Kapadokya, Pers dilinde
‘Güzel Atlar Ülkesi’
60 milyon yıl önce,
Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin
oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar
tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkmıştır…
Halk dilinde bu oluşumlar
‘Peribacası’ olarak adlandırılmış, tarih boyunca ve bugün, insanlara ev
sahipliği yapmışlardır.
Volkanların Patlaması ve Jeolojik Oluşum
Kaya Yapısı:Peribacaları
Kapadokya Bölgesi'ndeki Erciyes, Hasandağı ve Göllüdağ jeolojik
devirlerde aktif birer volkandı. Bu volkanla birlikte diğer çok
sayıdaki volkanların püskürmeleri Üst Miyosen'de ( 10 milyon yıl
önce) başlayıp, holosen'e (Günümüze) kadar sürmüştür. Neojen
gölleri altındaki yanardağlardan çıkan lavlar, platoda, göller
ve akarsular üzerinde 100-150m. kalınlığında farklı sertlikte
tüf tabakasını oluşturmuştur. Bu tabakanın bünyesinde tüften
başka tüffit, ignimbirit tüf, lahar, volkan külü, kil, kumtaşı,
marn aglomera ve bazalt gibi jeolojik kayaçlar bulunmaktadır.
Ana volkanlardan püsküren maddelerle şekillenen plato, şiddeti
daha az küçük volkanların püskürmeleriyle sürekli değişime
uğramıştır. Üst Pliosen'den başlayarak başta Kızılırmak olmak
üzere akarsu ve göllerin bu tüf tabakasını aşındırmaları
nedeniyle bölge bugünkü halini almıştır.
Peribacaları Nasıl Oluştu?
Vadi yamaçlarından inen sel sularının ve rüzgarın, tüflerden
oluşan yapıyı aşındırmasıyla
"Peribacası"
adı verilen ilginç oluşumlar ortaya çıkmıştır.
Sel sularının dik yamaçlarda kendine yol bulması, sert kayaların
çatlamasına ve kopmasına neden olmuştur. Alt kısımlarda bulunan ve daha
kolay aşınan malzemenin derin bir şekilde oyulması ile yamaç gerilemiş,
böylece üst kısımlarda yer alan şapka ile aşınmadan korunan konik
biçimli gövdeler ortaya çıkmıştır. Bu
durum, peri bacalarının oluşumunda, rüzgar etkisinden çok yağmur
sularının yüzeydeki akışının daha önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Yağmur sularının bu denli etkili ve güçlü yüzey akıntısı olarak
gelişmesine ise en önemli etken bitki örtüsünün azlığı ve tüflerin
geçirimsiz olmasıdır.
Daha çok Paşabağı civarında bulunan şapkalı peribacaları konik gövdeli
olup, tepe kısımlarında bir kaya bloğu bulunmaktadır. Gövde tüf, tüffit
ve volkan külünden oluşmuş kayaçtan; şapka kısmı ise lahar ve ignimbirit
gibi sert kayaçlardan oluşmaktadır. Yani şapkayı oluşturan kaya türü,
gövdeyi oluşturan kaya topluluğuna oranla daha dayanıklıdır. Bu
peribacasının oluşumu için ilk koşuldur. Şapkadaki kayanın direncine
bağlı olarak, peribacaları uzun veya kısa ömürlü olmaktadır. Ayrıca
şapka kaya, zayıf tüfün erozyonunu geciktirerek peri bacalarının
yüksekliğini kontrol eder.
Peri bacalarının çapları ise 1 m ile 15 m arasında değişmektedir. Çatlak
aralığının 1 m'den küçük olması veya 15 m'den büyük olması durumunda ise
peri bacası gelişimi gözlenmemektedir.
Kapadokya Bölgesi'nde erozyonun oluşturduğu
peribacası tipleri;
şapkalı, konili, mantar biçimli, sütunlu
ve sivri kayalardır. Peribacaları en yoğun şekilde Avanos -
Uçhisar - Ürgüp üçgeni arasında kalan vadilerde, Ürgüp Şahinefendi
arasındaki bölgede Nevşehir Çat kasabası civarında, Kayseri Soğanlı
vadisinde ve Aksaray Selime köyü civarında bulunmaktadır.
Peribacalarının dışında vadi yamaçlarında
yağmur sularının oluşturduğu ilginç kıvrımlar bölgeye ayrı bir özellik
katmaktadır. Bazı yamaçlarda görülen renk armonisi lav tabakalarının ısı
farkından dolayıdır. Bu oluşumlar Uçhisar, Çavuşin, Güllüdere,
Göreme, Meskendir, Ortahisar Kızılçukur ve Pancarlı vadilerinde
gözlenir.
Peribacaları'nın Efsanesi:
Eski zamanların birinde yer ile gök
arasında devler yaşarmış. Bu devler korkunç yaratıklarmış. İnsanlara
kızdıkları zaman gökyüzünden ateş dalgaları atarlarmış. İnsanlar da bu
durumdan çok korkar ve kendilerini devlerden korumak için yüksek yerlere
çıkıp dua ederlermiş. Durum böyle devam ederken bir gün periler
ülkesinin padişahının yolu bu topraklara düşmüş ve insanların bu zor
durumuna derman olmak istemiş. Perilerini çağırmış ve dağlardaki ateşi
söndürmelerini söylemiş. Periler dağdan kar alıp ateşe atmaya
başlamışlar. Günlerce süren uğraştan sonra ateşi söndürmeyi başarmışlar.
İnsanlar ateş sönünce perilerle birlikte
kutlama yapmışlar. O günden sonra insanlar ve periler dostluk içinde
yaşamışlar. İnsanlar kayaları oyup içlerine ev yapmışlar, perilerde
kayaların üst tarafında sivri yerlerde yaşamaya başlamışlar. Gel
zaman git zaman perilerle insanlar arasındaki dostluk bozulmuş. İnsanlar
kayalara saldırarak perileri yok etmek istemişler. Periler iyi
niyetleriyle sorun çıkmasını istemedikleri için güvercine dönüşerek
orayı terk etmişler.
Kapadokya Evleri
/
Ihlara Vadisi
Mimari Tasarım /
Mimari Tasarım Örnekleri
Dünyanın 7 Harikası / Dünyanın Yeni 7 Harikası / Kapadokya Evleri / Harran Evleri / Pagoda Evleri / İglolar / Kervansaray / Kümbet / Anadolu Ünlü Evleri