Herkes Yaratıcı Olabilir Mi?

Bu sorunun cevabını vermek aslıda kişinin kendi içindedir. Eğer inanarak yola çıkmışsa neden olmasın.  Zor gibi gözüken bazı konular aslında bazen hemen yanı başımızdadır. Küçücük bir emek,  biraz düşünce ve araştırma birleşince neleri ortaya çıkarmaz ki... . Yaratıcılık kişinin genetik yatkınlığına ek olarak değişik bakış açıları kazanarak, farklı düşünme egzersizleri, ya da bazı teknikleri kullanarak geliştirebileceği bir yetkinliktir. Genelde insanlar üretici olmak konusunda kendi iç dünyası ve yaşama farklı bakarak yeni buluşlar ortaya çıkarabilirler.

Yaratıcılık  kısmen doğuştan gelen kimi yetiler önemli rol oynasa da yaratıcılık üzerinde ısrarla çalışılarak geliştirilen bir yetenektir. Bu yeteneği insan ne kadar geliştirmek isterse o kadar da çalışması gerekir.  Bekleyerek yeni fikirlerin ortaya çıkması beklemek ne kadar beyhudece hedefi olmayan  bir beklentidir. İnsanlar elbette, yaratıcı fikrini yenilikçi bir ürün, hizmet veya sürece dönüştürebilmesi için fedakarlık, çalışkanlık, kararlılık, projelendirebilme ve süreci en iyi şekilde gözlemleme, hedefe odaklanma ve amaca gitmede ısrarlı olma gibi başka yeteneklerin de devreye girmesi gerekiyor.  Reklamlar

Yaratıcılık denince genelde üretici insanlar aklımıza gelir. Üreten insanlar sonuca ulaşana kadar birçok engelle karşılaştılar. Onların ortak özelliği yılmadan çalışmaları ve bir programa göre çalışmalarıdır. Başarısızlıktan ders çıkaran bilim insanları büyük buluşlara imza attılar. Bazı bilim insanlarınız hayat hikayelerinde başarıyla başarısızlık arasında büyük  çaba sarf etmişler.

Başarısızlık Mı? Hadi Canım Sen De!!

Müzik öğretmeni Beethoven’a; “Besteci olması imkansız!” demişti. Oysa o, insanlık tarihinin en büyük bestecilerinden birisi oldu. 

Öğretmenleri Edison’u, hiçbir şey öğrenemeyecek kadar aptal bulurlardı. Edison’un kim olduğunu söylememize gerek var mı? 

Walt Disney, bir gazetenin yazı işleri müdürü tarafından; “İşe yarar fikirleri olmadığı” gerekçesi ile kovulmuştu. Walt Disney, film ve eğlence endüstrisinde devrimler yapmıştır. 

Churchill, orta okulda sınıfta kalmıştı. Daha sonra İngiltere’nin en sevilen başkanlarından biri oldu.   Barış Manço müzik dersinden ikmale kalmıştı. Günümüzde ölümünün ardından bile tüm çocukların Barış abisi ve şarkıları hala dillerde ve yüreklerde.

Micheal Jordan, okul basketbol takımından atıldığı için basketbolu bırakmıştı. Daha sonra dünyanın en iyi basketbolcularından birisi oldu. 

Einstein, dört yaşına kadar konuşamamıştı. Matematik dersinden çok başarısız olduğu için ilkokuldan atılmıştı. Oysa biz onu şimdi, yüzyılımızın en büyük bilgini olarak biliyoruz. 

 Charles Dickens, yüzlerce kapıdan “Sen yazar olamazsın.” denilerek geri çevrilmişti. Daha sonra kitapları bir çok dilde yayınlanmış ve milyonlarca satmıştır. 

 Müzik yapımcıları Elvis Presley’e şöyle demişlerdi; “Hiçbir işe yaramazsın, en iyisi kamyon sürücülüğüne geri dönmen.” Elvis Presley yaptığı müziklerle milyonları coşturmuştur.

Zamanında yukarıdaki örneklere benzer birçok olumsuzluklara rağmen inanıp başaran kişi sayıları da az değildir. O yüzden başarısızlıkları her zaman bir basamak için kullanmak şart!. Başarısızlıktan başarı doğabilir. Yeter ki inanalım, yeter ki isteyelim.  Yaratıcı olmak için sihirli bir değnek yok. Çözüm içinizde gizli, ortaya çıkarmasını bilmek gerekir. Baltanızı bilemek gerekir. Bu konuyla ilgili güzel bir hikaye var. Okuyup ve ders çıkaralım.

Baltayı Bilemek Hikayesi

Bir ormanda iki ormancı ağaç kesiyormuş. Birinci ormancı sabah erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağacı kesip hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyunca, dinlenmek için ve öğle yemeği için kendine vakit ayırmıyormuş. Akşamları da ormancı arkadaşından birkaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıp evine daha geç gidiyormuş. ikinci ormancı ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında evine dönüyormuş. Bir hafta boyunca kim daha fazla ağaç kesecek bakalım demişler, bu yoğunlukta çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar.

Sonuç: ikinci ormancı çok daha fazla ağaç kesmiş. En çok ağacı kendinin kestiğini sanan birinci ormancı çok şaşırmış:

– Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken ağaç kesmeye başladım, senden daha geç evime döndüm. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bunu nasıl başardın, sırrın nedir?

İkinci ormancı tebessümle yanıt vermiş:

–  Bir sırrım yok. Sen durup dinlenmeden çalışırken ben birkaç ağaç kestikten sonra hem dinleniyordum hem de baltamı biliyordum. Keskin baltamla, daha az çabayla, daha çok ağaç kestim.

Yukarıdaki örnek olarak gösterilen  ağaç kesme olayını tasvip etmiyoruz ama yaşam için güzel bir örnek olabilir.

Kendimize, sevdiklerimize zaman ayırmak, kendimizi eğitmek, bilgi becerilerimizi artırmak, baltamızı bilemektir. Başarıya ulaşmak için tek yol çok çalışmak değil yüksek bilgi, beceri sahibi olup verimli çalışmaktır.

Yahya KARAKURT / Tüm Yazarlar / Düşünce Nedir? / Rehberlik / Projeler / Nasıl Bilim Adamı Olunur? / Okuma Nedir?

Paylaş  Reklamlar

 

İnovasyon

İnovasyon Nedir?

İnovasyon ve Girişimcilik

İnovasyon Etkinlik Süreci

İnovasyon Çeşitleri

İnovasyon Örnekleri

İnovasyon ve Patent Kulübü

Haydi İnovasyon Yapalım!

İnovasyon Afişleri

İnovasyon Kültürü

İnovasyon Ürünleri

Ürün İnovasyonu Örnekleri

Başarının Anahtarı İnovasyonda!

İnovasyon Neden Önemlidir?

İnovasyon Nasıl Yapılır?

İnovasyon ve İnovatif Düşünce

İnovasyon ve Teknoloji

Pazarlanabilir Hale Getirme

Afiş Nasıl Yapılır?

Tasarımlar / Maket Tasarımları

Projeler / Yeni Buluşlar

Genel Kültür Soruları

Tübitak Bilim Fuarları

Markalar ve Öyküleri

             İzin alınmadan kopyalanamaz ve kullanılamaz. Her hakkı saklıdır.© Design, By Karakurt