gelisenbeyin.net Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası > Teknoloji Tasarım > Tasarım ve Buluş Hikayeleri
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Beyin fırtınası

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
gelisenbeyin Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge
gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT

Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006
Konum: Istanbul
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 4737
  Alıntı gelisenbeyin Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Beyin fırtınası
    Gönderim Zamanı: 26-Ekim-2008 Saat 17:00
BEYİN FIRTINASI

          Amerikalı Edwin Land 1943"te sahilde küçük kızının fotoğrafını çektiği zaman kızı sabırsızlıkla, "Baba! Niçin resmi hemen simdi göremiyorum ?" diye sormuştu. Bu soru babayı düşünmeye sevk etti. Düşünmesinin semeresini ise, ona ün kazandıran Polaroid makineyi geliştirerek gördü.Burada küçük kızın, o güne kadar düşünülmemiş veya hayata geçirilememiş bir olay için babasına ilham kaynağı olmuştur.Yeni kesif ve icatlara zemin hazırlayan müessir yollardan biri de beyin fırtınasıdır (Brainstorming).

        Beyin fırtınasının temel prensibi sudur: Bir problemi çözmekle görevlendirilen bir grubun üyeleri mümkün olduğu kadar kadar çok fikir üretirler.Buradaki problem illâ da bir sıkıntılı durum olmayabilir (Negatif problem). Olumlu bir problem de olabilir.Meselâ bir şirket, yıl sonunda elde ettiği kâri en verimli bir şekilde nasıl kullanacağını bir beyin fırtınası seansı ile halledebilir.Beyin fırtınası seanslarında üretilen fikirler mantıksız, sıra dışı, çılgınca ve görünüşte imkânsız olabilirler. Burada temel kaide, kesinlikle eleştiri ve kritik olmaması. "Nasil olur?, bu da mi olur ? yahu, hadi be sende !, kafayı mi yedin !! ?" türünden sözler henüz yeni ortaya çıkmış veya çıkacak olan fikri hemen yok edebilir.

       Albert Einstein bu konuda söyle demistir: " Ortaya atılan yeni fikirlerde bir ilginçlik, saçmalık yoksa bu fikirde umut yok demektir." Dahası başlangıçta aptalca imiş gibi görünen bir fikir, beyin fırtınası ekibinin diğer üyeleri üzerinde müspet tesirler icra edebilir.Beyin fırtınası seansında görüşler yüksek sesle söylenmeli ve hemen kaydedilmelidir. 30-40 dk"lik bir seanstan sonra bütün fikirler üyeler tarafından değerlendirilerek en iyi fikir çözüm olarak seçilir.

       Beynimizin sağ tarafı, zihindeki resimlerle veya hikâyelerle ilgilenmekten ve çapraz bağıntılar kurmaktan hoşlanır. Beyin fırtınaları çalışmaları sağ beyni uyarır.

       Yapılan çalışmalar çocukların (bilhassa 2-7 yas arası) okula gitmeden önce, okul dönemine göre sağ beyni dokuz kat daha fazla kullandıklarını ortaya koymuştur. Yani çocuklar yeni (mucitçe) fikirleri daha fazla üretirler. Durum böyle iken niçin uzun yıllardan beri hiçbir bilim adamımız Nobel mükâfatı almamıştır? Niçin bütün yeni buluş ve icatlar başkaları tarafından yapılmaktadır? Son yüz yıldaki patentlerin yüzde kaçı bize aittir? Cevaplardan bir tanesi, okullarımızda beyin fırtınası gibi yenilikçi düşüncelerin yeterince öğretilmemesi olabilir.

       Okullarımızda genellikle meraklı sorular pek teşvik edilmemekte, aksine, çocuklardan kalıplar içinde düşünmeleri ve önceden hazırlanmış cevapları vermeleri istenmektedir. Yeri gelmişken tarihimizdeki duruma kısaca bir göz atıp Mimar Sinanlar"in, Itrîler"in, Fatihler"in, Hazerfenler"in, Gazaliler"in nasıl yetiştiğini daha iyi anlayabiliriz.

       Fatih Sultan Mehmet"in kurduğu, Sahn-i Seman Medreseleri"nde fizik, kimya, biyoloji, matematik, astronomi, mantık, felsefe, edebiyat gibi fen ve sosyal bilimler birlikte öğretiliyor, mucit ve kâşifler yetiştiriliyordu. Havan topunu ilk icat eden Fatih"tir. Barutu ateşli silahlarda ilk kullanan Osmanlılar"dir. İlk uçan insan bir Türk"tür. Mimar Sinan hâlâ aşlamamıştır. Bir Itrî, bir Dede Efendi henüz geçilemedi. Bir Gazali yetişmedi. Süleymaniye Kütüphanesi hâlen Dünyanın en çok el yazması eser bulunduran kütüphanesidir. Ancak mâzide kalmış bu hâmasî destanlara bakıp iç geçirmektense, davranıp "Eski hâl muhâl, ya yeni hâl, ya izmihlâl" deyip, gayrete gelmenin zamanın çoktan geldiğini ve geçmek üzere olduğunu fark etmeliyiz.




UYGULAMA ÖRNEKLERİ

     Sorunun;"Hayvanlara karşı duyarlılık nasıl geliştirilebilir?" olarak belirlendiği bir beyin fırtınasında 40 dakika süreyle üretilen yüzlerce düşünceden bir kısmı şöyleydi:

*Hayvan adıyla küfredilmesin,
*Herkes hayvan olarak yaşasın,
*Ali Babanın çiftliği şarkısı sık sık söylensin,
*Hayvan mahkemeleri kurulsun,
*Yeşilçam da bol bol hayvan filmi çekilsin,
*Hayvanlara seçme ve seçilme hakkı tanınsın.

     Bir başka beyin fırtınası uygulamasında ise sorun;
"Motorları stop etmiş ve demir atmış bir savaş gemisinin üzerine hızla yüzer bir mayın geliyor.Bu mayından kurtulmak için ne yapılabilir?" olarak belirlenmişti.çözümlerden bir kısmı şöyleydi;
*Bütün askerler güverteye çıksın ve eş zamanlı olarak var güçleriyle mayına doğru üflesinler.
*Bütün yangın hortumları güverteye çıkarılsın ve muslukları açılarak mayına doğru basınçla su sıkılsın.

       Farklı bir uygulama da "Depremlerdeki risk nasıl azaltılabilir?" sorununa yönelik olarak yapıldığında gelen çözümler şöyleydi:

*Binalar deprem amortisörleri üzerine inşa edilsin
*Deprem paratonerleri kurulsun,
*Binalar yere değmeyecek şekilde askılar üzerine inşa edilsin.


       Bir Beyin Fırtınası Seansı Problem: Şirketimizin bu seneki gelirleri çok düştü zarar ediyoruz.

        Seans sırasında ortaya atılan bir görüş: Kuşlar uçar.

        Beyin Fırtınası: "Onlar nesnelere bir kusun gözleriyle bakarlar... Her şeyi tepeden iyi bir şekilde görebilirler... Keskin bir görüşleri vardır... Bazen kanat çırpmayı bırakırlar ve aşağıya doğru süzülürler. Ama bunu zarif bir şekilde yaparlar... Çok beceriklidirler... Kaynakları ziyan etmezler... Güçlerini tutumlu şekilde kullanmaya çalışırlar... Nereye gittiklerini biliyor gibidirler... Oysa çok uzaktadır, gittikleri yer... Yolculuğa iyi hazırlanırlar... Her çeşit hava şartlarına hazırdırlar... Gittikleri yere varmayı ümit ederler... Düşmanlarını tanırlar... Bazen kendilerini güvenlik içinde bulurlar... Bazen yırtıcı hayvanlar arasında... Ama her zaman çevrelerinde bütün olup bitenlerin farkındadırlar... Bir yolunu bulup gitmeyi sürdürürler... Her gizli hava akimini kendi hizmetlerine kullanarak.. rüzgârla bozuşmadan.. ama çevreyle basarili bir is birliği sergileyerek... Uçmanın büyüsündeki asaleti daima koruyarak.. dengeyi, kontrolü, ustalığı elden bırakmadan yapabileceklerinin en iyisini yaparlar." Gördünüz mü ? Bir kusun uçmasından nerelere geldik !

Ne Dersiniz SINIRLARI ZORLAYALIM MI?

Gelişimin adresi...
Yukarı Dön
dodos Açılır Kutu Gör
Moderatör
Moderatör
Simge

Kayıt Tarihi: 15-Nisan-2008
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 202
  Alıntı dodos Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 31-Ekim-2008 Saat 15:04
нαη∂αη    AKILLI KİŞİ AKLININ EFENDİSİ OLUR, APTAL İSE ONUN UŞAĞI...   ∂σ∂σѕ       
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz