Türkiye'ye seminer vermek üzere Almanya'dan gelen danışman Avrupa Patent
Vekili Mr. Karl Rackette Türk buluşçunun ilginç bir hikâyesini anlatır.
Buluşun kahramanı Almanya'ya çalışmak için giden Yücel Yamaç
isimli bir jeoloji mühendisidir.
Uzun zaman iş bulamaz. Hayat şartları ağırdır ve cebindeki para günden
güne azalmaktadır. Parasının bittiği son günde bir iş görüşmesine
gidecektir. İş görüşmesinde karsısındaki insanı etkilemek için
kıyafetinin düzgün olması gerektiğini bilmektedir.
Fakat kaldığı otel odasında ütü
olmadığını ve gömleğinin temiz ama ütüsüz olduğunun farkına varır.
İş görüşmesine az bir zaman kalmıştır ve çıkış yolları aramaktadır.
Hemen hızlı bir çözüm üretmek zorunda olan Yücel, bir demir levha ile
gömleğini ütülemeyi düşünür. Demir parçası soğuk olduğundan gömleği
ütüleme konusunda işe yaramamaktadır. Demiri ısıtması gerektiğini
düşünen Yücel, bulduğu demir parçasına odada bulunan saç kurutma
makinesini bağlamayı, demiri onunla ısıtmayı düşünür ve öyle de yapar.
Sonuç oldukça tatmin edicidir ve gömlek ütülenmiştir.
İş görüşmesine gider ve işin kendisi için taşıdığı önemi ve
durumunu anlatır. Konuşma sırasında “buruşuk gömlek”
hikâyesini de firma yetkililerine
aktarır. Firma Yücel’i işe alır ama
yaptığı buluşla daha çok ilgilenir. Yücel’e bu yaptığı
buluşa
patent almayı, patenti de kendilerine satmasını önerir. Buluşu tescil
ettiren (patent alan) firma nakit sıkışıklığı içinde olduğundan bir
bankaya kredi için müracaat eder ve patenti teminat olarak göstermeyi
teklif eder.
Patent
önemli bir değer olduğu için banka patenti teminat olarak kabul eder.
Sonrasında firma borcunu ödeyemediği için patent bankaya kalır. Banka
bir süre sonra patenti satışa çıkarır. Patenti büyük bir ütü ve küçük ev
eşyası üreticisi bir şirket satın alır. Böylece demiri sıcak hava
ile ısıtma tekniği ütünün bulunmadığı, pratik bir çözüm bulmanın zorunlu
olduğu her yerde kullanılmaya başlanmıştır. Saç kurutma makinesinin
yanında eşantiyon olarak bu ürünü veren firma satışlarını dünya çapında
%50 artırmıştır.
Yaşanmış bu hikâye buluşun genellikle acil ve önemli bir ihtiyaçtan
çıktığını, buluşların basit ama etkili çözüm üretmek olduğunu açıkça
ortaya koyar. Buluşlar zannedildiği gibi her zaman uzun ve pahalı
araştırmalar sonucu ortaya çıkmaz. Acil bir ihtiyaç hisseden yaratıcı
her insanın bulunduğu yerde buluş yapma potansiyeli mevcuttur. Birant Esinoğlu
Tweet
Buluş Hikayeleri / Yürüyen Köşk'ün Hikayesi / Walt Disney'in Hikayesi / Stetoskop / Markaların Öyküleri / Telefonun İcadı / Mısır Piramitleri Hikayesi
Bilim İnsanları
/ Ünlü
Yazarlar /
Ünlü
Ressamlar /
Ünlü Müzisyenler /
Türk Büyükleri
/ Türk Bilim
İnsanları /
Ünlü Matematikçiler
/ Ünlü
Fizikçiler