“Zekanın gerçek göstergesi hayal gücüdür, bilgi değil” -
Albert Einstein
Herkesin bakış açısıyla bakarsan aynı şeyi görürsün. Herkesin yürüdüğü
yoldan yürürsen aynı yere çıkarsın. Günümüzde en önemli konularında
birisidir düşünmek ve en önemlisi farklı düşünebilmek…
Düşününce ortaya çıkar,
Düşününce gelişiriz,
Düşününce fark ederiz,
Farklı düşününce algılarız,
Düşününce anlamaya çalışırız.
Farklı düşünmeyle yeni kapılar açarız.
Günümüzde gelişmiş ülkelere baktığımızda düşünme ve yeni fikirler ortaya
çıkarma konusunda oldukça başarılılar. Neticede onların yeni fikirler,
yeni icatlar, yeni buluşlar çıkarmalarına yardımcı olmaktadır. Bu da
beraberinde teknolojiyle birlikte her gün değişik ürünler olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Farklı düşünmenin amacı nedir?
Aynı olaya baktığımızda farklı tepkiler verebiliriz. Bu da kişinin
yaşantısı, geçmiş deneyimleri, eğitimi, çevresi ve algı yapısına bağlı
olarak farklılık gösterir. Bazıları var ki tamamen farklı tepkiler
verir. Daha başka bir açıdan bakmış olur ve daha başarılı çözüm yolu
üretirler.
Bilgiyi kullanıp, yeni fikirler üretebilen bireyler yetiştirmek,
Bireysel gelişim, toplumsal ilerleme ve daha yaşanabilir bir dünya için
gereklidir.
Farklı düşünmek, eleştirel bakmak, yeni değerlendirmelerde bulunmaktır.
Daha önce aralarında ilişki kurulmamış nesneler ya da fikirler arasında
bağlantı kurulmasıdır. Bilinenin dışında, farklı, yeni, özgün olmak,
problemi görmek, farklı çözüm yollarından giderek yeni sonuçlar
çıkartmaktır.
Farklı düşünmek dünyayı, kendimizi
değiştirme yönünde atılmış adımlardır. Değiştirme sürecinde içsel
yaşantının farklı dışa vurumudur. İnsanın yaşanmışlıkları, deneyimleri,
algılama tavrı ile yeniden üretimi
düşünmesi ve üretim için çeşitli
projeler üretmesidir.
Farklı düşünen insan, yaratıcı süreçte geçmişinden, deneyimlerinden,
entelektüel birikiminden, hayal gücünden yararlanarak, çevresini
değerlendirip aktarma yetisi, sezgi ve araştırma ile özgürce yaratıcı
ürünler ortaya çıkarır.
Farklı düşünenin farklı bir bakış açısı
vardır. Bununla birlikte gidilen yol doğru varılan sonuç özgün olur.
Farklı bakmak görmeyi gerektirir.
Arşimet’ten önce de boş bir tas su
üzerinde durup yüzüyordu.
Bunu birçok insan gördü. Ama Arşimet bunu algılayıp nedenini niçinini,
sorgulayıp fark etti. Yer çekimi yasası da, diğer yasalarda farklı bakış
açılarıyla ortaya çıktı. Tarih boyunca birçok insanın başına ya da
yanına elma düşmüştür. Ama ilk kez Newton bunu fark etti, sorgulayıp ve
nedenini buldu.
Geçmişte el edilen yeni icatlar
geleceğimize yön verip hayatımızı kolaylaştırmıştır. Geçmişe yönelik
yapılan bazı bilimsel gaflar insanı düşündürmektedir. O lafları
dinlenseydi kim bilir şimdi ne kördüğümlerde olurduk. Bazen dışarıya
karşı vurdumduymaz olacağız ki istediğimiz sonuca varalım. O gaflardan
birkaç örnek:
Artık yeni hiçbir şey yok. İcat edilebilecek her şey icat edildi.
Charles Duell - Amerikan Patent Dairesi Başkanı, 1899
“Çok güzel bir buluşa benziyor ama Tanrı aşkına bunu kim, niye kullanmak
istesin ki?” (Telefon)
Rutherford B. Hayes - ABD Başkanı. 1876 yılında ilk telefonu gördükten
sonra yaptığı yorum.
“Çevreciler boşuna endişeleniyorlar. Bir nükleer enerji istasyonunun bir
yıllık atığını, masanızın çekmecesinde bile saklayabilirsiniz.” Ronald
Reagan - 1980. ABD eski başkanı
Geçtiğimiz bir yıl içinde otomobilin yapısını değiştirecek herhangi bir
ilerleme kaydedilmediğini göz önüne alırsak, bu buluşun da gelişme ve
evrimini tamamladığı sonucuna varabiliriz. 2 Ocak 1909 - Scientific
American dergisi
“Hepiniz saçmalıyorsunuz. Tanrı aşkına, bir aktörün ya da aktrisin
konuşmalarını duymayı kim ister ki?..” (Televizyon)
"Bilgisayarlar gelecekte 1,5 ton ağırlığında olacak." Popular Mechanics
Dergisi (1949)
"İnternet 1996 yılında tamamıyla çökecektir." (1900'lerin sonları,
internetin mucitlerinden Robert Metcalfe)
Gördüğümüz gibi o gafları okudukça ne kadar komik buluyoruz. Gerçi
günümüzde bazı kişiler halen her şeyin icat edildiğini düşünmüyor değil!
Tüketim toplumu içindeki bireyler bu şekilde düşünüp her gün farklı
fikirlerle ortaya çıkan icatları görmezden gelebiliyorlar. Oysa durum
hiçte öyle değil düşünen bireyler, toplumlar bu konuda oldukça
hazırlıklı olup yeni düşüncelerle farklı fikirlere yelken açmaktadırlar.
Çünkü ezberci bir zihinle yola çıkılmaz,
Biliriz ki, ezber denen şeyde, hayal
gücü, bellek, tasarım, düşünce ve zekâ gelişemez.
İnsan bilmediği, anlamadığı bir konuda, zekâsını, düşünce ve fikirlerini
geliştirerek sonuca ulaşır.
Farklı düşünmeyle ortaya çıkar güzel buluşlar. Bilim yolunda umudunu
yitirmeyenlere, farklı olanlara, farklı yollarda yürüyenlere ne mutlu…
Yahya Karakurt / Eğitimci- Yazar / Diğer Yazıları / İnsan Düşünür!!! / İnovatif Düşünebilmek / Hayal Gücünün Tavanı Var Mıdır? / Akıllı Geleceğimiz