felsefecilerden özlü sözler  
       
      Nereden Yazdırıldığı: gelisenbeyin.net
        Kategori:  Düşünme Zamanı
       Forum Adı:  Kişisel Gelişim
       Forum Tanımlaması:  Arzulanan duruma geçme zamanı
       URL: http://www.gelisenbeyin.net/forum/forum_posts.asp?TID=2418
       Tarih: 04-Kasım-2025 Saat 07:39 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 9.50 - http://www.webwizforums.com
      
 
  
      Konu: felsefecilerden özlü sözler
       
      Mesajı Yazan: gelisenbeyin
       Konu: felsefecilerden özlü sözler
       Mesaj Tarihi: 20-Şubat-2008 Saat 00:24
       
      
        
          
	
Memlekette dogru prensipler hüküm sürdügü zaman, memleket büyük memurlarin elinde kalmaz      "Konfiçyus "
    Yeryüzünde güneş ışığına layık olmayan nice insan var. Ama güneş her gün doğar. Seneca 
 
 Hayat tecrübesi, yanılgıların toplamıdır. 
 
 Yüksek dağların tepelerinde hem kuşa hem de yılana rastlanır. Biri uçarak, diğeri sürünerek buraya gelmiştir. 
 
 Bilmek, hakim olmaktır. Bacon 
 
 Doğma, insan aklının insan aklını engellemesidir. Ali Bulaç 
 
 Eğer bir yerde küçük insanların büyük gölgesi oluşuyorsa, orada güneş batıyor demektir. Çin Atasözü 
 
 Korktuğunuz şeyi yapın; orada korkunuzun ölümü kesindir. Ralph Valdo Emerson 
 
 Parmak güneşi gösterir de sen parmağa bakarsan, aptalsın demektir. Güneşe bakarsan daha da aptalsın. Bakman gereken şey, güneşle parmak arasındaki mesafeden uçan kuştur. Zapatista Deyişi 
 
 Bilinçsizlik döneminde bilinç, başlı başına bir suçtur. 
 
 Yanlıştan dönmek, doğruyu bulmaktan zordur. 
 
 Münakaşada zafer mağlup olanındır, yenilmek zenginleşmektir. Cemil Meriç 
 
 Suçluyu affeden hakim, kendini mahkum etmiş olur. Publius Syrus 
 
 Barika-i (şerare-i) hakikat, müsademe-i efkardan doğar. Namık Kemal 
 
 Kafamızdan geçenleri bilselerdi, hiçbirimizin başı yerinde kalmazdı. Anatole France 
 
 Katıksız demokrasi, ayak takımının despotizmidir. Voltaire 
 
 Aşka insan kendini aldatarak başlar ve başkalarnı aldatarak bitirir. Oscar Wilde 
 
 Aşk, aklın en soylu zaafıdır. John Dryden 
 
 Aşk köpeği bile kafiyeli havlatır. Baument ve Flecther 
 
 Demokrasi, ruhani ve cismani bütün iktidarların sona ermesidir. Proudhon 
 
 Kafamızda binlerce cevapsız sorunun olması, binlerce sorusuz cevabın olmasından daha iyidir. Melih Arat 
 
 Allah, akılsızlara ağzı konuşsunlar diye değil, yemek yesinler diye vermiştir. İspanyol Atasözü 
 
 Ya örs olacaksın, ya çekiç Goethe 
 
 Gazete, entelektüellerin sabah duasıdır. Hegel 
 
 Hata yapma ki, özür dilemek zorunda kalmayasın. Fatih Sultan Mehmet 
 
 Kitap insanı, insan dünyayı değiştirir. Hekimoğlu İsmail 
 
 Dünkü acılar, bugünkü sevinçlerimizin kaynağıdır. Pollock 
 
 İnsan, içi oyulmadıkça ötmeyen kamışa benzer. Mevlana 
 
 Istırap kuşlarının başınızın üstünde uçmasını engelleyemezsiniz, ama onların saçlarınıza yuva yapmasının önüne geçebilirsiniz. Çin Atasözü 
 
 Elemi bilmeyenin merhametine inanmayınız. C. Şahabettin 
 
 Kötülere acımak iyilere zulümdür. Sadi 
 
 Bu işyerinde herkes istediğini söyler, ama söylenileni yapar. Turgut Yılmaz 
 
 Sevgi, her zaman kolların açık duruşudur. Sevgi için kollarınızı kapatırsanız kendiniz dışında tutacak bir şey kalmadığını görürsünüz. 
 
 Görünmek istiyorsan ayağa kalk, tanınmak istiyorsan konuş, takdir edilmek istiyorsan kısa kes! 
 
 İnsanlar, kırmızı güllere koşarlarken ayakları altanda ezilen kır çiçeklerini farketmezler.  
 
 Bazen bir çığlık bir çığ getirir. Meçhul Şair 
 
 Bilen, ama bildiğini bilmeyen uyuyor demektir; uyandırın onu. 
 
 Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen eğitilebilir; eğitin onu. 
 
 Bilmeyen ama bildiğini zanneden aptalın tekidir; uzak durun ondan. 
 
 Bilen ve bildiğini bilen peygamberdir; izleyin onu   
 
 Biz ona sahip değiliz, belki onu sevenleriz. Pythagoras- bilgi için söylüyor) 
 
 Alimlerin mürekkebi, şehitlerin kanından faziletlidir. Hadis-i Şerif 
 
 Yakındığımız her türlü toplumsal kirlenme önce zihinlerde ve vicdanlarda başlar. 
 
 Aklın varsa başka bir akılla dost ol.  
 
 İyi geçinme, iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, karşılıklı birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur. Alexsandr Toqueville 
 
 Kendi içlerindeki büyük şeylerin küçüldüğünü duyumsamayanlar, başkalarındaki küçük şeylerin büyüklüğünü de göremezler. (Japon çay bilgesi Kakuza Okakura) 
 
 Tarih, her durumda bir çağın başka bir çağda dikkate değer bulduğu şeylerin kaydıdır. Jakob Burckhardt 
   
 Akıllı olan aklını; daha akıllı olan, başkalarının da aklını kullanır.   
 
 Akıllıyı kafeslemek için aptalı oyna. Jamaika Atasözü  
 
 Efendi olan özgür olamaz. J.J. Rousseau  
 
 Bu kurdun gördüğü ilk kış değil. Anonim  
 
 Dibe vurmadıkça çıkış gerçekleşmez.  
 
 Piyasalar, beklentiyi satın alır, gerçeği satar.
 
 
 Beyit 
 Günde bir taşı bina-yı ömrümüzün, düştü yere, 
 Can yatar gafil binası oldu viran bihaber. 
 Dil bekası, Hak fenası istedi mülk-i tenim, 
 Bir devasiz derde düştüm ah ki Lokman bihaber 
 
 
 Niyazi-i Mısri 
 
 Bir asil at gibi şahlan, vurulan gemleri kır! 
 Nerede hakkım diye, bir kerecik olsun haykır! 
   
 Şeb-i yeldayı müneccimle muvakkid ne bilir, 
 Müptela-yı gama sor kim, geceler kaç saat? 
 Baki 
   
 Yar için ağyara minnet ettiğim ayb eyleme, 
 Bağıban bir gül için hare minnettar olur. 
 Harabat ehline hor bakma şakir, 
 Defineye malik viraneler var... 
 Çok sürse ayrılık, aradan geçse çok sene 
 Biz sende olmasak da sen bizdesin yine. 
   
 O şimdi bir ad, bir soyadı 
 Parantez içinde doğum, ölüm yılları... 
 Bizim için kötü de, 
 İyi de söyleseler memnunuz. 
 Sizin sonunuz yok diyorlar bize; 
 Biz sonsuz olmaktan memnunuz... 
 Mevlana 
   
 Ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge 
 Ne eçar kimse kapım, bad-ı saba'dan gayri 
    
 Gitti su yollarını kıvrım kıvrım bilenler 
 Bir ot yığını kaldı kökünden kesilenler 
   
 Bana benden olur, 
 Her ne olursa. 
 Başım rahat bulur, 
 Dilim durursa. 
   
 Ne mülk-ü mal bana çarh verse memnunem 
 Ne mülk-ü maldan avare kılsa mahzunem 
   
   
 Kimseye baki değil mülk-ü devlet, sim-ü zer, 
 Bir harab olmuş gönül tamir etmektir hüner. 
   
   
 Hatırlar mısın? 
 Doğduğun zaman, sen ağlardın gülerdi alem 
 Öyle bir yaşam sür ki, mevtin sana hande olsun 
 Halka matem... Mehmet Akif 
   
   
 Gah olur meh-lika mihr-ü vefalar gösterir 
 Gah döner bir lütfuna bin cefalar gösterir A. Paşa 
   
 Sultan olmak istersen, tacı sorgucu unut. 
 Zafer araban senin, bir gıcırtılı tabut.  
   
 Öldürür gözlerin, ey yar, elimden ne gelir? 
 Mest oluptur, iki hunhar elimden ne gelir?
   
 Dil-ü can derdine çün çare heman ölmekmiş 
 Öleyim derd ile, naçar elimden ne gelir  
   
 Göz yum cihana, aç gözünü dem gelir geçer, 
 Göz yumup açınca bu alem gelir geçer...  
   
 Döndükçe etekler yelpazelenir 
 Döndükçe gönüllerde aşk tazelenir (Mevleviler için) 
   
   
 Sine-i suzanıma ahım yeter 
 Pek perişan oldum, Allah'ım yeter! Yesari Asım 
   
   
 Bu dünyaya gelen kişi, ahir yine gitse gerek, 
 Misafirdir, vatanına bir gün gitse gerek Yunus Emre  
   
 Gülşen istersen iste meyhane 
 Gül-i handan gerekse peymane Baki 
   
 N'ola dehr içre nişanım yoğ ise ankayım 
 Ne aceb seyl gibi çağlamasam deryayım Baki 
   
 Sufi mecaz anladı yare mahabbetim 
 Alemde kimse bilmedi gitti hakikatim Edirneli Emiri 
   
 Miskinlikte buldular kimde erlik var ise, 
 Merdivenden ittiler yüksekten bakar ise Yunus Emre
 
 Şah-ı dehr oldun sipihr üstünde eyvan oldu, tut 
 Sen göçüp gittin bu menzilden, o viran oldu, tut Aşıki 
   
 Ölümü bilenler gözetir yolun, 
 Sözünü bilenler düzeltir dilin  
   
 Ol kimse tealük eder devlet üstüne 
 Divanedir ki kendin atar mihnet üstüne Urfalı Nabi 
   
 Nükteler...  
 Bir gün fakirin biri Büyük İskender'e gelerek: 
 -Az birşey ihsan etmez misiniz? Diye para ister. 
 İskender ona der ki: 
 -Az şey vermek bana layık değildir. 
 -O halde çok şey ihsan ediniz. 
 -O da sana layık değildir. 
   
 *** 
   
 Yakalanan bir korsan, Büyük İskender'in: 
 -Denizi niçin kötü amaçla kullanıyorsun? sorusuna şu yanıtı vermiş: 
 -Ya sen? Niçin dünyayı ele geçiriyorsun? Ben bu işi küçük bir gemi ile yaptığım için bana haydut deniyor; sen aynı şeyi büyük bir filoyla yapınca imparator diye anılıyorsun? 
   
 *** 
   
 Bir tren istasyonunda yürüyen iki adamdan biri yanındakine orada oturan bir kızılderiliyi göstererek: 
 -Şu kızılderili var ya, onun hafızası çok kuvvetlidir, demiş. 
 Yanındaki: 
 -Şimdi anlarız. Diyerek kızılderiliye yaklaşıp sormuş: 
 -10 yıl önce bugün, sabah kahvaltısında ne yedin? 
 Adam hiç bakmadan cevap vermiş: 
 -Yumurta! 
 Aradan 10 yıl geçmiş. Soruyu soran adamın yolu yine aynı istasyona düşmüş. Bakmış ki kızılderili yine aynı yerde oturuyor. Adama yaklaşıp sormuş: 
 -Nasıldı? 
 Kızılderili yine bakmadan cevap vermiş: 
 -Rafadan! 
   
 *** 
 Öykü Herkes, Birisi, Herhangi Biri, Hiç Kimse atlı dört kişi hakkındadır. 
 Yapılması gereken önemli bir iş vardı. Ve Herkes Birisinin bu işi yapacağından emindi. Gerçi işi Herhangi Biri de yapabilirdi ama, hiç kimse yapmadı. Birisi buna çok kızdı. Çünkü iş Herkesin işiydi. Herkes, Herhangi Birinin bu işi yapabileceğini düşünüyordu ama, Hiç Kimse, Herkesin yapamayacağının farkında değildi. Sonunda Herhangi birinin yapabileceği bir işi Hiç Kimse yapmadığı için Herkes, Birisini suçladı. 
   
 *** 
   
 Yahya Kemal ve Kıl 
   
 Yahya Kemal bir gün lokantaya gider. Önüne konan tabağa kaşığı ilk daldırmasında gözüne bir kıl ilişir. Şairin biraz canı sıkılır, somurdanır ama yemeden de geri durmaz. Derken biraz sonra ikinci kıl da arz-ı endam eder. Bunun üzerine sinirleri tepesine çıkan Yahya Kemal, garsonu çağırır ve: 
 -Evladım, bu kılları ayrı bir tabağa koyup öyle getir. Biz istediğimiz kadar yeriz! 
   
 *** 
 Meşhur bir filozofa: 
 -Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden almıyorsunuz? Diye sormuşlar. 
 -Onu almam için eğilmem lazım da ondan. Diye yanıt vermiş. 
   
 *** 
 Necip Fazıl ve Nazım Hikmet birlikte lokantaya giderler. Garson siparişleri almaya gelir ve Hikmet'e ne istediğini sorar. Hikmet: 
 -Bana bir tabak pilav, üstüne de et getir. Der. Üstad ise: 
 -Bana da bir tabak pila, ama üstüne etmeden getir! 
   
 *** 
   
 Nasreddin Hoca'nın baba evinden ayrılıp kendi hayatlarını kazanmaya başlamış iki oğlu varmış. Hoca bir gün her ikisini de ziyarete gitmiş. Biri: 
 -Ah efendi baba, demiş. Bütün varımı yoğum tuğla üretimine yatırdım. Kazara hava yağmurlu giderse anam ağlayacak... 
 Öteki de: 
 -Ah efendi baba, demiş. Bütün varımı yoğumu üzüm bağına yatırdam. Kzara havalar kurak giderse anam ağlayacak... 
 Hoca dönmüş eve gelmiş. Karısı: 
 -Bizim oğlanlar nasıl efendi, demiş. 
 Nasreddin Hoca: 
 -Valla, demiş. Oğlanları durumu şimdilik iyi ama senin durumun bir hayli berbat. 
 -Neden? 
 -Çünkü sen yağmur yağarsa da ağlayacaksın, yağmazsa da! 
   
 *** 
   
 Bir gün Mevlana'ya hırpani kılıklı bir adam gelir ve: 
 -Bugün şehrin girişinde Şems'i gördüm, der. 
 Bunun üzerine Mevlana adama çıkarır hırkasını giydirir. Durumu gören yanındaki talebelerinden biri: 
 -Ne yapıyorsunuz, o adam yalan söylüyor, hırkanızı neden verdiniz? deyince Mevlana: 
 -Ben onun yalan söylediğini biliyorum. Hırkamı onun yalanına verdim. Gerçek olsaydı canımı feda ederdim, der. 
 
  -------------  http://gelisenbeyin.net">  
 Gelişimin adresi...
          | 
         
        
      
 
  Cevaplar: 
       
      Mesajı Yazan: love_angel
       
      Mesaj Tarihi: 20-Şubat-2008 Saat 11:02
       
      
        
          
	
Son yazı çok güzelmiş   Diğerleri de güzel paylaşım için teşekkürler      
  ------------- ●●квя●●««Milletin lafıyla coşana kalbimin adımıyla koşmam gururumu hiçe sayıp kötü konuşana ölüyorm dese de bakmam!!!»»●●квя●●
          | 
         
        
        
       
      
      Mesajı Yazan: ferdi
       
      Mesaj Tarihi: 20-Şubat-2008 Saat 13:39
       
      
        
          
	
Yahya Kemal ve Kıl 
 
 Yahya Kemal bir gün lokantaya gider. Önüne konan tabağa kaşığı ilk daldırmasında gözüne bir kıl ilişir. Şairin biraz canı sıkılır, somurdanır ama yemeden de geri durmaz. Derken biraz sonra ikinci kıl da arz-ı endam eder. Bunun üzerine sinirleri tepesine çıkan Yahya Kemal, garsonu çağırır ve: 
 -Evladım, bu kılları ayrı bir tabağa koyup öyle getir. Biz istediğimiz kadar yeriz!
 
 Gerçekten süper bir paylaşım. Tam bir fikir ve düşünce adamının vereceği bir cevap..Teşekkürler..
  -------------  http://gelisenbeyin.net">  
 Gelişime dair ne varsa...
 
          | 
         
        
        
       
      
     |