Kaybedilen Değer Oldu Öğretmen!!!

Yaşantımızda her geçen gün beraberinde yeni sorunlar ortaya çıkarmaktadır. Farkına bile varılmadan güzel değerler ardı sıra kaybolmaktadır. Yitirilen güzel davranışlar beraberinde insan kişiliğini olumsuz etkilemektedir. Kişisel sorunlar artınca beraberinde toplumsal bir gerilim oluşmaktadır.  Yozlaşan sistemde değerleri yok edilen insan; ruhsuz bir iskelete dönüşmekte olup, özünü kaybetmekle birlikte, bir robot gibi yaşamaya mahkûmdur.

Peki, insanlarımıza ne oldu da bu hale geldiler? Globalleşen dünyada her toplum kendine ait öz kültürlerinden uzaklaşıp benimsenmeyen, bize uymayan kriterleri beğenmeye başladılar. İyi ve kötü yönleri tartışılır. Toplumlar arasındaki kültür alış verişi geçmişten günümüze artarak devam etmektedir. Önemli olan sürekli iyi olanı kültürümüze entegre etmektir.

Her geçen gün değişen değerler insanı toplumdan uzaklaştırıp kendi kabuğuna çekmiştir. Bu genelde insanı olumsuz etkilemiştir. 

İnsanların birbirine olan güveni ne yazık ki azaldı.  Her gün televizyonlarda onlarca ölüm haberleri alıyoruz. Bu oranlar gitgide artmaktadır. Öğretmenlere yapılan saldırılar eğitimdeki başarıyı olumsuz etkilemekte, doktorlara yapılan saldırılar sağlık sistemini sekteye uğratmaktadır.

Değerleri yok olan zavallı insan, öğretmene de saldırır doktoru da öldürür. İki dakika beklemeyip arabadan inip tetiği çekip insan öldüren malum zatlara ne demeli...

Eğitim sistemi de ne yazık ki istenildiği gibi gitmiyor. Velinin, öğrencinin egemen olduğu ve öğretmenin edilgen bırakıldığı sistemde nasıl bir başarı bekleyebiliriz?

Öğretmenler, eğitim hayatı  boyunca ve sınıftaki deneyimleriyle bir çocuğun başarılı olması için gereken tüm bilgileri aldılar. Bu devirde bir moda var; herkes birbirinin işine karışmakta. İşi bilmeyen, hatta bir kez bile okula gelmeyen veliler acımasızca öğretmeni eleştirebilmektedir. Öğretmenin sağlıklı bir ders yapması için veli ve öğrencinin neler yapması gerektiğini kimse önemsemiyor. Gerekli eğitim ortamı hazırlanmıyor. Öğretmene verilmesi gereken en ideal eğitim ortamı daha düşük seviyelerde. Bu sorunlar devam ettikçe, halen gereksiz konularla gündemi meşgul etmeye ne gerek var. Bakalım birileri ne zaman bunları düşünecek…

Ama maalesef öğretmenin kaliteli eğitim için yaptığı her davranış, verdiği her ders suç sayılıyor. Medyada ve yazılı basında sürmanşet haber olarak veriliyor. Öğrencinin yaptığı her hata, çocuk psikolojisi ve ergenliğe bağlanarak adeta bir kalkan gibi öğrencinin her türlü hatasını örtüyor. Olumsuz davranışların hiçbir bedeli yok…  Sorumsuzluklar bir zincir halkası gibi birbirine bağlandı mı toplumda sıkıntılar daha da artıyor. Her taşın altında öğretmen aranması da bir ilginçtir. Sebebi bile araştırılmadan direkt öğretmen suçlu gösterilmektedir.  Olayda, etkilenen öğretmenin de duygusu ve bir yaşantısı var. Öğretmenin ruhsuz bir robot olmasını bekleyenler var. Ama biz öyle olmayacağız.

Çocuk sorumluluklarını yerine getirmez,  sebebi ailevi sorunlar… Bir bakıma aile suçlu gibi gözükse de temelde yine çocuğa bağlı…

Öğretmenine ya da arkadaşlarına saygısızlık yapar. Hemen ergenliğe bağlanır.

Dersle ilgisi yoktur. Dersle ilgili hiçbir sorumluluğunu yerine getirmez.

Zayıf alır, öğretmen haksızdır. Zamanla geçer…

Ve çocuklar artık eski çocuk değil… Savunma mekanizmaları çok gelişti. Yok çocuk psikolojisi diye diye öğrenciyi de bozdular. Eğitim sistemini de…

Çocuk derste ders dinlemiyor. Aklı sürekli muziplikte, ve öğretmen halen kendini yırtıyor ders anlatacağım diye…

Aslında tüm sorunların kaynağı, okumayan, üretmeyen, kendinden başka kimseye saygı duymayan toplumumuzdur.

Saatlerce televizyon karşısında zaman geçirip, orada gördüğünü hayatta uygulayan toplumumuz yeri gelince öğretmene yükleniyor. Ya da başkalarına söyleniyor. Toplum yapımıza uymayan yüzlerce dizi varken RTÜK ne iş yapıyor anlayabilmiş değilim.  İnsanları tüketen, israfa yönelten doyumsuz reklam ağırlıklı programlar yerine üreten, kendine güvenen, paylaşan bireyler olmaları için çabalasınlar.

Veliler çocuklarının evdeki sorumluluklarını ne kadar yerine getirebildiklerini değerlendirsinler. Ebeveynler çocuklarının kurallara uyması gerektiğini öğretmeleri gerekir. Ve ne kadar sağlıklı bir çocuk yetiştirdiklerini düşünsünler. En iyi şekilde çocuklarını yetiştirsinler.  Yok saldım çayıra mevlam kayıra zihniyetiyle yetişen çocukların psikolojisine  ne demeli...

Kimsenin psikolojisi bozulmasın ama öğretmenin ki de bozulursa bozulsun diyen bir toplumda ne beklemeli...

Öğretmeni çoban yerine koyan bir toplum, koyun yetiştirmeye mahkumdur. Sevgilerimle...

Yahya KARAKURT / Eğitimci / Yazarın Diğer Yazıları / İyi Bir Eğitim ve Öğretmen Arasındaki İlişki

Beynimizin Hangi Tarafı Daha Gelişmiş? / Başarılı Olmak / Başarısızlığın Nedenleri / Beyin Gücü

Reklamlar

 

Nanoteknoloji

Nanoteknoloji Nedir?

Nanoteknoloji Kullanım Alanları

Nanoteknoloji'nin Dünyaya ve Ülkemize Etkileri

Nanoteknoloji Mühendisliği

Biyo-Nanoteknoloji

Nanoteknolojinin Yararları

Patent

Patent Nedir?

Patent Nasıl Alınır?

Maket Tasarımları

Markalar ve Öyküleri

Genel Kültür Soruları

Tübitak Bilim Fuarları

Projeler / Yeni Buluşlar

İnovasyon

İnovasyon Nedir?

İnovasyon ve Girişimcilik

İnovasyon Etkinlik Süreci

İnovasyon Çeşitleri

İnovasyon Örnekleri

İnovasyon ve Patent Kulübü

Haydi İnovasyon Yapalım!

İzin alınmadan kopyalanamaz ve kullanılamaz. Her hakkı saklıdır.© Design, By Karakurt