Büyük bilimsel keşiflerin ardında yatan öyküler göz ardı edilir çoğu
zaman. Dünyanın gidişatını değiştiren buluşların, ani beyin fırtınaları
sonucunda doğduğu düşünülür.
Arkhimedes
(Arşimet)'in yarattığı "Eureka, Eureka
(buldum, buldum )…" mitindeki ya da Newton'ın "kafaya düşen" elma
örneğindeki gibi, hep o son nokta hatırlanır. Ancak, işin özü hiç de
görüldüğü gibi değil...
Bilim için, insanlık için, üretmek
için onlar çok çalıştırlar. Hatta bilim uğruna öldüler.
Onlar insanlığın geleceğini
bulması için düşüncenin önündeki tüm engelleri yok ettiler.
O mucitler evreni ve tabiatı anlayışını kökten değiştirdiler. Yeni
keşiflere çıktılar.
Keşif yaptıkça daha yenilerini
bulmak için kendilerinde güç buldular. Onlar evrenle ilgili bilmediğimiz
sırları ortaya çıkardılar. Bigbang, fotoelektrik etki, görecelik kuramı,
solucan delikleriyle evreni çözmeye çalıştılar.
Mikrobu ilk tanımlayan alim Akşemseddin
Uğraştığı geometri problemi canına
mal olan Arşimet
Trigonometriyi ilk bulan alim
Battani
Dünyayı evrenin merkezinde
olmaktan çıkaran “Kopernik”
Evreni ve doğayı matematikleştiren Galilei Galileo
Kanatlarla uçan ilk alim
Hazerfen Ahmet Çelebi
Yepyeni bir fizik kuran Newton, keşfettiği radyum kurbanı olan
Marie Curie.
Bilimi yaratan nice bilim insanları bilimle ilgili büyük buluşlara büyük
yeniliklere imzalarını attılar. Bu bilim insanları sayesinde yeni
pencereler açıldı, açık olan pencereler hiçbir zaman kapanmayacak.
İnsanlık var olduğu sürece yenilikler, yenilikçi ve
inovatif düşünceler, hayal gücü hep var
olacak…
Bilim insanları
var olanın üzerine hep yeni eklemler yaparak insanlık için daha faydalı
yeniliklere imza atacaklardır.
Teknolojik gelişmeler olduğu sürece insanlık hep bir adım önde
olacaktır…
Yahya Karakurt / Eğitimci- Yazar / Diğer Yazıları / Karakter Eğitimi / İnovatif Düşünebilmek / Hayal Gücünün Tavanı Var Mıdır? / Geleceğin Dünyası