gelisenbeyin.net Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası > Düşünme Zamanı > Kişisel Gelişim
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Beyninizi Kamçılayın

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
gelisenbeyin Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge
gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT

Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006
Konum: Istanbul
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 4737
  Alıntı gelisenbeyin Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Beyninizi Kamçılayın
    Gönderim Zamanı: 28-Ağustos-2012 Saat 19:02
Beyninizi Kamçılayın - Roger von Oech (Kitap)
Yaratıcı düşünmenin, stratejik düşünme ile birleştiği ve yepyeni bir düşünce sisteminin temellerinin atıldığı günümüz dinamiklerinde söz sahibi olmanın ve fark yaratmanın tek yolu yaratıcı olmak, yaratıcı düşünmek ve yaratıcılık ile farkındalık ve yaratıcı vizyon yaratmaktan geçiyor.

Peki daha, çok daha yaratıcı düşünebilmek için neler yapmalıyız?

Milyonlarca insanın yaratıcılığının gelişmesine katkı sağlayan ünlü konuşmacı ve yazar Roger von Oech, “Beyninizi Kamçılayın” adlı kitabında anekdotlar, bilmeceler, sorular, metaforlar, hikayeler ve ipuçları ile akılda kalıcılığı sağlıyor. Alıştırmalar ile zihnimizdeki kilitleri açıyor.

IBM, Apple, Disney, Nasa ve Sony Roger von Oech’e danışıyor. Yazara göre bizleri yaratıcılıktan alıkoyan, bariyer etkisi yaratan on zihinsel kilit var. Bu kilitleri açmayı başardığımız nokta beynimizi kamçılayarak, yaratıcılıkta üst sınırları zorladığımız nokta.

Kitabın pek çok yerinde Yunan filozof Heraklit’in sözlerine rastlıyoruz. Değişimin kaçınılmaz olduğu dünyamızda her günkü bilgi yarın eski bilgi olurken yaratıcı düşünmek olmazsa olmaz şeklini alıyor. Heraklit’in “Her gün yeni bir güneş doğar” sözleri yaratıcı düşüncenin söz konusu değişen dünyada ne kadar büyük önem taşıdığını ispatlar nitelikte.   

Yazarın kitabı yazım tekniğinde de yaratıcı bakış açısı ortaya çıkıyor. Kitap istenilen bir yerden rastgele açılarak okunmaya başlanacak şekilde tasarlanmış.

İşte kitaptan bazı etkileyici bölümler…

Neden yaratıcı olmalıyız? Neden kurallara meydan okumalıyız? Neden risk almalıyız?

Birinci sebep değişim, çünkü bir şeyler değişip yeni şeyler ortaya çıktıkça artık mevcut sorunları dünün yöntemleri ile çözmek imkansız hale geliyor. Ya oturup işlerin eskisi kadar kolay olmadığına sızlanıp şikayet edeceğiz ya da yaratıcı yeteneklerimizi kullanıp yeni cevaplar, yeni çözümler ve yeni fikirler üreteceğiz. Şimdi şu 3 soruyu acilen kendimize sormalıyız ve verdiğimiz cevapları da kitabı okuduktan sonra değerlendirmeliyiz.

• En son ne zaman aklıma yaratıcı bir fikir geldi?
• Bu fikir neydi?
• Daha yaratıcı olmam için beni neler motive eder?

Yaratıcı fikirler yürütmek için ikinci sebep ise yaratıcılığın eğlenceli bir süreç olması.

Yaratıcılık ve yeni fikirler bilgiden doğar, bununla beraber tek başına bir insanı yaratıcı kılmaz. Yaratıcı olmanın asıl anahtarı bildiklerimizle ne yaptığımızdır.

Yaratıcı düşünmenin özünde sahip olunan bilgileri, örnekleri, deneyimleri linklemek ve bir arada kullanabilmek, bu biraradalıktan yeni yaratıcı fikirler yaratmak vardır. Buna çok güzel bir örnek 15. yüzyıl Alman mucidi Johannes Gutenberg’tir. Gutenberg’in yaptığı birbiri ile alakalı olmayan iki fikri birleştirmektir. Üzüm Cenderesi ve Baskı Kalıbı… Baskı kalıbının amacı şeklin izini çıkarmak, üzüm cenderesinin amacı ise geniş bir alana güç uygulayıp üzümün suyunu sıkmaktır. İşte matbaa böyle doğmuştur.

Tarihten çok etkileyici bir yaratıcılık örneğine daha kitapta rastlıyoruz. Mesaj çok yalın ve net…

1792’de Joseph Haydn saraylı müzisyenleri oldukça öfkeli idiler. Çünkü dük onlara bir tatil sözü vermesinin hemen ardından bu tatili ertelemişti. Haydn’dan düke giderek bu izin konusunda konuşmasını istediler. Haydn’ın bu noktada aklına oldukça yaratıcı bir fikir geldi. Konuşmayı kendisi değil müzik yapacaktı. Bu düşünce oraya bir sanat eserinin de çıkmasına neden oldu: “Veda Senfonisi”

Senfoni orkestranın bütünü ile başlıyordu ve sonlarına doğru enstrüman sayısı gittikçe azalıyordu. Kendi bölümünü tamamlayan müzisyen elindeki mumu söndürüyor ve salonu terk ediyordu. Böylece senfoninin sonunda salonda hiç kimse kalmamış oluyordu. Bu yaratıcı düşüncenin sonunda dük mesajı aldı ve tatil iznini verdi.

Pek çok yaratıcı düşüncenin sonucunda buluşlar ortaya çıkmıştır. Aslına buluş Roger von Oech’a göre; herkesle aynı yere bakmak ve farklı şeyler düşünebilmektir. Pek çok buluşun temelinde bu bakışların ardındaki yaratıcılık gizlidir. Geminin yelkenine bakıp, yel değirmenini keşfeden ilk insan, parfüm şişesinin püskürtücüsüne bakıp karbüratörü bulan insan, bakteri küfüne bakarak antibiyotiği bulan bilim insanı hep aynı yere bakan ve farklı düşünendir.

Beynimizi kamçılayabilmek için yaratıcı olmaya çalıştığımız anlarda yolumuzu kesen zihinsel kilitlerden kurtulmamız gerekiyor. Yazar bu zihinsel kilitleri 10 maddede özetliyor:

1. Doğru cevap
2. Bu hiç mantıklı değil
3. Kurallara uy
4. Pratik ol
5. Oyun anlamsız bir iştir
6. Bu benim alanım değil
7. Aptal olma
8. Belirsizlikten kaç
9. Hata yapmak kötüdür
10. Ben yaratıcı değilim

Zihinsel kilitleri açmanın en etkili yöntemi bildiklerimizi unutmanın bir yolunu bulmaktır. Aksi takdirde zihinlerimiz önceden hazırlanmış cevaplara takılı kalır. Çözüm her zaman gittiğimiz yoldan ayrılıp, yeni ufuklara yelken açmak ve alışkanlıklarımızın esiri olmamaktır. Problemleri ele almada ve çözmede de tek bir doğru cevap aramak bazen yanlış problemi çözmekle neticelenebilir. Tek bir fikrimiz var ise onu kıyaslayacak başka bir şey yok demektir. Efektif düşünebilmek için farklı bakış açılarına ihtiyaç vardır. Genelde bir sorunu çözmenin en yenilikçi yolu ikinci doğru cevabı bulabilmektir. İkinci doğru cevabı bulabilmenin yollarından biri de sorunu tanımlamak için kullandığımız soruyu değiştirmektir. Nobel ödüllü kimyager Linus Pauling’in dediği gibi “İyi bir fikre ulaşmanın en iyi yolu mümkün olduğu kadar fazla fikir edinmektir.”

Yaratıcı düşünceyi parlatmanın yollarına bir örnek de varsayımları unutmaktır. Kısacası çok daha yaratıcı düşünebilmek için zihinsel kilitlerimizi açmalı, varsayımlarımızdan kurtulmalı, bildiğimiz ilk doğru cevapları unutarak, ikinci cevapları bulmaya çalışmalı ve birden fazla fikir sahibi olmalıyız.

Yazar Henry Miller konuyu son derece yalın bir şekilde ifade ediyor; “Hafızam kadar ‘unutkanlığım’ da başarımda büyük rol oynamıştır.”

Roger Von Oech kitabında başından sonuna dek zihinsel kilitleri tek tek ele almış ve çarpıcı örneklerle zihinlerde kalıcılığı sağlamayı amaçlamış.

İkinci zihinsel kilit olan “Bu hiç mantıklı değil” başlığı altında metaforlarla anlatımın etkisinden bahsediliyor. Çünkü metaforlar aynı zamanda karmaşık fikirleri daha kolay anlamamızı sağlıyor. Metaforlar etkilidir çünkü düşünürken sürekli objeler arasında benzerlik ilişkisi kurarız. Örneğin atsız araba, çekicin başı, masanın bacakları, dağların sırları, şehirlerin kalbi ve kapının kolu…

Yazar metaforlara olan ilgisini son birkaç metafor ile ifade ediyor: “Hayat bir simit gibidir. Taze ve sıcakken çok lezzetlidir ama kimi zaman da çok serttir. Ortasındaki bolluk, en büyük gizemlerden biridir ama yine o olmadan bir simit düşünülemez. Hayat her yanında açık kapılar olan ama siz yaşlandıkça hepsi bir bir kapanan bir oda gibidir.”

Zihinsel kilitlerle anlatım oldukça çarpıcı ve zihinde kalıcı olacak şekilde devam ediyor kitapta…   

Yaratıcı düşünenler sürekli kurallara meydan okuyanlar. Pablo Picasso gibi… Picasso kurallara olan başkaldırısını şöyle ifade ediyor: “Yaratıcı her hareket öncelikle yıkıcı bir harekettir.” Yazara göre devir artık çizgili alanın dışına boya taşırma devri.

Diğer yandan kurallar bir kere konulduğunda alışkanlık haline gelirler ve zaman içerisinde o kuralların ortaya çıkmasına sebep olan nedenler ortadan kalksa dahi kuralların kaldırılması oldukça zordur. Bilgisayar klavye teknolojisinin gelişmesine rağmen kullanıcıyı yavaşlatmak amacı ile sol üst sırada dizilmiş QWERTYUIOP harflerinin halen en gelişmiş markalarda kullanılmaya devam etmesi, maliyetler daha ucuz olduğu için 40 yıl önce Rusya’da yılbaşının 30 Aralık gecesi kutlanması ve günümüzde halen bu alışkanlığın devam etmesi gibi…

Zihnimizi kamçılamak için önemli bir ipucu veriyor yazar; “Farz edelim” diye sormak. Farz edelim diye sormak hayal gücümüzü harekete geçirmenin en etkili yoludur. Bu alıştırmayı iki aşamalı gerçekleştirebilirsiniz. Birinci aşamada “Farz edelim” diye sorup devamını mevcut gerçeğe zıt bir fikir veya durumla bitirin. İkinci aşama ise “Farz edelim” diye başlayan soruyu cevaplayın ve zihninizi kamçılamaya başlayın.

M.Ö. 8. yüzyılda “Farz edelim ki” sorusunu kendine soran isimsiz bir Yunanlı yazar sadece sessiz harflerden oluşan o zamanki Yunan alfabesine yedi sesli harfi kazandırmış ve ilk fonetik alfabeyi yaratmıştır.

Kitaptan eve giderken götürebileceğiniz birkaç önemli mesaj ve ipucu;

• Varsayımları unutun ve yeni cevaplar arayın, Heraklit’in dediği gibi “Güneş olmadığı zaman yıldızları görebiliriz.”

• Yeni bir fikri yargılarken fikrin pozitif, ilgi çekici ve potansiyel fayda sağlayacak özelliklerine odaklanın.

• “Her çocuk sanatçı olarak doğar. Esas sorun büyüdüklerinde de öyle kalmalarını sağlayabilmektir.” Picasso

• Fikirlerin aklınıza hangi eylem ve şartlar altında geldiğini kendinize sorun? “Gereksinim bütün icatların anası olabilir ama oyun da kesinlikle babasıdır.” Artık oyun oynamayı bırak ve işinin başına dön devri kapandı, pek çok yaratıcı fikir oyun sırasında zihinsel kilitlerinden kurtularak ortaya çıkıyor.

• “Ara vermeyi öğrenin yoksa önemli şeyler size yetişemezler.” Doug King, Şair

• Temel motor fonksiyonları çalıştırmak zihinsel performansı arttırır.

• Kaşif olun ve kendi alanınız dışındaki fikirleri de arayın.(19. yüzyılda İngiliz bahçe mimarı Joseph Paxton, dünyanın ilk cam-demir binası Crystal Palace’ı , dev su nilüferi Victoria Amazonica’nın destekli yaprak damarlarını inceleyerek dizayn etmiştir.)

• Bariz olanı görmek de bir meydan okumadır. Bazen en önemli ve bariz şeyler gözümüzün önünde olanlar değil de olmayanlardır. Uyanık olmak istiyorsak aynı zamanda göz önünde olmayan şeylerin de farkına varmamız gerekir.

• Mizah zihni geliştirir. Mizahın “ha ha” sı ile, keşfin “aha” sı arasında güçlü bir ilişki vardır.

• Bakış açınızı terse çevirin. Olaylara tersten bakmak aynı zamanda içlerinde yatan komik tarafları görmek için de iyi bir yöntemdir. ”Önünüzdeki şeye kaç defa bakarsanız bakın, arkanızdaki iyi fikirleri göremezsiniz”. Andrew Mercer

• Belirsizlikten kaçın. Paradokslar yaratıcılık açısından büyük önem taşırlar ve basmakalıp düşüncelerden çıkmamız için zihnimizi kamçılayarak, varsayımları sorgulamamızı sağlarlar. Paradoksu görme işi yaratıcı düşünmenin merkezi ve zıt iki kavramı aynı anda değerlendirebilme yeteneğidir.

• Rastgele bir bilginin düşüncelerinizi harekete geçirmesine izin verin.

“Beyninizi Kamçılayın” gerçekten fark yaratmanıza sebep olacak bir eser… Kitapta daha pek çok yaratıcı mesaj veriliyor. Okumanızı mutlaka tavsiye ediyorum.
Ve yarına farklı bakmak için son bir mesaj;

İkinci doğru cevabı arayın ve bu cevabı ararken kaşif olun, sanatçı olun, yargıç olun, savaşçı olun…

(Hanzade Acar – 27.04.10)

Gelişimin adresi...
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz