Yeni Bir Başlangıç
"Her gün bir yerden göçmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel.
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Dünle beraber gitti, cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım." Mevlana
Yine yeni yeniden başlamak gerek hayata… Arkaya bakmadan, usanmadan, yorulmadan, keşke demeden… Başlamak, ah başlamak!
Öyle zamanlar var ki yaşantımızda hiçbir zaman unutmayız. Böyle durumlarda bir sihirli sözcük olan “Abrakadabra‘yı” söylemek isteriz. Bir yenilik ararız. Çıkış noktası için kapılar aralarız. Devamında “Ah keşke” ile başlayan cümleler kurarız. Ne kadar da kötü bir durumdur. Pişmanlıklar, yaşanmışlıklar, hayat sürecin bir film karesi gibi gözünün önünden geçer. Acısıyla tatlısıyla keyif almaya çalışırsın hayatta. Hayat sende bir şeyler almadan sen yoluna bakmalı, yeni çıkış yolları almalı ve yeniden başlamanın hesabını yapmalısın!
Hayat ne de olsa istediğini her zaman bir tepside önüne sunmaz ki...
Yeni bir başlangıç için gerek zaman gerek uyum süreci çoğu zaman sancılı geçer. Beraberinde bir güneş gibi içimizi ısıtır. Yeni farklılıklara uyum sağlama ve benimseme döneminde sonra insanın gözünde bir ışık belirlenir. İşte o zaman hayatında yeni bir dönem başlamış demektir. Yeni bir sayfa yeni bir düzenin ilk aşamalarıdır. Bembeyaz ve yeni yazıları bekleyen bir sayfaya başlangıç ilk karalama ile başlar.
Çoğu zaman yeni başlangıçlar bir kapının kapanmasıyla başlar. Devamında açılan yeni kapı insan için bir umut kapısı olur. Ne kadar istekli olursak o kadar başarılı oluruz.
Yeni başlangıçlar çoğu zaman zor ve sancılı olur. Başlangıç sonrasındaki düzenin oturdu mu o zaman değmeyin keyfinize…
Rivayet olunur ki…
Sultan Mahmut bir gün tüm vezirlerini toplayıp, bana bir yüzük yaptırın ve üzerine öyle bir şey yazdırın ki ona her baktığımda, hüzünlüysem neşeleneyim, neşeliysem hüzünleneyim diye buyurmuş…
Vezirler toplanmışlar dört bir yana haber salmışlar. Sonunda bir gün bir yüzükle sultanın karşısına çıkmışlar, yüzüğü vermişler.
Sultan Mahmut tamam işte bu demiş…
Yüzüğün üzerinde;
“Bu da geçer ya hu” yazıyormuş…
Bazen hayat, bazıları için hiç de güzel bir başlangıç değildir. Ama o başlangıç ne kadar kötü olursa olsun; onu değiştirmek bakış açınızı değiştirmekle başlar. Bu bir dönüm noktasıdır. Önemli olan farkında olmaktır.
Yürümeye ilk adımı atan bir bebeği düşünün. İlk adımı atmak için ilk önce emeklemesi ve devamında bir yerlere tutunarak yürümeye çalışır. Bizim için kolay gözükse de onun için zor olabilir. İlk adımı atar ve kendini yere düşürür. Zaman adımlarından emin olur ve bir adımda iki üç adıma geçer. Geçişle tedirgin olsa da kendini yere bırakır. Bir de bakmışsın yürümeye başlamış. Emeklemeden sonra kendinden emin bir şekilde yürümenin keyfini çıkarır.
Çocuk büyüdükçe kendini keşfe çıkar. Her seferde yeni bir merakla ve azimli öğrenir hayatı. Tutunmaya çalışır, öğrendikçe güveni gelir ve hep yeniden başlangıçlara imza atar.
Yaşantımız aslında başlangıçlarla doludur. Zaten başlangıcın son bulması kişi için hiçte iyi olmayan neticelere sebep olur. Kendini salar, yeniliğe kapanır. Sonuçta kendini kaybeder.
Bakış açımız hayatı yorum yorumlamamızda oldukça etkilidir. Ne kadar olumlu bakarsak o kadar dolu dolu yaşarız hayatı.
Tünelin ucundaki o ışığı bulana kadar mücadeleye devam etmeliyiz. Zaten hayat sürprizlerle doludur. Onu bulmak, yakalamak gerek. Zor zamanlarda mücadele ederek yenebilmek, yenmek ve yeni adım atmak ne kadar önemlidir. Bu durumda her şey ilk adımla başlar. Düşünsel ve zihinsel hazır bulunuşluk olayları daha hızlı değerlendirmemize sebep olur. Fark edelim farkındalık yaratalım geleceğe dair güzel adımlar atalım.
Hayat her daim sonlarla biter, ancak önemli olan sonların yeni bir başlangıç olduğunu bilmektir…
Yahya KARAKURT- Eğitimci- Yazar / Diğer Yazıları / Başarısızlığın Nedenleri!/ Başarının Anahtarı İnovasyonda! / Başarılı Olmak
Reklamlar
Verimli Ders Çalışma İçin 10 Kural
İzin alınmadan kopyalanamaz ve kullanılamaz. Her hakkı saklıdır.© Design, By Karakurt