• Mehmet Akif, 1873 yılında İstanbul’da, sade ve geleneksel bir
hayatın yaşandığı Fatih’in Sarıgüzel semtinin Nasuh mahallesinde 12
numaralı evde dünyaya geldi (Büyük bir yangında harap olan bu semtin
ortasından bugün Vatan Caddesi geçmektedir).
• Asıl adı Mehmet Ragif’tir. Ragif, ebced hesabıyla hicri 1290 rakamına
karşılık gelmektedir ve bu rakam Akif’in doğum tarihidir. Ancak bu
kelime anlaşılmadığı için çevresi onu "Âkif" diye çağırmıştır.
• Babası Fatih Medresesi müderris ve mücizlerinden (icazet veren)
İpek’li Temiz lakabıyla anılan Tahir Efendi’dir. Annesi ise Buharalı
Mehmed Efendi’nin kızı Emine Şerife hanımdır.
• Baba soyu Rumelili, ana soyu Buharalı dır.
• Ve Akif’in mizacı. Ele avuca sığmayan bir çocuk. Çalışkan ama haşarı.
Okuldan döner dönmez sokağa fırlayan, ağaçlara tırmanan, kabına sımayan
bir mizaç. Masal dinlemeden uyumayan bir ruh.
• İlk öğrenimine Fatih'te Emir Buhari Mahalle Mektebi’nde o
zamanların adeti gereği 4 yıl, 4 ay, 4 günlükken başladı. Maarif
Nezareti'ne bağlı iptidaîyi ve Fatih Merkez Rüştiyesi'ni bitirdi.
• Okul yıllarında spora büyük ilgi
gösterdi; mahalle arkadaşı Kıyıcı Osman Pehlivan'dan güreş öğrendi;
başta güreş ve yüzücülük olmak üzere uzun yürüyüş, koşma ve gülle atma
yarışlarına katıldı; şiire olan ilgisi okulun son iki yılında yoğunlaştı
•
1889'da girdiği Mülkiye Baytar Mektebi'ni 1893'te birincilikle bitirdi.
• Burdur mebusu sıfatıyla TBMM'ye seçildi.
• Meclis'in bir İstiklâl Marşı güftesi için açtığı yarışmaya katılan 724
şiirin hiçbiri beklenilen başarıya ulaşamayınca maarif vekilinin isteği
üzerine 17 Şubat 1921'de yazdığı
İstiklal Marşı, 12 Mart'ta birinci TBMM
tarafından kabul edildi.
• Sakarya zaferinden sonra kışları
Mısır'da geçiren Mehmet Âkif daha sonra sürekli Mısır’da kalmaya başladı
• Bu gönüllü sürgün yaşamı sırasında siroz hastalığına yakalandı ve hava
değişimi için 1935'te Lübnan'a, 1936'da Antakya'ya birer gezi yaptı.
Yurdunda ölmek isteği ile Türkiye'ye döndü ve İstanbul'da öldü.
• Akif’in hemen hiçbir dönemde siyasetle doğrudan ilişkisi olmamakla
beraber toplumsal sorunlarla ciddi ve yoğun bir ilgisi olmuştur.
• Çok iyi derecede Arapça bilirdi, ama sesinde Arapça yoktu; halis ve
akıcı bir cengâver Türkçe'siyle konuşurdu.
• Akif için dört şey çamur kadar pisti; Cimrilik, ikbal şımarıklığı,
kibir, maddî pislik
• O üzerine giyecek paltosu olmadığı halde 500 liralık ödülü kabul
etmemiştir. Çünkü Akif kalbine ve ruhuna asla fiyat etiketi koymamıştır.
Mehmet Akif Ersoy Hayatı / Mehmet Akif Ersoy Kısaca / Mehmet Akif Ersoy'un Sosyal Kişiliği / İstiklal Marşının Açıklaması / İstiklal Marşı / İstiklal Marşının Kabulü / İstiklal Marşının Kabulü Anma Programı
Bilim İnsanları
/ Ünlü
Yazarlar /
Ünlü
Ressamlar /
Ünlü Müzisyenler /
Türk Büyükleri
/ Türk Bilim
İnsanları /
Ünlü Matematikçiler
/ Ünlü
Fizikçiler