Danimarka’da Eğitime Dair Kısa Notlar |
Yanıt Yaz |
Yazar | |
gelisenbeyin
Yönetici gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006 Konum: Istanbul Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 4737 |
Alıntı Cevapla
Konu: Danimarka’da Eğitime Dair Kısa Notlar Gönderim Zamanı: 10-Şubat-2014 Saat 12:29 |
Danimarka’da Eğitime Dair Kısa Notlar
Danimarka eğitim kanununda belirtilen ilk amaç : Kendine güven, bağımsız karar verme, iletişim ve sosyallik anaokulu ve ilkokul sürecinde oluşturulur. Linkteki video Türkçe olarak Danimarka Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanmış. Okul ortamlarını gözleyebilir, eğitim felsefeleri hakkında gösterilen örneklerden çok yararlı çıkarımlar yapabilirsiniz. Danimarka kendi vatandaşları tarafındın refah devleti olarak tanımlanmaktadır. Başkent Kopenhag’da pek fark edilmeyen bu refah, kasabalarda görülebilir hale geliyor. Zenginlik ABD kapitalizmi gibi değil, İskandinav ülkelerine has başarılı bir sosyalizm uygulamasıyla paylaşılıyor. Şehirlerde, okullarda, hastanelerde belli bir standardizasyon hemen göze çarpıyor. Vergilerin çok yüksek olduğu bu ülkede düşük gelirliden %40 yakın vergi alınırken, gelir düzeyi yüksek olanlara %80 lere varan vergiler ödetiliyor. Hayatı boyunca mazeretsiz hiç çalışmayan bir kişiye bile devlet, normal bir yaşantı için yeterli imkan sunmaktadır. Danimarka’da zenginlerin fakirler için çalıştığı söylenebilir. Maaşlar arasında bariz bir fark yok, öğretmen aylık 30.000 (10.000 TL) kron kazanırken doktorun 40.000 kron civarında geliri oluyor. Ki bu para güzel bir yaşam için oldukça yeterli. Hiç çalışmayan zaten aylık 10.000 kron ve artı kira yardımı alıyor bu ülkede. Danimarkalılar, refahın devamını sağlayacak en önemli faktörün eğitim olduğunu biliyorlar. Eğitimde aramızdaki en önemli anlayış farkı, öğrencinin serbestliğidir. Öz disiplin becerisi oluşmamış bir öğrencinin, bu serbestlikte yüksek öğrenim görmesi mümkün değildir. Danimarka’da yaşayan vatandaşlarımızın çocukları geleneksel aile yapısından dolayı serbest okul atmosferinde başarılı olamamaktadırlar. Dikkat çeken konulara, ülkemizle kıyaslama yaparak kısaca değinelim. Eğitimin amacı, kişiyi, bağımsız yaşamını sürdürebilecek hale getirmek olarak tanımlanmıştır. Kendine güven, bağımsız karar verme, iletişim ve sosyallik anaokulu ve ilkokul sürecinde oluşturulur. Türk eğitim anlayışımızda biz de bu değerleri ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Fakat toplum olarak bu değerlere henüz yabancıyız. Uygulamalara bakarak bağımsızlık meselesini biraz daha iyi anlayalım. Danimarkalı bir öğrenci ancak 3.sınıfta okuma yazma öğreniyor. Öğrencilere okumaya geçme yönünde her hangi bir baskı kesinlikle uygulanmıyor. Çocukların bilgiyi öğrenmesinden ziyade davranışları ve bilgiyi kullanma becerisi üzerinde duruluyor. 7.sınıfa kadar not yok. Resmi olarak 7.sınıfa kadar öğrenciler notla değerlendirilmiyor. 7.ve 8. sınıfta öğrenciler merkezi zorunlu sınavlara tabi oluyorlar. Bizim pek önemsemediğimiz sözlü sınavlar Danimarka’da zorunlu. Böylece öğrencinin sosyalliği de ölçülmüş oluyor. Sınavlarda, kitap defter ve internet serbest. Eğitimin amaçlarından biri de bilgi vermek değil, bilgiye giden yolları buldurmak olarak tanımlanıyor. Amaç bu ise, sınavlarda kitap ve defterin açık olması bizi şaşırtmamalıdır. 2009 yılında yapılan yasa değişikliğinden sonra artık sınavlarda internet kullanımı bile serbest. Okula gitmek zorunlu değil. Aileler isterlerse çocuklarına kendileri eğitim verebiliyorlar. Çocukların %3’ü evde eğitim alıyor. Veliler okulda aktif. Okulda yapılan tüm çalışmalarda, hatta sınavlarda bile veliler yer alalıyor. Çocuğu tamamen okula teslim etme gibi bir anlayış yok. Maalesef Danimarka’da yaşayan vatandaşlarımız ,burada olduğu gibi, yeterli katılım göstermiyor. Okullar barakayı andırıyor. Okullara yapacağınız ilk ziyaret sizi şaşırtabilir. Tavanının samandan, çitlerin eğri odunlardan yapıldığını görünce şüphelenebilirsiniz ama Danimarka eğitim sistemi dünyanın en iyilerinden biri olarak görülüyor. Okul binalarının yapısı gayet sıradan. Anaokulunda İngilizce yok. Yabancı dil dersleri 3. sınıftan itibaren başlıyor. 7.sınıfta ikinci bir yabancı dil dersinin alınması gerekiyor. İlkokulu bitiren öğrenciler yeterli seviyede İngilizce konuşabiliyorlar. Anaokulunda bir öğrenci isterse faaliyete katılıyor. Yaptığımız ziyaretlerde okullarda sanki eğitim yapılmıyormuş, sadece çocuklar oyalanıyormuş izlenimine kapıldığımızı ifade etmeliyim. Anaokulunda en çok önem verilen konu dil gelişimi. Anaokulundan ilkokul sonuna kadar öğrencinin dil gelişimi sürekli takip ediliyor. O kadar ki, anadili becerisi 3 yaşından itibaren ölçülmeye başlanıyor. Belirli bir seviyeye gelmeyen öğrencinin ilkokula başlamasına izin verilmiyor. Benzeri bir sistemin ülkemizde de uygulanmaya başlayacağını şimdiden haber verelim. Salim Kocabaş, Temmuz 2010, İstanbul |
|
Yanıt Yaz |
Forum Atla | Forum İzinleri Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |