Cenab-ı Hakk'ın dostu olma şerefiyle şereflenmiş bir peygamber olan 
		İbrahim (a.s.) bir adakta bulunmuş, bir oğlu olduğu takdirde onu Allah'a 
		kurban edeceğini adamıştı. Aradan geçen zaman içerisinde oğulları olmuş 
		ama o, adağını nasılsa unutmuştu. Rüyada 
		oğlunu kurban ediyor görmüş ve irkilmişti. Hz. İbrahim bu rüyayı üç ayrı 
		gece görmüştür. Peygamberlerin rüyası vahiy olduğu gibi onlar tarafından 
		yapılan tabirleri de vahiydir. İbrahim a.s. da rüyasını, oğlunu kurban 
		etmesi gerektiği şeklinde tabir etmiş ve böylece bu tabir de vahiy 
		olmuştur. Artık Hz. İbrahim'in bu vahyi yerine getirmesi gerekiyordu.
		
		Elbette bu çok zordu ama Allah'tan aldığı vahye uymaması daha zordu. 
		İbrahim a.s büyük bir imtihan karşısında olduğunu anladı. Hiç tereddüt 
		etmeden Allah'a teslim oldu ve durumu oğlu İsmail aleyhi's-selâm'a 
		açmaya karar verdi.
		
		Şimdi konu ile ilgili olarak Kur'an-ı Kerim'in açıklamalarını 
		dinleyelim: Allah Teala buyuruyor:
		
		"İbrahim 'Ey Rabbim, bana iyilerden (bir oğul) ihsan et' dedi. Biz de 
		kendisine yumuşak huylu bir oğul müjdeledik. Oğlu yanında koşacak çağa 
		gelince, 'Ey oğlum, ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum, bir 
		düşün, ne dersin ?' dedi. (İsmail) 
		Babacığım, sana ne emrolunuyorsa yap. İnşallah beni sabredenlerden 
		bulacaksın.' dedi. Her ikisi de Allah'a teslim oldular (Allah'ın emrine 
		boyun eğdiler). İbrahim, oğlunu şakağı üzerine yatırdı. Biz de ona şöyle 
		seslendik: 'Ey İbrahim, rüyana gerçekten sadakat gösterdin, şüphesiz ki 
		bu apaçık bir imtihandı.' Dedik ve ona (İsmail'e karşılık ) büyük bir 
		kurbanlık fidye verdik. Kendisine sonradan gelenler için de iyi bir nam 
		bıraktık. Selam olsun İbrahim'e. İşte biz iyilik yapanları böyle 
		ödüllendiririz. Çünkü 0, bizim mümin kullarımızdandır." (1)
		
		Görülüyor ki, Kur'an da Hz. İbrahim'in gördüğü rüyanın vahiy 
		olduğunu teyit etmiştir. Çünkü Cenâb-ı Hak kendisine seslenirken: "Ey 
		İbrahim, gördüğün rüyaya gerçekten sadakat gösterdin." buyurmuştur.
		
		İbrahim a.s, Allah'ın emrine boyun eğerek oğlunu kurban etmek üzere 
		şakağı üzerine yatırınca Cenab-ı Hak, İsmail'in yerine bir koyun kurban 
		etmesini emretmiştir. Bu, Allah'ın insanlığa büyük bir lütfüdür. Allah, 
		insanları Hz. İbrahim'in aracılığı ile insanı kurban etmekten korumuş 
		olmasaydı muhtemelen insanlar, insan kurban etme, gibi korkunç bir 
		geleneğe sahip olabilirdi ve insanları bu korkunç gelenekten kimse de 
		kurtaramazdı.
		İbrahim a.s oğlu yerine Cenâb-ı Hakk'ın kendisine gönderdiği koçu kurban 
		etmiştir. Böylece kurban Hz. İbrahim'den sünnet olarak bize intikal 
		etmiştir.
		
		Kurban, 
		insanın Allah'a yaklaşmasına ve O'nun rızasını kazanmasına vesile olan 
		bir ibadettir. "Kurban" kelimesinde bu mana vardır. İnsan kurban 
		kesmekle İbrahim (a.s.) gibi Allah'a ve O'nun emirlerine bağlılığını, 
		gerekirse O'nun rızasını kazanmak için her fedakârlığa katlanacağını 
		göstermiş olur.
		Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan her şeyde esas olan iyi 
		niyettir. Kurbanda da böyledir, iyi niyet ve ihlas esastır. Bakınız, bu 
		konuda Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruluyor:
		"Onların (kurbanların ) ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır. Fakat 
		O'na sadece sizin takvanız ulaşır.'' (2) Esasen Allah Teâla ancak takva 
		sahiplerinin yapmış oldukları ibadetleri kabul eder. Maide suresindeki 
		şu ayet-i kerimeler bu konuyu bir örnek vererek açıklıyor. Allah Tealâ 
		buyuruyor.
		"(Ey Muhammed) Onlara Adem'in iki oğlu ile ilgili haberi hakkiyle 
		oku. Hani her ikisi birer kurban sunmuşlardı, birinden kabul edilmiş, 
		diğerinden kabul edilmemişti (Kurbanı kabul edilmeyen ötekine).
		-Seni öldüreceğim, demişti. Diğeri ise :
		- Allah, yalnız kendisinden korkanlardan kabul eder, dedi ve devam etti 
		: "Allah'a yemin ederim ki sen beni öldürmek için bana el uzatsan da ben 
		seni öldürmek için sana el uzatacak değilim. Ben, alemlerin Rabbi olan 
		Allah'tan korkarım.'' dedi. (3)
		Görülüyor ki, kurban kesenlerden biri iyi niyeti ve Allah'tan korkması 
		sebebiyle sunduğu kurban kabul görmüş, diğeri ise kötü niyeti sebebiyle 
		kurbanı kabul edilmemiştir.
		Sevgili Peygamberimiz de bu konuda şöyle buyurmuştur:
		"Amellerin kıymeti ancak niyetlere göredir. Herkesin niyet ettiği ne ise 
		eline geçecek olan ancak odur.''(4)
		Kurban, İslâm'daki sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın bir başka 
		örneğidir. Her gün dünyada sayısız hayvan kesilir ve bundan çoğunlukla 
		varlıklı kimseler yararlanır. Hâlbuki kurban bayramında kesilen 
		kurbanlardan daha çok yoksullar ve hayır kurumları istifade eder.
		
 
		  
 
		Kurbanlık seçmenin püf noktaları
		Kurban Bayramı yaklaşırken uzmanlar; 
		kurbanlık seçimi, kesime kadar evde besleme ve kesim aşamasında dikkat 
		edilmesi gereken konularda uyarılarda bulunuyor.
		Alınan bilgiye göre, uzmanlar, kesim öncesi ve kesim sonrası gereken 
		kontrol ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi ve kesilen hayvanlara ait 
		etlerin tüketiminde (saklama, hazırlama, pişirme vb.) gerekli 
		hassasiyetin gösterilmesinin tüberküloz, brucella, şarbon gibi 
		hastalıkların yayılmasının önlenmesi ile çok sayıda insanın bu 
		hastalıklara yakalanmasına engel olduğunu kaydetti.
		İnsan ve hayvan sağlığını ilgilendiren çok sayıda bakteriyel, viral, 
		paraziter ve mantari hastalıklar olduğu ve bunların 50 kadarının insan 
		sağlığı yönünden büyük problemlere yol açtığını belirten uzmanlar, 
		hayvanlardan insanlara geçebilen hastalıkların halk sağlığını 
		etkilemelerinin yanı sıra hayvanlarda verim düşüklüklerine ve ölümlere 
		yol açarak, ülke ekonomisi açısından da önemli kayıplara neden olduğuna 
		dikkati çekti.
		
		KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN !
		Muhterem Büyüklerimin,
		Saygıdeğer Öğretmenlerimin,
		Sevgili Arkadaşlarımın,
		Dostlarımın,
		İslam Aleminin,
		Mübarek KURBAN BAYRAMINI en kalbi duygularım ile kutluyorum.
		Sofranız afiyetli, paranız bereketli, 
		kararlarınız isabetli, yuvanız muhabbetli, kalbiniz merhametli, 
		bedeniniz sıhhatli, dualarınız kabul olsun.
		Bayramlar, dargınlıkların unutulduğu, insanların barıştığı, kardeşçe 
		kucaklaştığı günlerdir. Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, 
		örf ve adetlerin uygulandığı bir toplumda millet olma şuurunun 
		şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir.
		Dostluğu, sevgiyi ve geleceği. Aşımızı, ekmeğimizi, soframızı, 
		Hüznümüzü, acımızı, yalnızlığımızı paylaştığımız; birlik ve 
		beraberliğimizi, kardeşlik ve dostluğumuzu en sıcak şekilde 
		hissedeceğimiz mübarek günlerdir.
		Bugün sevinç günü, kederleri bir yana bırakıp mutlu olalım. Kurban 
		Bayramını doya doya yaşayalım. Hayırlı bayramlar! Her şeye kadir olan 
		Yüce Allah, bizleri, doğru yoldan ve sevdiklerimizden ayırmasın! Hayırlı 
		ve bereketli Kurban Bayramları dileğiyle.
		Bayramlar berekettir, umuttur, özlemdir. Yarınlar niyettir. Kestiğiniz 
		kurban ve dualarınız kabul olsun, sevdikleriniz hep sizinle olsun
		Bugün 
		
		Kurban Bayramı, 
		kurbanlar kesilecek sevap niyetiyle etler dağıtılacak herkese. Yürekler 
		bir olacak gönüllere kilitlenecek. Gökler rahmet bereketiyle yağmurlar 
		boşaltacak yeryüzüne. Bugün hepimizin yüreği şenlenip bayram sevinciyle 
		coşacak.
		Hepimizin Kurban Bayramı kutlu olsun.
		
		Kurban Bayramı Mesajları /
		
		Kurban Bayramının Önemi /
		
		Ramazan Bayramı /
		
		İslami Bilgiler
		
		Belirli Gün ve Haftalar /
		
		İlköğretim Haftası /
		
		Dünya Engelliler Günü /
		
		Kütüphaneler Haftası /
		
		23 Nisan /
		
		19 Mayıs /
		10 
		Kasım Anlam ve Önemi 
    
        
		Bilim İnsanları 
		/ Ünlü 
		Yazarlar /
		Ünlü 
		Ressamlar / 
		Ünlü Müzisyenler /
		Türk Büyükleri 
		/ Türk Bilim 
		İnsanları /
		
        
        
		Ünlü Matematikçiler
		/ Ünlü 
		Fizikçiler
		