Aklınızda bir yolculuk varsa, bilmediğiniz ya da dinlenmek
istediğiniz bir yere gitmek istiyorsanız, “Yollara düşsek acaba neresi”
Diye düşünüyorsanız güzel bir önerim var sizlere. Kars’a gelsenize…
Türkiye'nin en yüksek il merkezi olan
Kars, Orta Asya´ya açılan kapısı konumundaki bu şehir, Kafkas
Üniversitesi’nin açılmasıyla hızla gelişmeye başlamış ve zaman içinde
bir öğrenci kenti durumuna gelmiştir. Ayrıca şehir merkezine altı
kilometre uzaklıktaki havalimanı sayesinde de bölgenin ulaşım ağının
kesiştiği bir noktada yer alır.
Farklı bir havasıyla Kars’ın tarihi dokusu şehre apayrı bir hava
katıyor.
Kars çok farklı kültürlere sahip olan kozmopolit bir şehirdir.
Kars, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın ardından 40 sene boyunca Rus
egemenliği altında kalmıştır.
Selçuklu, Osmanlı, Rus ve Alman etkisindeki mimarisiyle dümdüz sokak ve
caddeler adeta tarih kokuyor. Şehirdeki işlek caddelerde ve yol
kenarlarında, tüm meydan ve parklarda heykeller bulunmaktadır. Tarihi ve
turistik yapılarıyla hem dinlenme hem de kültürel anlamda gezi
yapabileceğiniz şehir her haliyle büyük bir cazibe merkezidir.
Kars’a gitmemişseniz bence bir düşünün neleri kaçırdığınızı...
Kars Kalesi’nden şehre bakış bir başkadır.
Kars şehrinin simgesi olan Kars Kalesi;
Merkez Kale, İç Kale veya Stadel olarak anılır. M.S. 1153 yılında
Selçuklulara bağlı Saltuklu Sultanı Melik İzzeddi'in emri ile Veziri
Firuz Akay tarafından yaptırılmıştır. Zaman zaman yıkılmış olsa da,
onarılarak günümüze kadar gelmiştir.
Kars Kalesinin dış cephe surları kesme bazalt taştan yapılmış olup yük
istinat duvarları ile çevrilidir.
Kaleden şehre bakarken o muhteşem manzara insanı adeta büyülüyor. Kente
tepeden bakınca tarihi değerler ve şehir silueti insanları sürükleyip
uzaklara götürüyor. Sit alanı olarak ilan edilen Kars Kalesi Kentten
bakıldığında etkileyici bir görünüme sahiptir.
Sarıkamış’ta masal tadında bir gezintiye ne dersiniz?
Kars merkezinden arabayla kırk beş
dakikalık rahat bir yolculukla oradasınız. Etrafı seyredince olağanüstü
bir yere geldiğinizin hemen farkına varıyorsunuz. Gerek oksijeni gerekse
açık alan insanı efsunuyla kaplar ötelere götürür. Daha tatiliniz
başlamadan stresten, yoğunluktan uzaklaşmanın vermiş olduğu rahatlıkla
ferahlanmaya başlıyorsunuz. Bir masal gibi, farklı bir diyarlara yelken
açmak bu olsa gerek. Sarıçam ormanları dört yanınızı kaplamış olacak.
Karla kaplı çam ormanları içinde adeta insanı cezp ediyor Sarıkamış.
Sadece Alp Dağları’na mahsus “kristal kar” özelliğine sahip karı, kayak
sporu için son derece elverişlidir. 12 kilometreye varan beş etaplı
pisti sayesinden yukarıdan aşağıya kaymanın keyfi daha uzun sürüyor.
Telesiyeje binip aheste bir şekilde zirveye doğru giderken "Allah’ım bu
ne güzellik" diyeceksiniz. Çünkü başka hiçbir pist çam ormanlarıyla bu
kadar iç içe değildir. Sarıkamış adeta size dokunur, sizi büyüler.
Alpler'i andıran doğal güzelliğiyle Sarıkamış keşfedilmeye değer kayak
merkezidir.
Karsa dair aklımızda kalanlar;
Kars’ın en meşhur peyniri gravyer’dir.
Türk tarih ve Edebiyatının büyük kaynaklarından efsanevi bilge Dede
Korkut hikâyelerinin doğduğu yer Kars’ın Digor topraklarında olmuştur.
Tarihi yer olarak; Hamamlar, Ani harabeleri, Susuz Şelalesi, Katerina
Köşkü, Kümbet Cami (12 Havariler Kilisesi), Arkeoloji Müzesi, Kars
Kalesi
Eşsiz gölleriyle tabiat güzellikleri bünyesinde barındırıyor.
Aşıklar geleneği devam etmektedir.
Kent Doğu Anadolu´da yabancı bir ülkenin (Azerbaycan) başkonsolosluğuna
sahip tek şehirdir.
Kars’ta ne yenir?
Her yörenin kendine has yiyecekleri
olduğu gibi Kars denince akla gelen ilk bakışta “Kaz, Kaşar ve Bal” olsa
da diğer yiyeceklerde oldukça lezzetlidir.
Kars mutfağı ağırlıklı olarak hamur işi yemekleriyle bilinir bunun
yanında etli yemeklerin de tüketilmesi de oldukça fazladır.. Zengin
mutfağında özellikle kete (hamurlu), velibağ (hamurlu) bozbaş yani piti
(nohutlu-etli), hangel (kıymasız mantı), kelle paça, haşil, kaz
yemekleri (tandırda kaz çekmesi ve pilavlı kaz eti gibi), hörre (un
çorbası), ayran çorbası (gırar) ve nezik (hamurlu) türlerini saymak
mümkündür.
Kars'ta son yıllarda çoğalan kültürel ve sanatsal etkinliklerden dolayı
Kafkasların Davos'u haline gelme hedefi var. Bu hedef için çalışanlara,
emek verenlere ne mutlu.
Kars çok güzel gelsenize...
Yahya Karakurt / Eğitimci- Yazar / Diğer Yazıları / Karakter Eğitimi / İnovatif Düşünebilmek / Hayal Gücünün Tavanı Var Mıdır? / Akıllı Geleceğimiz
Kaz Eti Nasıl Pişirilir? /
Hengel Tarifi /
Kaz
Etinin Faydaları /
Katerina Köşkü
/
Haydi Kars'a
Gidelim /
Haydi
Sarıkamış'a Gidelim
Tweet