gelisenbeyin.net Ana Sayfa
Forum Anasayfası Forum Anasayfası > Forum > Haberler
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Dilencilerin kucağındaki bebekler neden uyur?

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz
Yazar
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
gelisenbeyin Açılır Kutu Gör
Yönetici
Yönetici
Simge
gelişime dair ne varsa.. Yahya KARAKURT

Kayıt Tarihi: 01-Ocak-2006
Konum: Istanbul
Aktif Durum: Aktif Değil
Gönderilenler: 4737
  Alıntı gelisenbeyin Alıntı  Yanıt YazCevapla Mesajın Direkt Linki Konu: Dilencilerin kucağındaki bebekler neden uyur?
    Gönderim Zamanı: 13-Nisan-2014 Saat 21:35
Dilencilerin kucağındaki bebekler neden sürekli uyur?
Dilencilerin kucağındaki bebekler neden sürekli uyur? Sonuna kadar okunması gereken bir yazı.

Dilencilerin kucağındaki bebekler neden sürekli uyur?

Metro istasyonu yakınında yaşı tam olarak belli olmayan bir kadın oturuyor. Kadının saçı karışık ve kirli, başını kederli bir şekilde öne eğmiş. Yanında bir çanta duruyor. İnsanlar çantaya para atıyor.

Kadının kucağında uyuyan iki yaşında bir bebek var. Bebek, kirli bir şapka ve kirli giysiler içinde habersizce uyuyor.

Yoldan geçen sayısız insan ona para veriyor. Kötü bir niyeti olduğunu düşünmeden, her zaman cebindeki son kuruşu ve üzerindeki son kıyafeti hayırlı bir iş yaptığını düşünerek vermeye hazır olan insanlar.

Bir ay boyunca bir dilencinin yanından geçtim. Bunun çete kontrolünde bir aldatmaca olduğunu bildiğim için dilenciye para vermedim. Bir ay sonra dilencinin önünden geçerken aniden bir şey fark ettim…

Her zamanki gibi pis bir eşofman giydirilmiş bebeğe baktım. Sabahtan akşama kadar kirli bir metro istasyonunda bir çocuğun bu kadar sakin durmasını garipsedim. Bebek uyuyordu. Ağlamıyordu, hıçkırmıyordu veya bağırmıyordu, sadece başını annesinin dizlerine gömmüş uyuyordu.

Sevgili okuyucular, aranızda çocukları olan var mı? 1-2-3 yaşlarındaki bebeklerin ne sıklıkta uyuduğunu hatırlarsınız. İki veya en fazla üç saatlik( ardışık olmayan) öğleden sonra şekerlemesi yaparlar ve bu aralıklarla tekrar eder. Fakat ben bir ay boyunca dilencinin kucağındaki bebeği bir kere bile uyanık görmedim! Dilencinin dizlerine gömülü olan bebeğin yüzüne baktım ve içimde beliren kuşku daha da arttı. Gözlerimi bebeğe dikerek dilenciye sordum: “Neden sürekli uyuyor?”

Dilenci beni duymamış gibi yaptı. Gözlerini indirdi ve yüzünü perperişan ceketinin yakasına sakladı. Soruyu tekrarladım. Kadın tekrar yukarı baktı. Ardından arkamdaki bir yere iğrenmiş bir şekilde baktığını fark ettim. Bas git, diye mırıldandı. Ben adeta çığlık atar gibi “neden sürekli uyuyor?” diye sordum bir daha.

Arkamdaki kişi omzuma elini koydu. Arkamı döndüm. Yaşlıca bir adam, tasvip etmeyen bir tavırla bana bakıyordu:

“Ondan ne istiyorsun? Ne kadar zor bir hayat yaşadığını görmüyor musun?”

Eh… Cebinden biraz para aldı ve dilencinin çantasına attı.

Dilenci tevazu ve büyük bir keder ifadesi belirmiş yüz ifadesi takınarak istavroz çıkardı. Adam omzumdan elini çekti ve metro istasyonundan dışarı çıktı. Bu yaşlıca adamın eve gittiğinde, ev halkına metro istasyonunda gördüğü ruhsuz bir adama karşı fakir, perişan bir kadını nasıl savunduğunu anlatacağından eminim.

Ertesi gün bir arkadaşımı aradım. Bu arkadaşım zeytin gibi gözleri ile Romen uyruklu komik bir adamdı. Eğitiminin sadece üç buçuk yılını tamamlamayı başarmıştı. Eğitimini tamamlayamaması, onun pahalı ve yabancı arabalarla şehrin sokaklarında gezinmesini engellemiyordu. Arkadaşımdan bu işin bariz bir şekilde organize edilmiş olduğunu öğrenmeyi başardım. Kullanılan çocukların ailelerden “kira”landığını veya en basit deyişiyle kaçırıldığını öğrendim.

Bebeğin bütün gün uyuması için bu kişiler tarafından ona votka ya da uyuşturucu verildiğini de şaşkınlıkla dinledim. Tabii ki, çocukların vücutlarının böyle bir şok ile baş etmesi mümkün değildir, bu yüzden çocuklar genellikle ölür. En korkunç şey ise – bazen bu çocuklar “iş günü” içerisinde ölür. Ve sözde annenin akşama kadar kucağında ölü bir çocuğu tutması gerekir. Bu bir kuraldır. Yoldan geçenler torbaya biraz para atar ve bunun ahlaki ve doğru bir şey olduğuna inanır, bunun “yalnız” bir anneye yardım etmek olduğunu düşünür. Ama değildir.

Ertesi gün aynı metro istasyonunda yürürken gazeteci kimliğimle konuşmaya hazırdım. Kadın aynı yerde oturuyordu ve kucağında dünkünden farklı bir bebek tutuyordu. Ona bu çocuğun belgelerini ve dünkü çocuğun nerede olduğunu sordum. Cevap vermedi. Fakat yanımdan geçen insanlar neden çocuklu ve yoksul bir dilenciye bağırdığımı sorup aklımı kaçırdığım imasında bulundular. Bunun üzerine metro istasyonundan bir koruma eşliğinde zorla çıkarıldım. Yapmam gereken tek şeyin polisi aramam gerektiğini biliyordum ve aradım. Fakat polis geldiğinde ortada ne dilenci ne de bebek vardı.

Eğer siz de sokaklarda çocuklarıyla dilenen kadınlar görüyorsanız, para vermeden önce bir kez daha düşünün. Para vermediğiniz takdirde sektörleşmiş bu tür kötü niyetli işler bir süre sonra bitecektir. Böylece çocukların votka ve herhangi bir ilaç verilerek kullanılmasına ve sömürülmesine de engel olacaksınız.

Dilencilerin kucağında uyuyan bebeğe sakın şefkat ile bakmayın. Bu korkunç gerçeği görün!

İşte artık bu yazıyı okuduğunuz için dilencilerin kucağındaki çocukların neden sürekli uyuduğunu biliyorsunuz.

Yazıyı Berfun Çağinli Türkçeleştirmiştir.

Gelişimin adresi...
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums® version 9.50 [Free Express Edition]
Copyright ©2001-2008 Web Wiz