Tac Mahal, Tac Mahal Tarihi, Tac Mahal Hikayesi, Tac Mahal Hakkında Bilgi

Tac Mahal (M.S. 1630) Agra, Hindistan Bu çok büyük anıt cami beşinci Müslüman Moğol İmparatoru, Cihan Şahın emir üzerine, vefat eden çok sevdiği karısının hatırasına ve onuruna inşa edilmiştir. Beyaz mermerden yapılan saray duvarlarla çevrili bahçelerin içinde yer almaktadır. Tac Mahal Hindistan’da Müslüman sanatının en mükemmel bir mücevheri olarak kabul edilmektedir. Daha sonra İmparatorun burada hapsedildiği ve Tac Mahal’i koğuşunun sadece küçük bir penceresinden gördüğü söylenmektedir.

Tac Mahal, Babür İmparatorluğu'nun 6. hükümdarı Şah Cihan (Şah-ı Cihan:Dünyanın Şahı) (1593-1666) tarafından, o zamanki imparatorluğun başkenti olan Hindistan'ın Agra şehrinde, Jumna (Yamuna) Nehri'nin kıyısında yaptırılmıştır. (Babür Şah'ın Hindistan da kurduğu Türk İmparatorluğu, Hindistan'da 332 yıl (1526-1858) egemen oldu.)
Tac Mahal, Hindistan'daki Agra kentinde bulunan Yamuna Nehri'nin doğusunda yer alan, 75 metre yüksekliğinde, saf mermerden yapılmış bir anıt mezardır. Tac Mahal'i, "Şehzade Hürrem adıyla da bilinen Hint-Türk imparatoru Şah Cihan, 1631'de, doğum sırasında ölen eşi Ercümend Banu Begüm'ün anısına yaptırmıştır. Tac Mahal adı ise, Begüm'ün lakabı olan "Mümtaz Mahal"den gelmektedir.
Ünlü roman yazarı Pearl S. Buck, Tac Mahal'in güzelliğini şöyle dile getirmiştir: "Çok az güzellik, kendisi hakkında söylenenlerden daha güzel olmayı başarmıştır. Bunlardan biri de Tac Mahal'dir." Hindistan'a gidip de Tac Mahal'i ziyaret etmiş birçok kişi bu görüşü paylaşır. Tac Mahal'in gerçekten de bir eşi yoktur. İranlıların, Hindistan'ın Hindu kültürünün, İslam dininin etkilerini taşısa da bir yürek yapıtı olduğu bellidir.

 

Prenses Mümtaz, 1593 yılında doğmuştu ve İranlı bir soylunun kızıydı. Gerçek adı Ercümend'ti ve söylentilere göre görkemli bir tablodan çıkmışçasına göz kamaştırıcı bir güzelliği vardı. On beş yaşındayken geleceğin imparatoru Prens Khurram'la nişanlandı. Beş yıl sonra, astrologlar tarafından saptanan tarihe göre 20 Mayıs 1612'de düğün yapıldı. İmparator Cihangir, oğlunun göz kamaştırıcı güzellikteki genç eşine sarayda görevli olması nedeniyle Mümtaz Mahal" lakabını verdi.
Prens Khurram, İmparator Cihangir'in ikinci eşinden olan üçüncü oğluydu. Yakışıklı bir aristokrattı. Pürüzsüz bir teni, kahverengi gözleri, düzgün bir burnu ve çok düzgün kesilmiş sakalları vardı. Güçlü bir belleğe ve keskin bir zekaya sahipti. Bir modern tarihçi bu konuda şöyle der: "Karakterinin en etkileyici ve belirleyici yanı, eşi Mümtaz Mahal'e duyduğu sonsuz aşktı."
Çiftin on dört tane çocuğu oldu. Fakat bunlardan yalnızca yedisi yaşayabildi. İmparator Cihangir öldüğünde Prens Khurram tahta oturur oturmaz tüm erkek akrabalarının öldürülmesini ya da sürülmelerini emretti. Bundan sonra barış ve demokrasi içinde geçecek 31 yıllık saltanat dönemi başladı. Bu dönem içinde eşsiz binalar ve sanatsal çalışmalar yapıldı. Şah Cihan'ın el açıklığı ve tutumsuzluğu Delhi'de bulunan Avrupalı diplomatları hayrete düşürüyordu. Şah Cihan'ın özel zevki olan tavus kuşu taht, saray kuyumcusu tarafından nadir bulunan mücevherlerin özenle işlenmesi sonucu ortaya çıkmıştı. Bu taht, çok yüksek ve büyüktü. Bacakları altındı ve on iki zümrüt sütunun üzerinde duruyordu. Her sütunun tepesinde, elmas, yakut, zümrüt ve incilerden oluşan, bir ağacın üstüne tünemiş gibi duran birer tavus kuşu vardı.
Tüm güzellikler sonsuza dek yaşasa da dünya, ölümlülerin dünyasıydı. Ve güzeller güzeli Mümtaz Mahal, 1631 yılında, doğum sırasında yaşamını yitirmişti. İmparator bitkin bir durumdaydı. Eşinin cenaze töreni sırasında müzik çalınmasını kesinlikle yasakladı. Renkli giysilerini çıkarıp beyaz yas giysilerini giydi. Bir süre için halkın önüne çıkmadı ve şöyle dedi: "İmparatorluğun hiç önemi kalmadı ve yaşam benim için tüm anlamını yitirdi.
" Şah Cihan, eşinin yokluğuna hiçbir zaman alışamadı. Onu ölümsüzleştirmek için bir anıt mezar yaptırmaya karar verdi. Şah Cihan, kendisi için de Tac Mahal’in yanına siyah matem renginde bir benzerini yaptırmak isteyince, hazineyi büyük masraflara sokacak bu teşebbüsü engellemek üzere oğlu Âlemgir Evrengzib kendisini tahttan indirip Agra Kalesi’nde ikamete mecbur etti. Şah Cihan hiç itiraz etmedi. Ömrünü, sekizgen şekli sebebiyle Müsemmen Burç denilen odada kimseyle görüşmeksizin Tac Mahal’i seyrederek geçirdi. Ölüm döşeğinde de önüne ayna koydurarak Tac Mahal’i seyretmeye devam etti. Vefat edince zevcesinin yanına gömüldü. Tac Mahal Maketi

Dünyanın Yeni Yedi Harikası / Tac Mahal / Machu Picchu / Chichen Itza / Kurtarıcı İsa Heykeli / Çin Seddi / Petra / Kolezyum

Bilim İnsanları / Ünlü Yazarlar / Ünlü Ressamlar / Ünlü Müzisyenler / Türk Büyükleri / Türk Bilim İnsanları / Ünlü Matematikçiler / Ünlü Fizikçiler