Babası
:
Osman Bey
Annesi : Mal Hatun
Doğumu : 1281
Vefatı : 1362
Saltanatı : 1326 - 1362 (36) sene, 2. Osmanlı Padişahı
Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu
Osman Bey den sonra gelen ikinci
padişahıdır. Osmanlı Beyliği'nin başına geçen Orhan Bey, Bizans'a
yönelik fetih politikasını sürdürmüştür. 1326 yılında Bursa fethedilerek
devletin merkezi bu şehre taşınmıştır.
İznik kuşatılmış , bu gelişme karşısında Bizans Ordusu Osmanlılar
üzerine yürümüştür. Osmanlı Beyliği ile Bizans arasında Palekanon Savaşı
yapılmıştır. ( 1329 ) Bizans'ın yenilgiye uğratılması sonucunda Kocaeli
yarımadasının büyük kısmı ele geçirilmiş ve Karadeniz kıyılarına
ulaşılmıştır. İznik ve İzmit'in fethedilmesiyle birlikte Kocaeli
Yarımadası tamamen Osmanlıların eline geçmiştir.
Bu dönemde Karesioğulları Beyliği'nde taht kavgaları yaşanmaya
başlanmıştı. Bu durumdan yararlanılarak beylik Osmanlı egemenliği altına
alınmış , Balıkesir ile Çanakkale arasındaki topraklar Osmanlılara
geçmiştir. ( 1345 )
Karesioğulları Osmanlıların egemenliği altına alınan ilk Türk
Beyliğidir.
Karesi donanması , Osmanlı donanmasının temelini oluşturmuştur.
Karesi devlet adamları ve komutanları
Osmanlı
yönetiminde görev almışlardır.
Ülke içinde taht mücadeleleriyle boğuşan Bizanslılar , Balkan
sınırlarına saldıran Sırp ve Bulgarlarla da uğraşmak zorunda
kalıyorlardı. Bizans İmparatoru , bu nedenle
Orhan Bey'e başvurmuş ve yardım
istemiştir. Bu istek kabul edilmiş ve Rumeli topraklarına geçen Osmanlı
Kuvvetleri saldırgan Balkan prensliklerini yenilgiye uğratmışlardır.
Çimpe kalesi Bizans yönetimi tarafından askeri harekat sırasında üs
olarak kullanılmak üzere Osmanlılara verilmiştir. Bu halde, Rumeli
başlatılan Osmanlı fetihlerinde önemli dayanak noktalardan biri
olmuştur. ( 1353 ) Gelibolu yarım adası
ve Bolayır yöresi kısa bir sürede ele geçirildi. Anadolu'dan götürülen
Türk toplulukları Rumeli'de fethedilen
bu topraklara yerleştirildi.
Rumeli'de ele geçirdiği topraklarda sadece askeri tedbirle
tutunamayacağını bilen Osmanlılar , Rumeli'ye geçişin ardından bölgede
kalıcı olmanın yollarını aramaya başladı.
Bu amaçla başvurulan tedbirlerin en önemlisi , Hıristiyan halkın
güvenliğinin sağlanması ve boş toprakların iskan edilmesi için
Anadolu'dan getirilen Türkmenlerin Rumeli'ye yerleştirilmesidir. Bu
yöndeki ilk uygulamalardan biri , Süleyman Paşa'nın Rumeli'de ele
geçirdiği topraklara , Balıkesir civarından getirttiği Türk aşiretlerini
yerleştirmesidir. ( 1357 )
Osmanlılar hiçbir zaman fethettikleri bölgelerde yaşayan toplulukları
asimile etme çabası içinde olmamışlardır. Bu bilgi göz önüne alındığında
, Rumeli'de ele geçirilen toprakların Türkleştirilmesinde iskan
politikasının ne denli önemli olduğu daha iyi anlaşılır.
İskan faaliyetleri genel olarak şu iki yolla gerçekleşmekteydi ;
Devletin bazı toplulukları sürgün
şeklinde Rumeli'ye yerleştirmesi ,
Kendi istekleriyle Anadolu'daki bazı aşiret ve toplulukların Rumeli'ye
göç ettirilmesi. Beylik yönetiminin telkinleri Anadolu'dan birçok aşiret
ve ailenin Rumeli'ye yerleştirilmesi sağlanmıştır. İmkana tabi tutulan
topluluklar , gerektiğinde Osmanlı akınlarına da toplu şekilde
katılmışlardır.
Şeyh veya Ahilerin, fethedilen Rumeli topraklarına yerleşerek buralarda
zaviyeler kurmaları da iskan çabalarını kolaylaştırmıştır. Bu
zaviyelerin çevresinde toplanan nüfusun artması ile zamanla köyler
oluşmakta idi. Bu tip topraklar vakıf sayılıp vergiden muaf tutuldukları
için o zaviyenin çevresindeki nüfusun hızla artabildiği görülür.
Türk derviş gazileri bir şehri alınca bir kısmı oraya yerleşmekte ,
kalan kısmı ise daha ileriye doğru yürümekte idi. Arkadan sürekli yeni
kuvvetler geldiği ve en dinamik unsurlar en ileriye gönderildiği için
Türk fetihlerinin ardı arkası kesilmiyordu.
Türkistan bölgesinden gelen Türk boylarının da belirli bir plan
dahilinde Hıristiyan topraklarında yerleşmesi sonucu zamanla Rumeli'deki
Hıristiyan halk azınlık durumuna düştü.
Osmanlı yönetiminin iskan politikasını şekillendirirken göz önünde
tuttuğu ilkelerden bazıları şunlardır;
İskan edilecek topluluklar belirlenirken
, göçebe unsurların ve aralarında anlaşmazlık bulunan aşiretlerden
birinin tercih ettiği görülür. Bu şekilde hem toplumsal düzen ve huzurun
sağlanması kolaylaştırılmış , hem de göçebe unsurların yerleşik düzene
geçmeleri teşvik edilirdi.
İskan edilecek grupların yerleştirilecekleri bölgelere yakın yörelerden
olmasına dikkat edilirdi.
Göçebe toplulukların ayrıldıkları yörelerin ekonomik ve sosyal yapısının
bozulmamasına da özel bir önem verilmiştir.
Rumeli topraklarına iskan edilen topluluklar devlet tarafından teşvik
amaçlı olarak desteklenir, tohumluk gübre gibi bazı ihtiyaçlarının
tedarikine yardımcı olunur ve toprakları bir süre vergiden muaf
tutulmuştur.
Göçmenlerin eski yurtlarına dönmelerine devlet tarafından izin
verilmezdi.
1354 yılında Ahilerden Ankara'yı alan Orhan Bey döneminde
beyliğin teşkilatlanmasıyla ilgili olarak çalışmalar yapılmıştır;
Divan teşkilatı kurulmuştur. Yaya ve Müsellem birlikleri oluşturularak
düzenli bir ordunun temelleri atılmıştır.
İznik'te bir medrese açılmıştır. Toprakların idaresinde subaşılar
görevlendirilmiştir. İlk kadı tayini yapılmıştır. ( Adalet Teşkilatı )
Vezirlik makamı kurulmuştur.
Osmanlı Padişahları / Osmanlı Padişahları Sıralı Listesi / Osmanlı Padişahlarının Ölüm Nedenleri / Osmanlı'da En Güçlü Sultanlar
Bilim İnsanları
/ Ünlü
Yazarlar /
Ünlü
Ressamlar /
Ünlü Müzisyenler /
Türk Büyükleri
/ Türk Bilim
İnsanları /
Ünlü Matematikçiler
/ Ünlü
Fizikçiler