Mühür Nerden Geliyor?

Mühür Nerden Geliyor?
Mühür farsça bir kelime olup, Türkçe’si “damga”, Arapçası hatemdir. Çok eski tarihlerden itibaren kullanılan mühür, bir maden veya taştan yapılırdı ve imza yerine kullanılırdı. Mührün en büyük faydası ise günümüzde de olduğu gibi emniyettir. Mühür kazıyan kişiler (hakkak) eskiden en iyi hattatlardan ders alırlar ve en az yedi sene çalıştıktan sonra çıraklık sonrasında birkaç sene kalfalık ve en sonunda ise “peştamal kuşanarak” usta olurlardı.

Mühür üzerinde sahibinin alameti olacak ismi veya sahibinin tercihine göre münasib bir tabir, bir dua kelimesi bulunurdu. Mühürler ıstampanın kullanılmadığı devirlerde mum isine tutulduktan veya serçe parmağa mürekkep sürüldükten sonra kağıdı biraz yalayıp ıslatarak istenilen yere kuvvetlice bastırılarak yapıştırılırdı. Bazen de kırmızı renkteki mum eritilerek kağıda damlatılır ve soğumadan üzerine mühür bastırılır.

osmanlı tuğrasıPeygamber Efendimiz (sav) sağ el yüzük parmağında taşıdığı ve üzerinde “Muhemmdün Resülullah” yazan yüzüğünü mühür olarak kullanırdı. Bu yüzüğü daha sonra halifeler de kullanmaya başlamıştı ama Hz.Osman döneminde yüzük Eris kuyusuna düştü ve kayboldu.

Osmanlı sultanları zümrüt üzerine hakkedilmiş, yüzük şeklindeki mühürleri taşırlardı. Saltanat başka bir padişaha intikal ettiğinde eski sultanın mührü saray hazinesine konurdu.