“İzlenimcilik” olarak da bilinir.19. yy.ın ikinci yarısında FRANSA’da
oluşmuştur. Resim tarihindeki sürekli yeniliklerin hareket noktası
sayılır.
Empresyonizme göre, açık havada bulunan eşyaların renk
görünümleri günün her saatinde değişir.
Örneğin, ağaçların yeşil rengi öğle üzeri daha parlak, daha canlı
görüldüğü halde, akşama doğru koyu renkte ve donuk görünür. Bu akımın
kurucuları, atölye çalışmalarından çok, açık havada çalışmaya önem
vermişlerdir. Çünkü aradıkları canlı ve temiz renkleri, gün ışığının
parlaklığında bulmuşlar, koyu ve karanlık renklere resimlerinde yer
vermemişlerdir. Renk, ya olduğu gibi ya da değerini düşürmeyen
başka bir renkle karıştırılmıştır. Işıklar sarı, turuncu, kırmızı
tonlarında aranmış, gölgelerde, bunların zıtları olan mavi, mor ve
yeşille boyanmıştır. Empresyonizmin kurucusu Edouard Menet' dir.
Temsilcileri
Edouard Manet,
Claude Monet,
Camille Pissarro, Georges Seurat, Paul
Signac,
Vincent Van Gogh,
Paul Gaugin,
Paul Cezanne, Edgar Degas, Henri
De Toulosue-Lautrec, Pıerre-August Renoir’dir.
Doğadaki unsurların kişinin içinde
oluşturduğu izlenimleri, duygusal izleri yansıtmayı hedefler. Bu akım
içerisinde yer alan sanatçılar, doğayı objektif bir gerçek olarak değil,
kendilerinde yarattığı izlenimi resme (veya edebi esere) aktarırlar.
Resimde izlenimcilik, özellikle ışık ve renkten kaynaklanan
görsel izlenimleri yansıtmayı hedefler. Resmedilen nesnelere veya
olaydan çok günün belirli bir zamanına özgü ışığın sanatçı üzerinde
yarattığı izlenimlere önem verilir. Akımın öncüleri
Claude Monet ve
Camille Pissarro'dur.
İzlenimcilere göre sanatçı doğrudan doğruya gerçeği değil, gördüklerinin
kendisinde uyandırdığı duygu ve düşünceleri esas almalı, gerçekçiliği ve
nesnelliği ikinci plana atarak, kişisel yorumu ön plana çıkarmalıdır.
İzlenimcilikte, yorumlar ve izlenimler, sanatçıdan sanatçıya değiştiği
ve her sanatçı eserinde kendinde oluşan duyguyu ve izlenimi anlatacağı
için, meydana getirilen edebî eser, yazarın veya şairin kişiliğine dair
izler taşır. Bu akıma mensup sanatçılar genellikle hayale ve
soyut betimlemelere yer verirler ve kendilerini dış dünyanın
etkilerinden uzak tutarlar. Onlara göre
dış alemdeki varlık ve nesneler göründükleri gibi değil, hayal
güçlerinde canlandırdıkları gibidir. Bu sebepten dolayı da gerçeği
göründüğü gibi ele almayıp duygusal yönlendirmelerin eşliğinde
eserlerine işlemişlerdir.
Ünlü Ressamlar / Çağdaş Sanat Akımları / Kübizm / Empresyonizm / En Değerli 10 Tablo / Ünlü Ressamların Ünlü Eserleri / Karakalem Çalışmaları