TERMOS : 1906’ da İskoçyalı J. Dewar, termos adını verdiği ve içine
konulan sıvının ısısını koruyan, iç içe geçmiş iki kaptan oluşan bir
sistem geliştirdi. Tarihin en popüler icatlarından birisi olan termos
sayesinde piknik yapmak, insanoğlu için daha da keyifli bir hal almaya
başladı.
BLENDER : Stephen Poplawski, termos benzeri cam bir kutunun tabanına
metal, dönen bir bıçak koyarak blender fikrini ilk ortaya atan kişidir.
1932’ de bu fikrini tasarım haline dönüştürmeyi başarmıştır. 1935’ te
Fred Waring ve Frederick Osus adlı iki girişimci dostu, Poplawski’ nin
fikrini geliştirerek büyük bir ticari başarı kazanmışlardır.
ATAÇ : 1900’ de Johann Vaaler, kağıtları
sıkıca tutabilmek için,iç içe geçmiş iki halkadan oluşan, metal bir
telden ibaret orijinal bir ürün tasarladı. Vaaler’ in “Ataş” adını
verdiği bu tasarım bugüne değin hemen hemen hiç değişmemiştir.
KALEMTIRAŞ : Bugün okur yazar hemen hemen herkesin evinde, çekmecesinde
bulunan kalemtıraş Amerikalı John Lee Love tarafından 1897’ de
icat
edildi. İlk üretimi bildiğimiz taşınabilir şekliyle tasarlanan
kalemtıraş daha sonraki yıllarda geliştirildi.
KURŞUNKALEM : Kurşunkalemin bugün bildiğimiz şeklini Fransız kimyacı
Nicolas Conte vermiştir. Kil ve graphite karışımını yakıp tahtadan
silindir çubuklar içine koyan Conte; 1795’ te patentini almıştır. İlk
kurşunkalem fabrikasını ise 1861’ de Eberhard Faber, New York’ ta
kurmuştur.
BİLYE UÇLU TÜKENMEZKALEM : 1938’ de Macar mucit Lazlo Biro, biro da
denilen, günlük hayatımızın vazgeçilmez parçası olan bilye uçlu
tükenmezkalemin hayata geçmesini sağladı. Tükenmezkalem, öncelikle
yüksek basınca maruz pilotların kullanması için üretilmişti. Zamanla
kolay kullanımından dolayı geniş kitlelere ulaştı.
DOLMAKALEM : 1935’ te Fransız Jules Fagart, tekrar doldurulabilen
dolmakalemi geliştirdi. Bugün bizlere bir parça nostalji gibi görünse de
dolmakalemler, pek çok insan için hala önemli yazı araçlarından biridir.
SİLGİ : Silgiyi ilk defa 1736’ da Avrupa’
ya getiren, Fransız kaşif ve bilim adamı Charles Marie de la Condamine’
dir. Bu aslında, Güney Amerika’ da yerli kabilelerin oyun için ve tavuk
tüyü gibi şeyleri vücutlarına yapıştırmak için kullandıkları bir
maddeydi. Avrupalılar bunu kullandı fakat bir süre sonra çürüdüğü için
kullanışlı olmadı. 1839’ da Charles Goodyear, kauçuğu işlemenin ve
dayanıklı kılmanın yolunu buldu. Bugün kullandığımız silgilere şekil
vermiş oldu.
DAKSİL : 1951’ de Bette Nesmint Graham, daksili icat etti. Dallaslı
sekreter Graham, bugün ofislerimizde hepimizin sık sık ihtiyaç duyduğu
hatalı metinlerin üzerini ince beyaz tabakayla kapatan yazı düzelticiyi
ilk olarak evinin mutfağında blender ile sıvı hale getirdiği kağıt
olarak üretmiştir.
RAPTİYE : Raptiye, ilk defa Amerikalı Edwin Moore tarafından kiralık bir
odada üretildi. Bir gün önce yaptığını ertesi gün satan Moore, Eastman
Kodak Company’ den büyük bir sipariş alınca 1904’ te Moore Raptiye
Şirketi’ ni kurdu. Şirketi hala küçük şeylerin üretimine devam
etmektedir.
FOTOKOPİ MAKİNESİ : Bugün kullandığımız fotokopi makineleri ilk olarak
1942’ de Chester Carlson tarafından geliştirilmiştir. Amerikalı mucit
Chester Carlson, 1938’ de de elektrostatik fotokopi makinesini icat eden
kişidir. Fotokopi makineleri sayesinde gerekli dokümanları çoğaltmak
kolaylaşmış oluyordu. Bu da büyük bir işgücü kazanımı anlamına
gelmekteydi.
MÜREKKEP : Kağıdın icadıyla paralel kullanılan mürekkep, Çinliler
tarafından bulunup geliştirildi. MS 400’ de yaklaşık olarak bugün
kullandığımız halini aldı. Renk pigmentleri veya boyar maddelerin sıvıda
çözündürülmesiyle elde edilen mürekkebin ilk dönemlerdeki hammaddesi ise
yanmış çam odunu, kuzu yağı, eşek derisi jölesi ve miskti.
PARŞÖMEN : Eski Mısır firavunlarından biri Anadolu’ ya papirüs vermeyi
reddedince, parşömenin hikayesi başlar. Anadolu’ daki Bergama
kitaplığının İskenderiye’ ye rakip olmasından rahatsız olununca papirüs
gönderimi durmuştur. Bergama hükümdarı, koyun ya da keçi derisinden
papirüsün yerini tutacak ve yazı yazmaya uygun bir madde hazırlanması
istedi. Yunanca “Pergament” adını taşıyan parşömen böylece doğdu.
YAPIŞKAN BANT : 1921’ de Amerikalı R. Drew, yapışkan bant fikrini ortaya
attı. Avrupa’ da “seloteyp” adıyla piyasaya sürülen bu bandın bir yüzü,
“selüloz” adı verilen ve yapışkan olan saydam bir plastik şeritten
oluşuyordu.
TUTKAL : Tutkal ilk olarak 1750’ de İngiltere’ de yapıldı. Tutkal
önceleri balıktan elde edilmiş, daha sonraları plastik, hayvan
kemikleri, nişasta, süt proteinlerinden elde edilen türevleri ile
yaygınlaşmaya başlamıştır.
YANGIN SÖNDÜRÜCÜ : 1816’ da George Manby,
yangın söndürmeye yönelik bir sistem geliştirerek ilk yangın
söndürücünün temellerini atmış oldu. Alet, su içeren metal bir
silindirden oluşuyordu. İçindeki su, sıkıştırılmış hava yardımıyla
dışarıya püskürtülüyordu.
KİMYASAL YANGIN SÖNDÜRÜCÜ : 1905’ te Alexander Laurent, kimyasal yangın
söndürücüyü geliştirdi. Yangına suyla müdahale etmek her zaman doğru bir
yol değildi, bu yüzden Laurent, bir kimyasal karışımı geliştirerek suyun
yangın söndürmedeki zararlarını da yok etmiş oluyordu.
DİKENLİ TEL : 1867’ de Lucien B. Smith, tarihteki ilk dikenli teli
üretti. Teksas’ ta yaşayan büyük toprak sahiplerinin sayısı artmaya
başlayınca sınırlar birbirine yaklaşmaya başlamıştı. İşte bu ihtiyaçtan
hareketle kendisi de bir çiftçi olan Smith, sınırları belirlemek ve
yabancıların girişinin önüne geçebilmek için tarihteki ilk dikenli teli
üretmiştir.
GAZ MASKESİ : 1914’ de Garet A. Morgan’ ın geliştirdiği gaz maskesi,
Erie Gölü altındaki patlamada 32 maske kullanıcısın hayatta kalmasından
sonra çok tutulmuştur. Patlamadan sonra pek çok firma Morgan’ ın gaz
maskelerinden sipariş vermiştir. Sonraları Amerikan ordusu gaz maskesine
son halini vermiş ve resmen kullanmaya başlamıştır.
TRAFİK IŞIKLARI : 1923’ te Gervett A. Morgan, elektrikli trafik
ışıklarını geliştirdi. Üzerinde “dur” ve “geç” yazan trafik işaret
kolları, ilk kez 1868’ de kullanılmıştır. Sonraları gaz lambasıyla
çalışan renkli trafik ışıkları kamu kullanımına sunuldu. İçindeki gaz
lambası vasıtasıyla trafiği düzenleyen bu
sistem, o tarihlerde gaz
lambalarından birinin patlaması sonucu bir polisin ölmesine neden olunca
yeni arayışlara gidildi. Bu soruna çare arayan Morgan, yeşil, sarı ve
kırmızı renklerden oluşan elektrikli trafik ışıklarını geliştirdi.
PARKMETRE : 1939’ da Carl C. Magee, park sorununu çözebilmek amacıyla
ilk parkmetreyi tasarladı. O yıllarda Amerika’ da ciddi bir park sorunu
yaşanıyordu. Magee ilk parkmetre aletini caddeye yerleştirdiğinde halk
büyük tepki gösterdi. Fakat park sorunu çözülemeyince parkmetrelerin
kullanımı arttı.
KEDİGÖZÜ : 1933’ te Percy Shaw, sisli bir gecede otomobiliyle neredeyse
bir uçurumdan yuvarlanmak üzereyken bir kedinin gözlerinin parlamasıyla
yolu fark edip hayatı kurtulunca, kedi gözünden esinlenerek bir alet
tasarlamaya karar verir. Böylece hayat kurtaran kedi gözü ortaya çıktı.
Kısa bir süre sonra birçok ülkenin yollarına bu kedigözlerinden çok
sayıda yerleştirilir.
GÜVENLİ TIRAŞ BIÇAĞI : 1771’ de Jean Jacques Perret, cilde sadece
bıçağın kenarının değdiği ilk güvenli tıraş bıçağını geliştirdi. Böylece
sabahları yüzünde kesiklerle işe gitmek zorunda kalan erkek nüfusunun
sayısında gözle görülür bir azalma olmaya başladı.
SABAN : 1814’ te John Jetro, hayvan gücüyle kullanılan ilk sabanı
geliştirdi. Toprağı insan gücüyle sürmek hem çok zordu hem de toprak
sahipleri için çok maliyetliydi. Bu nedenle hayvan gücüyle
kullanılabilecek bir alet tasarlamak gerekmişti. John Jetro, tarımcılık
için büyük öneme sahip sabanı geliştirdi ve patentini aldı.
PUSULA : MS 100 yılında Çinliler,
pusulayı icat etti. Manyetik bir ortamda serbest bırakılan bir objenin
kuzeye yöneleceği prensibinden hareketle pusulanın keşfi gerçekleşti.
KİBRİT : 1680’ de Robert Boyle, kükürtlü kibrit aracılığıyla ateşi elde
etmeyi becerdi. Keşfedilmesinin üzerinden binlerce yıl geçmiş olmasına
rağmen ateş pratik halde elde edilemiyordu. Önceleri bir çelik, bir
metal parçasına sürtülüyor ve ateş elde ediliyordu. Boyle’ nin kibriti,
zımpara kağıdına sürtülmek suretiyle ateş alıyordu. Ardından fosforlu
kibritler de üretilmeye başlandı.
YAZAR KASA : 1879’ da James Ritty, yazar kasayı icat etti. Bugünkü yazar
kasaların ilham kaynağı olan ilk yazar kasaya, bir klavye yardımıyla
sayılar giriliyor, gerekli toplamalar yapılıyor ve bunlar kağıda
basılabiliyordu.
KÖR ALFABESİ : Fransız subay Barbier, aklına gelen kabarık harf fikrini
kendisi de kör olan arkadaşı Braille’ e anlattı. Louis Braille, bu
alfabe sistemini kendi yaşadığı zorlukları da değerlendirerek, 1829
yılında bugün kullandığımız kör alfabesini geliştirdi. Bugün sadece
Braille’ in kabartma harflerini basan özel matbaalar bulunmaktadır.
BEBEK ARABASI : 1733’ te İngiliz William Kent, ilk bebek arabasını
üretti. W. Kent adlı mimar, Devonshire’ in III. Dükü’ nün çocukları için
tarihin ilk bebek arabasını sipariş üzerine yapmak zorunda kalmıştır.
Bugün geliştirilmiş benzer tasarımlar parklarda, bahçelerde karşımıza
çıkabilmektedir.
AYNA : 1903’ te Emil Bloch, aynayı geliştirdi. Tarih boyunca parlatılmış
bir metal ya da taş ayna olarak kullanılmıştır. Daha sonraları cam
yüzeylerin arkasına yapıştırılan koyu renkli kumaşlar da aynı amaçla
kullanılmıştır. İlk modern ayna ise Bloch tarafından, düz camın gümüş
veya altın folyo ile kaplanmasıyla elde edilmiştir.
POSTA PULU : 1837’ de Rowland Hill, ilk posta pulunu tasarlayıp
kullanımını sağladı. Hill posta pulunu yaptıktan sonra İngiltere kralı
tarafından şövalyelikle ödüllendirilmiştir. Bugün halen kullandığımız,
her biri birer sanat eseri sayılabilecek pullar, önceleri sadece kralın
yazışmalarında kullanabildiği bir işaret iken zamanla tüm posta
sistemlerince kabul görmüş ve yaygınlaşmıştır.
POSTA KUTUSU : 1891’ de Philip Downing,
posta kutusu sistemini geliştirdi. Posta sisteminin her geçen gün daha
sağlıklı işleyebilmesi için günümüze kadar pek çok insan bu gelişime
katkıda bulunmuştur. Bu sayede posta işaretleyicileri, işlem iptal eden
cihazlar, posta mühürleri, otomatik posta sınıflandırma cihazları
yaşamımızda yerini almış, mektupların daha sistematik bir şekilde
sınıflandırıp gönderilmesine olanak tanımıştır.
ŞEMSİYE : 1885’ te William C. Carter, şemsiyeyi geliştirdi. İlk
şemsiyenin, 4000 yıl önce Mısır, Asya, Yunanistan ve Çin’ de kullanılmış
olduğunu tarihsel dokümanlar göstermektedir. Şemsiyenin patenti Carter
tarafından alınmıştır.
İNGİLİZ ANAHTARI : 1835’ te Solymon Merrick, ingiliz anahtarını
tasarladı. İnsanoğlunun pratik zekasının bir ürünü olan ingiliz anahtarı
ile vidaların büyüklüğü önemini yitiriyordu. Çünkü genişleyebilen ucu
sayesinde her boyuttaki vida için kolayca kullanılabiliyordu.
CIVALI BAROMETRE : 1643’ te Evangelista Torricelli, hava basıncını
ölçmek için yeni bir yöntem geliştirdi. Torricelli, vakum ve basınç
üzerine deneyler yapmaktaydı. Yarıya kadar cıvayla doldurduğu bir kaba,
yine ağzına kadar cıvayla dolu bir tüpü ters çevirip batırmıştı. Havanın
basıncına bağlı olarak tüpteki cıvanın oranı bir miktar azalmaktaydı.
Böylece bugün “cıvalı barometre” olarak bildiğimiz cihaz ortaya çıkmış
oldu.
PARA : Para, ilk kez MÖ 700’ de Lidya’ da malların alımı için
kullanıldı. Yoğun olarak ticaretle uğraşan ve bir Anadolu uygarlığı olan
Lidya’ da paranın ilk formu değerli maddeden oluşmaktaydı. Altın ya da
gümüş, en çok kullanılan para hammaddesiydi. MÖ 700 yılına gelene kadar
insanların ekonomik ilişkilerinde kullandıkları en yaygın metot “barter”
yani değişim sistemiydi. Buğday almak isteyen, yerine eşit miktarda
pirinç kullanabiliyordu. Günümüzde ise para kullanımı, yavaş yavaş
yerini dijital ortamdaki paralara yani kredi kartlarına bırakmaktadır.
Tüm İcatlar / Buluş Hikayeleri / İlk İcatlar / İlk Bisiklet / İlk Bilgisayar / Geleceğin İcatları / Zaman Makinesi / Karakutu / Telefon / Stetoskop / Denizaltı
Bilim İnsanları
/ Ünlü
Yazarlar /
Ünlü
Ressamlar /
Ünlü Müzisyenler /
Türk Büyükleri
/ Türk Bilim
İnsanları /
Ünlü Matematikçiler
/ Ünlü
Fizikçiler