Bir olayı, bir yeri, bir eşyayı veya bir kuruluşu çeşitli yönleriyle
tanıtmak amacıyla dergi, gazete veya görüntülü yayın organlarında
sunulan konuşmalara röportaj (söyleşi) denir.
Söyleşide bir ön hazırlık olması gerekir. Tanıtmak istediğiniz şahıs,
kurum veya çevrenin önceden planlanması ve incelenmesi gerekir.
Örneğin, bir kişiyi tanıtmak istiyorsak o
kişi hakkında yeterli bilgiye sahip olmamız gerekir. Kişi hakkında
yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde sorular o kişinin
özelliklerini yansıtacak bir şekilde önceden hazırlanmalıdır. Her türlü
sözlü ve yazılı kompozisyonda amaç gerekli bir unsurdur.
Röportajda da hazırlanan sorular amaca uygun olmalıdır. Konuşma
yaptığımız şahsı sorularımızla kontrol etmek zorundayız. Eğer
röportaj sırasında sorularla hâkimiyeti elimizden bırakırsak konuşma başka
yönlere kayarak amacın dışına çıkılır.
Röportajlar genellikle en önemli unsurların yer aldığı, önemsiz
soruların yayınlanmadığı türde yazılar olmalıdır. Önemli olan, önemli
olanı, ilginç olanı vermektir.
Nasıl Başlanır?
O halde bir röportaj yapılıp bittikten sonra tüm notları önümüze koyup,
“acaba en önemli kısımlar hangileri” diye düşünmekte yarar vardır. Bu
işlem aslında röportaj sırasında da gerçekleştirilebilir. Yani röportaj
sırasında kendi kendimize “hangi yanıtlar daha önemli” ve “yazmaya daha
çok değer” diye sorabiliriz.
Bir bütün halinde bakıldığında röportaj
yazısı “giriş + önemli sorular ve yanıtları + sonuç ifadesi”
bölümlerinden oluşur. Röportaj yapılın kişinin kimliği ve konuyla ilgili
verilecek diğer bilgiler ise genellikle röportaj ana metninin yanında
ayrı kutular halinde sayfaya konulur.
Röportajda asıl olan ilk sorudan başlayarak ön önemli soruları arka
arkaya sıralamak değildir. En önemli olan, sorduğumuz sorulara “yanıt
alabilmek” ve bu yanıtları tüm taraflar için “yanlış anlaşılmaya neden
olmayacak” bir biçimde yazabilmektir.
Bu nedenle, öncelikle genel sorulardan başlamak, karşımızdakinin bizi
tanımasına ve açılmasına olanak vermek yararlı olacaktır. Bu şekilde bir
başlangıçtan sonra daha özel ya da önemli sorular görüşmenin ortalarında
yöneltilebilir ve kurulan iletişim ortamı içinde bu sorulara daha samimi
yanıtlar alınabilir.
Giriş Sırasında
Kendi duygu ve düşüncelerimizi görüşmeye ortak etmemek önemli bir
röportaj kuralıdır. Bir görüşme, asla bir tartışma değildir.
Karşımızdakinden kendi görüşlerimiz doğrultusunda yanıtlar alabilmek,
onu yönlendirerek istediğimiz sözcükleri duymaya çalışmak ise hiç
değildir. Bu görüşme, karşımızdakinin görüşlerini alabilmek için bizim
isteğimizle gerçekleşen bir görüşmedir.
Giriş Nasıl Yazılır?
Röportaj yazısının en önemli kısmı “giriş” kısmıdır. Bir haber için
giriş cümlesi ne ise, bir röportaj için giriş kısmı da aynı şekilde
önemlidir. Okura bu röportajı “gel oku” denilen girişin, röportajın
tamamını okutturacak cazibeyi taşıması gerekir.
Örneğin; röportaj yapılan kişiyi tanımlayıcı bir giriş yapılabilir.
Röportaj yapılan kişinin kim olduğu, hangi niteliklere, yeteneklere,
özelliklere sahip olduğu, hangi olayları yaşadığı ya da hangi olaylara
şahit olduğu anlatılarak
röportaj sorularına bir geçiş sağlanabilir.
Burada bir noktanın da altı çizilebilir. Tanımlayıcı giriş, büyük
ölçüde, o kişinin hayat öyküsü değildir. Hayat hikâyeleri genellikle
röportajlarda ayrı bir başlık altında, ayrı bir çerçeve içinde sunulur.
En çok iki paragraf olan bu yazıda kişinin doğum tarihine ve yerine,
aldığı eğitime, yaptığı işlere ve eserlerine ilişkin bilgiler verilir.
Varsa bildiği yabancı dil, evli ise çocuk sayısı da bu metinde yer
alabilir. En klasik anlamda “kimdir?” başlığı altında verilen tanıtıcı
bilgiler bu şekilde ana metinden ayrı sunulur. Dolayısıyla giriş yazısı,
“kimdir” yazısı olmaz.
Kimi zaman da “önemli olan” röportaj yapılan kişinin
tanıtılmasından çok, onun yaşamış olduğu önemli bir olaydır. Bu gibi
durumlarda da önce olay tanımlanır, ardından da söz, olayı anlatacak
olan kişiye verilir. Kimi röportajlarda bu olayın öykülendiği de
görülür. Daha sonra sorulan sorular da söz konusu önemli olay etrafında
düğümlenir.
Bir başka röportaj giriş tekniği olarak “sorulu girişler” yine yaygın
bir kullanıma sahiptir. Kamuoyunun ilgisini çeken, merak edilen kimi
sorular ardı ardına sıralanır ve “… uzmanı … ile … konusu üzerine
konuştuk” gibi bir ifadeyle röportaja başlanabilir.
Alıntılı girişler” de çoğu zaman çarpıcıdır. Röportaj yapılan kişinin
yaptığı en önemli açıklama röportajın başına konur. Genellikle tırnak
içinde verilen bu açıklamayı röportajın genel olarak çatısını ortaya
koyan anlatım ya da sözün sahibinin tanıtımı izler. Ardından da sorulara
ve yanıtlarına yer verilir. Bu açıklama genellikle bir olay ya da konu
üzerine olur.
Bunlar dışında doğrudan okuru metnin içine çeken, okura seslenen “okur
adresli giriş”, olay ya da konunun bir ayrıntısını veren “ayrıntı
girişi” ya da ortaya çıkan bir zıtlığı işaret eden “zıtlık girişi” gibi
haber yazımında da kullanılan giriş teknikleri röportaj girişleri için
de kullanılabilir.
Giriş bölümü klasik bir biçimde “… sorularımızı yanıtladı”, “… A
gazetesinin sorularına çarpıcı yanıtlar verdi”, “… konusunda önemli
açıklamalarda bulundu”, “… konusunu konuştuk” gibi bitebilir.
Sorulara geçişte “… üzerindeki sır perdesini araladı” gibi daha
yaratıcı ifadeler de bulunabilir. Kimi röportaj yazılarında ise böyle
bir ifadeye gerek duyulmaz, doğrudan giriş ifadesinin ardından soruya
geçilebilir. Kimi yerlerde de sayfa
başlığına “röportaj” denilerek ya da “röportaj” vurgusu yalnızca üst
başlıkta ifade edilerek doğrudan “çarpıcı” sorularla metne başlandığı da
görülmektedir.
Röportaj / Röportaj Nedir? / Röportaj Nasıl Yapılır? / Röportaj Soruları / Röportaj Örnekleri / Röportaj Özellikleri