HİÇ DÜŞÜNMEZ MİSİNİZ?
Düşünme yaşam savaşında insanoğlunu eyleme götüren en büyük davranışlardan birisidir. Düşünebilmek, düşünerek hareket edebilmek ve en önemlisi düşünmeyi başarmak ne güzeldir.
Günümüzün en büyük sorunlarında birisi de düşünememektir. Geleceğin inşası için bugünden düşünmeye başlamak gerekir. Tarih, düşünen insanların, üreten insanların adlarını bizlere hatırlatmaktadır.
Gerek eğitimde gerekse toplumumuzda yerleşmiş en büyük hatalarından birisi de düşünmeyi önemsememektir. Düşünmeyi önemsemek gerekir. Daha önceleri biri düşündü, birileri buldu ya da hazırca önüne konulduğundan olsa gerek amaçsızca, zamanı çarçur ediyoruz. Onlar düşündü kendileri için sen niye düşünmezsin. Düşünürsen, akıl edersen ne kaybedeceksin. Sınırları aşınca, kendini aşınca çok şey değiştirebilirsin.
Düşünmek için ne yapıyoruz?
İnsanın düşünce eyleminde bulunması için ilk önce hissetmesi ve ihtiyaç duyması gerekir. Düşününce farklı olanı hissedebilir, yenilikte bulunabilir, mantıklı çalışmalar yapabilir.
Düşünmek için önemsemek ve üretmek gerekir.
“Tabi ol kurtul” felsefesinden uzaklaşmak gerekir. Bizim için birileri düşünmemeli, kendimiz düşünebilmeliyiz. Bırakalım artık, kendimiz olalım. Allah bize akıl vermiş, kullanmasını bilelim. En büyük rehberimiz Kur’an ne güzel öğütler veriyor. Almasını bilene, dinleyebilene ne mutlu…
Özellikle 17. Yüzyılda, Osmanlı kültürü skolâstik düşüncenin etkisine girince, düşünce ve bilimden uzaklaşmalar başlamış. Üretim durmuş ve gelişim gerilemiştir. Osmanlı’da ne kadar doğmatik düşünceye uygun bir ortam olmasa da genelde padişahlar bu taassup kokan düşünceyi ya da düşünceleri fazlaca sürdürmediler. Bu büyük devletin uzun süre yaşamasında bu iyi niyetin etkisi çok büyüktür. Her padişah yanında doğruları söyleyecek bir 'Bilge Şahsiyet'i bulundurmaya çalışmışlardır. Bu kaidenin bozulması ile Osmanlı'nın sihri bozulmuştur. Şikâyetler artmaya ve ayrılıklar çoğalmaya başlamıştır. Çünkü her yeri taassup kokan düşünce kaplamış ve bu ortamı dış devletler çok güzel kullanmışlardır.
Skolâstik düşünce; özgürlüğünü kesin bir dille yasaklayan, düşünmeyi ve düşünerek elde edilecek pozitif bilimleri, bilimsel sonuçları tamamen reddeden ve sadece kilisenin doğrularını doğru olarak kabul eden düşünce tarzıdır. Bu durumun en bilinir örneği Galileo’dur. Bu dönemde kilise dünyanın bir tepsi gibi düz olduğuna inanıyor ve bu şekilde inanılmasını emrediyordu. Yaptığı araştırmalar sonucu bunun böyle olmadığı sonucuna varan Galileo bu araştırmaları yüzünden kiliseye ve İncil’e karşı geldiği için ölüm cezası ile cezalandırılmıştır. 17. yy (1642) yılında bu vb. olaylar yaşanmıştır.
Ortaçağ boyunca Katolik kilisesinin egemenliği altında olan, bilime kapalı dine dayalı düşünce. Bu düşünce Rönesans hareketleri ve Hümanizmle sona erdi.
9 ve 12.yy arasında Müslüman ülkelerde deneysel ve düşünsel bilimlerin doruğa tırmanmıştır. Batı Müslüman bilginlerin buluşlarını kavradıktan sonrasında bilimsel alanda ilerlemeye başladılar.
Avrupa da özellikle Rönesans ve Reform hareketleriyle düşünme konusunda büyük çığırlar açmış. Skolastik düşüncenin etkisinde kurtulup düşünceyi engelleyen zincirleri kırıp geleceğe dair yeni başlangıçlar yapmışlardır. Ortaçağın karanlığından çıkıp düşünerek yeni buluşlara yelken açmışlardır. Temel altyapısını 9. ve 12. yüzyılda İslam toplumlarının ürettiği bilimi, bilim insanların hayatlarını, fikir dünyalarını örnek alarak, sağlam bir altyapıya oturtarak çalışmaya başladılar.
Toplum bazen bizleri yanlış yönlendiriyor. Düşüneni, üreteni öteleyen cümlelerden uzaklaşmak gerekir. Farkında olmadan yanlış telkinlere tabi tutuluyoruz. Büyüklerimiz, toplumdaki kişiler “Aman düşünme, delirirsin, anlayamazsın” gibi… Kur’an da onlarca ayet düşünmeyecek misiniz? Diye insanları uyarıyor. Bizlerde halen “Sakın düşünme, delirirsin kafayı yersin.” Demekteyiz.
Kur’an da bilgi edinme yolları bellidir. Duyu organları, akıl ve vahiyle olur. Düşünmek Allah’ın üzerimize bir farzıdır. Düşünmeyle ilgili birkaç ayet paylaşacağım. Umarız düşünmenin ne kadar önemli olduğunu anlarız.
Bakara / Ayet 219: …İşte böylece Allah, size ayetlerini açıklıyor. Umulur ki siz düşünürsünüz.
Bakara / Ayet 269: Dilediğine hikmet verir, hikmet verilene ise pek çok hayır verilmiş demektir. Ve bunu ancak üstün akıllılar anlar.
Ali imran / Ayet 65: …Siz hiç düşünmüyor musunuz?
Ali imran / Ayet 191: Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler…
Enam / Ayet 80: …Hiç düşünmez misiniz?
Araf / Ayet 176: …Bu kıssayı iyice anlat, belki biraz düşünürler.
Enfal / Ayet 22: Çünkü yeryüzünde dolaşan canlıların Allah katında en kötüsü anlamayan ve düşünmeyen sağırlarla dilsizlerdir.
Yunus / Ayet 3: …Hala düşünüp ibret almayacak mısınız?
Yunus / Ayet 24: …Düşünen bir kavim için ayetlerimizi işte böyle açıklarız.
Yunus / Ayet 100: Akıllarını kullanmayanlar üzerine Allah bir uğursuzluk yükler.
Hud / Ayet 24: Bu iki ayrı grubun meseli, kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir. Bunlar hiç eşit olabilirler mi? Hala düşünmeyecek misiniz?
Rad / Ayet 3: …Düşünecek olan bir kavim için bunda muhakkak ki, ibretler vardır.
Rad / Ayet 19: Şimdi Rabbinden sana indirilenin gerçekten hak olduğunu bilen bir kimse, kör olan bir kimse gibi olur mu? Fakat bunu ancak üstün akıllı ve temiz vicdanlı kimseler idrak ederler.
Hicr / Ayet 75: Gerçekten bunda, düşünen keskin anlayışlılar için ibretler vardır.
Müminun / Ayet 85: …”Öyle ise siz hiç düşünüp taşınmaz mısınız?” de.
Nur / Ayet 61: …İşte Allah düşünüp anlayasınız diye size ayetlerini böyle açıklar.
Neml / Ayet 33: …Düşünsenize!
Ankebut / Ayet 63: …Fakat çokları akıllarını kullanmazlar.
Secde / Ayet 4: …Artık düşünmeyecek misiniz?
Saffat / Ayet 137-138: …Hala akıl edip düşünmez misiniz?
Zümer / Ayet 9: De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” Ancak temiz akıl sahibi olanlar anlar.
Mümin / Ayet 58: Kör ile gören bir olmaz, iman edip Salih ameller işleyen kimseler ile kötülük yapan da bir değildir. Ne kadar da az düşünüyorsunuz!
Zariyat / Ayet 49: …Umulur ki, iyice düşünürsünüz.
Vakıa / Ayet 62: …Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?
''Hiç düşünmez misiniz?'' cümlesi Kuran’da birçok ayette geçmektedir. Rabbimiz düşünerek öğüt almamızı istemektedir.
Şüphesiz günümüzde düşünenler, en çok üretenlerdir. Allah’ın ayetlerinde sürekli insanların düşünmesini istemektedir. Düşününce, üretince daha güzel yarınlar bizleri beklemektedir. Düşünmesini bilene, hikmetini anlayabilene ne mutlu…
Yahya KARAKURT- Eğitimci- Yazar / Diğer Yazıları / Başarısızlığın Nedenleri!/ Başarının Anahtarı İnovasyonda! / Başarılı Olmak
Tweet Paylaş Reklamlar
Verimli Ders Çalışma İçin 10 Kural
İzin alınmadan kopyalanamaz ve kullanılamaz. Her hakkı saklıdır.© Design, By Karakurt