Sağlıklı Beslenme

Her konu hepimizi ilgilendirmez ama yemek kesinlikle herkesi ilgilendiren bir konudur. Günümüzün en büyük sorunlarından biri olan sağlıksız beslenme, bebeklikten yaşlılık dönemine kadar her yaş aralığındaki bireyin problemi olabiliyor. Özellikle hazır beslenmenin oldukça fazla olduğu çağımızda, obezitenin artması ve buna bağlı olarak çeşitli hastalıkların ortaya çıkması kaçınılmaz hale geliyor. Sağlıklı beslenme konusunda kulaktan dolma bilgiler nedeniyle kişilerin çok az miktarda yemek yemesi ya da vücudun ihtiyacı olan besin gruplarını alamaması sonucunda da hastalıkların meydana gelmesi engellenemiyor. Sağlıklı beslenme; vücudun enerjisinin yüksek olması, görünümün iyi olması, ruh halinin pozitif olması gibi durumların hepsini kapsıyor. Bu durumlardan bir tanesinde dahi kopukluk olması, kişinin psikolojisinde olumsuz etkiler yaratıyor.
Beslenme, canlıların temel ihtiyaçlarından birisidir. İyi beslenmeyen insan, enerjisiz kalır ve bu da vücut sistemini bozup ölüme yol açabilir. Beslenemeyen insanın yaşadığı sorunların benzerlerini, yanlış beslenen insan da yaşar. Bu yüzden sağlıklı beslenme önemli bir alışkanlık olarak karşımıza çıkar.

Sağlıklı beslenme; vücudun ihtiyacı olan tüm besinlerden, ihtiyaç kadarını almaktır. Örneğin, sadece hamur işi ile beslenme ya da sağlıklı diyerek sadece bitkilerle beslenme; sağlıklı beslenme demek değildir. Sağlıklı beslenme; tüm yiyeceklerden tüketmek demektir.

Güne Kahvaltı ile Başlamak!
Günün en önemli öğünü olan kahvaltı, sağlıklı beslenmenin de kilo kontrolünün de anahtarıdır. Kahvaltıyı yapmayanların yapan kişilere göre daha çabuk kilo aldığı ya da kiloları daha zor verdiği kanıtlanmıştır. Ayrıca araştırmalara göre her gün düzenli kahvaltı yapan çocukların sınıf içerisinde daha başarılı olduğu, kavramada ve problemleri çözmede daha yetenekli olduğu da gözler önüne seriliyor. Kahvaltının en önemli avantajlarından biri de kan şekerini dengeliyor olmasıdır. Kan şekerinin dengelenmesi sayesinde vücut daha sakin hareket ederek bir sonraki öğünde alacağı kalori miktarını kendi belirliyor. Fakat geceden sabaha aç kalan vücutta kahvaltı da yapılmadığı taktirde hem metabolizma yavaşlıyor hem de kişi kendini kontrol edemeyerek sağlıksız gıdalara yöneliyor. Sinir sisteminin çalışması için de oldukça önemli bir yere sahip olan kahvaltıyı, her yaştan bireyin kesinlikle yapması gereklidir. Kahvaltıda kalsiyum kaynağı olan süt ve süt ürünlerini, mevsimsel sebzeleri ve protein kaynağı olan yumurtayı sofranızdan eksik etmemelisiniz..

 


Vücudun İhtiyacı Olan Besin Gruplarını Almaya Dikkat!
Vücudu meydana getiren hücrelerin dengeli bir şekilde çalışmasını sağlamak için yağ, karbonhidrat, protein, mineral ve vitaminlerden yeterli şekilde yararlanılması gerekiyor. Tek taraflı yani sadece protein veya sadece karbonhidrat ile beslenmek son derece sağlıksızdır.
Yiyecekler yapıları bakımından, karbonhidratlar, yağlar ve proteinler olarak temelde üçe ayrılırlar. Vitaminler, su ve mineralleri de bu üçlü gruba ekleyebiliriz. Fakat vitaminler, her yiyecekte farklı farklı da olsa bulunurlar. Su ve mineraller de aynı şekilde bulunur. Fakat ilk gruptaki üçlü, insan beslenmesinin temelini oluşturur.

Karbonhidratlar, temel besin maddelerimizdendir. Ekmek, makarna, pilav, süt, bal, meyve çeşitlerinde, tahıllarda, patates ve şeker kamışında bolca bulunur. Karbonhidratlar vücudumuza enerji sağlar. Karbonhidrat grubu en çok ihtiyaç duyulan besinleri içerse de ölçülü ve dikkatli olmayan kişilerde kilo artışı meydana gelebiliyor.

Proteinler; et, süt, yumurta, yoğurt, balık, peynir gibi hayvansal besinlerde bolca bulunur. Bitkisel besinlerden tahıllar, baklagiller ve kuru yemişler protein bakımından zengindir. Proteinler, büyüme ve gelişmeyi sağlar. Vücudumuzda oluşan yaraların iyileşmesini proteinler gerçekleştirir. Bu nedenle proteinler yapıcı ve onarıcı besinler olarak adlandırılır. Vücudumuzun mikroplara karşı direnci ve zekâmızın gelişmesi için de proteinlere ihtiyaç duyarız. Büyüme ve gelişme dönemindeki bebekler ve çocuklar yeterince protein almazlarsa büyümeleri yavaşlar ya da durabilir. Çünkü yeterince protein almazsak kemik ve kaslarımız gelişemez.

Yağlar; bitkilerden ve hayvanlardan elde edilir. Fındık, fıstık, ayçiçeği, zeytin, soya gibi besinlerde bolca bulunur. Vücudumuz, fazla enerji gerektiren işler için gerekli enerjiyi yağlardan sağlar. Yağlar, karbonhidratlardan daha fazla enerji içerir. Fazla yağ vücudumuzda depolanır. Çok yağ ve karbonhidrat tükettiğimizde şişmanlık sorunu yaşarız. Yağ – Şeker: Kişinin en az tüketmesi gereken gruptur. A, D, E, K vitaminlerini içerisinde barındırdığından az da olsa alınması gerekiyor.

Mineraller: Sağlıklı beslenmenin ve yaşamanın olmazsa olmazı olan mineraller (bakır, kalsiyum, demir, çinko, iyot) meyve ve sebzelerde bulunuyor. Sağlıklı diş, kemik ve cilt yapısı için oldukça önemli olan bu grup ayrıca hücre koruması, kan basıncı, vücuttaki sıvı dengesi ve kalp ritmi üzerinde de etkin rol oynuyor.
Sağlıklı beslenmenin en önemli kurallarından biri de şüphesiz ki yemek saatlerini belirlemek ve belirlenenin dışına çıkmamaktır. Özellikle günün en önemli öğünü olan kahvaltı için sabahın erken saatlerinin tercih edilmesi gerekir. Metabolizmanın en hızlı çalıştığı bu saatlerde kahvaltı yapılmalıdır.

Ara öğünlerde ölçülü olarak çiğ kuru yemiş, bitki – meyve çayları, kuru ya da taze meyve, yoğurt, süt ya da sağlıklı atıştırmalıklar tercih edilebilir.
Günde 3 ana ve ara öğünler yapılmalı ve ana öğünler arasında 4 saat zaman bırakılmalıdır. Ana öğünlerden 2 saat sonra da ara öğünler yapılmalıdır. Fakat son ara öğünün uyumadan en az 2 saat öncesinde olmasına dikkat edilmelidir. Salgın Hastalıklar