Cumhuriyetimizin kurucusu 
		
		Atatürk, tarımda modern teknikleri 
		kullanılması, çevre üreticilere örnek olması ve onların nitelikli fidan, 
		fide, damızlık ihtiyaçlarının karşılanması için kişisel mülki olan 
		Yalova’nın doğusundaki ‘Millet Çiftliği’ni bu amaca uygun olarak 
		düzenletmiştir. Çiftlik içinde, deniz kıyısında, ikameti için 1929 
		yılında bir çınarın yanında iki katlı mütevazi bir köşk yapılmıştır. 
		
  
        
 
  ‘Yalova Benim Kentim’ diyen Atatürk Yalova ile yakından ilgilenmiştir.
	Yalova’ya 1936 yılındaki gelişinde Millet 
	Çiftliği’ndeki köşkün pencerelerini zarar vereceği için yanındaki çınarın 
	dalını kesileceğini öğrenir. Ağacın bir dalının bile kesilmesini istemeyen 
	Atatürk köşkün ağaçtan uzaklaştırılmasını ister. Görev İstanbul Belediyesi 
	Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi’ne verilir. Sorumlu baş mühendis Ali Nuri 
	(ALNAR) binanın temellerini açtırır. Temellerin altına zor ve çok yavaş ta 
	olsa raylar döşenir. Bina rayların üzerinde doğuya doğru 4 m kaydırılır. 11 
	Ağustos 1936 günü yapılan bu işlemi yanında bulunan kız kardeşi Makbule 
	(ATADAN) Hanım, Affet (İNAN) Hanım, Yunus Nadi (ABALIOĞLU), Muhafız K. 
	İsmail Hakkı (TEKÇE), Yaver B.N.B. Nasuhi Bey ve diğer ilgililerle baştan 
	sona izler. 
  
	Atatürk 11 Haziran 1937’de şahsına ait bütün taşınamaz mallar gibi bu Köşkü 
	de Türk Milletine bağışlar.
	Diğer tüm köşkler gibi ‘Yürüyen Köşk’de halen müze olarak korunmaktadır.
	Atatürk’ün bir dalının bile kesilmesini 
	istemediği Ulu Çınar ve yanındaki köşk, ağaç sevgisi ve çevre bilincinin de 
	bir anıtı olarak ziyaretçilerini beklemektedir.
	
	Yürüyen Köşk ‘Atatürk bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ arazisi 
	içindedir ve Enstitü Atatürk’ün 1920'li yıllarda gösterdiği Türk Tarımın 
	ileri tekniklerle donatılması amacı doğrultusunda bilim, hizmet ve nitelikli 
	materyal üretim amaçlı hizmetlerini sürdürmektedir.
	
	Atatürk Hakkında Tüm 
	Bilgiler