroldu/Kahreder bu sarp kuvvet. Yasasın bu şan/Yasasın vatan Kız KORO Dünyada ölmez bu cumhuriyet Arslan gibi fertlerle biz/Garba ibret saçan bir cihanız. Cumhuriyet yasasın diye/Zulmete nur saçan bir şahabız. Benliğimize biz hakimiz/Sultan da hakan da hep bizleriz. Güneş gibi parladı bahtımız. Erkek Anlatıcı Çalışan da/Kazanan da/Hep bizleriz. Yaratan bize saadeti/Kurtar bu milleti. Erkek-Kız KORO Yaşasın Cumhuriyet Erkek anlatıcı 1 Mart 1924 halifelik kaldırıldı,öğretim birleştirildi. Kız anlatıcı 20 Nisan 1924 Teşkilat-ı Esasiye kabul edildi. Erkek anlatıcı 17 Şubat 1925 Aşar vergisi kaldırıldı. Kız anlatıcı 25 Kasım 1925 şapka kanunu Mecliste kabul edildi. Erkek anlatıcı 30 Kasım 1925 Tekkeler kapatıldı. Kız anlatıcı 25 Aralık 1925 uluslar arası takvim ve saat kabul edildi. Erkek anlatıcı 17 Şubat 1926 Türk medeni kanunu kabul edildi. Kız anlatıcı 9 Ağustos 1928 Türk harfleri kabul edildi. Erkek KORO Yasa milletinle başbaşa. Kız KORO Türk'ün gözbebeği Gazi Paşa. Erkek anlatıcı Bugün yaşıyorsam güler yüzle emin,/ Tertemiz gökler altında/Dağlarım, denizlerimle dost. Toprağımda dolaşıyorsam/Ümitli, memnun ve rahat. Gecem, gündüzüm hürse, Damarlarımda kanım/Tenler içinde canım korkusuz yürürse. Ekmeğim, suyum tatlı-Toprağım da, türküm de bereketli. Rüzgarlarım alabildiğine hürriyetli ise, Bacamda tütünüm tütüyor Ölülerim huzur içinde yatıyor Ağacım dal yürüyor, boy atıyorsa, Görüyor, biliyor, inanıyorsam Dün yokken, bugün varsam, Kız KORO Sendendir, Erkek KORO Sendendir Atatürk. Kız anlatıcı M. Kemal onuncu yıl marşı’nı güftesi ve bestesi ile her zaman aklında tutmuştu.Bayram yakını, otomobilini durduruyor. “Onuncu yıl marsı’nı öğrendiniz mi?”diye okuldaki oğlunun ödevini yoklayan baba gibi soruyordu.”Sesim söylememe el verişli değil” diyenlere sözlerini yineletiyor,şaşırırlarsa hemen düzeltiyordu.Hele “On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan” dizelerini pek beğendiğini belli ediyordu. Kız KORO Öğrenci,asker,esnaf ona dönüp başını: Söylüyor bir oğuzdan onuncu yıl marsını Çıktık acık alınla on yılda her savaştan On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan. Erkek anlatıcı Bir özlem çizgisinde her düşünce uludur, Bu yol insanlık yolu, Atatürk'ün yoludur, "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesiyle doludur, Sevgide yeryüzüdür, güçte Anadolu'dur. Uzanıyor çağlara destanlaşan yüce Türk, Yaşama sevincimiz Büyük Önder Atatürk. Yüzyılın çağrısı bu: Tatlı, düş kutsal emek, Dimdik adımlardayız: Yolumuz sonsuza dek.Duygumuz, sevgimiz bir, ülkümüz, andımız tek: Yaşamak Atatürk'ü, Atatürk'ü söylemek. Kız anlatıcı Bir kasım sarılığı sarmış yurdu. Herkeste bir telaş, bir üzüntü. Rüzgarlar şaşkın esiyor, gözlerde yağmur gibi yaşlar. 10 Kasım 1938...-O sabah gök karardı birdenbire-. Kuşlar kanat çırptı. Yaprakları döküldü ağaçların. O ki ölmez olandı. Erkek KORO Mustafa Kemal'di adı Kız KORO Son kere, çaldı kapısını ölüm Başı düştü yastığa ve kalkamadı. Erkek KORO Yıl 1938 Kız Anlatıcı Kasım On Ve O Kocatepe'de Bir çadırdan bir çadıra geçer gibi, Rahat ve cesur öldü. Erkek Anlatıcı Dünyada bir suskunluk: "Dünya artık eskisi kadar ilgi çekici olmayacak; çünkü Türk'ün Ata'sı toprakta" diyorlar. Kız Anlatıcı “Atatürk’ün kendi eliyle çizdiği yeni Türkiye’nin dış siyaseti, bu memleketi batılı uluslar topluluğuna katmış ve eski düşmanlarını kendisine dost yapmıştır.” İngiliz-Times Gazetesi Erkek Anlatıcı “Hiçbir kimse bu muzaffer general,bu yılmaz inkılapçı,bu insan kahraman,bu çok popüler adam kadar halkın kalbine yakın olmamıştır” Fransa,Pekit Prasien Gazetesi Kız Anlatıcı “Türkler Atatürk’ü olağan üstü bir tutkunlukla seviyorlar” Mısır, El Belag Gazetesi Erkek Anlatıcı “Atatürk’ün ölümü yalnız Türk Ulusu için değil, O’nun benzerlerine muhtaç olan çoğu uluslar için de en büyük kayıptır. Suriye Gazetesi Kız KORO Ama Mustafa Kemal toprak değil ki. Erkek KORO Mustafa Kemal toprak değil ki. Mustafa Kemal vatan, Mustafa Kemal bayrak, ama Mustafa Kemal toprak değil ki Ölüm, yeni bir canlanıştır. Yeni bir hayat Kız KORO Ölmedi, Erkek-Kız KORO Ölmez. Bir ulu, yeşil ağaçtır.Yaprağı dökülmez. |
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |