Okumak, doğduğu andan itibaren birçok eğitim süreci geçiren insan
için en kolay ve en etkili öğrenme yollarından birisidir.
Sahip olduğumuz bilgilerin çoğunu okuyarak elde ederiz. Gelişmemiş
ülkelerde toplumların karşılaştıkları sorunların en büyük kaynağında ise
eğitimsizlik yer almaktadır. İnsan hayatını etkileyen en önemli
faktörlerden birisi de okumaktır.
Okuma yeni başlangıçtır.
Okuma hayatı algılamadır.
Okuma sonu olmayan bir yolculuktur.
Okuma en büyük keşiftir.
Okuma en iyi arkadaştır.
Okuma alışkanlığı toplumdaki tüm bireylerin edinilmesi gereken bir
davranıştır.
Bir insanın kelime hazinesi ne kadar genişse, anlama kapasitesi o kadar
yüksektir.
İslam’ın ilk emri “Oku” dur. Gerçekten okuyor muyuz acaba?
Diğer kitaplar bir yana Yüce Yaradan’ın
kitabını okudunuz mu? Anlamaya çalıştık mı acaba? Üzerinde düşündük mü?
Sorular sorduk mu? Fikir alışverişi yaptık mı? Bu soruların ne yazık ki
sonu gelmiyor. Okuyalım, anlamaya çalışalım, geliştirelim kendimizi, güç
toplayalım. Neden sonuç ilişkileri yaratalım. Belki o zaman daha iyi
anlar, daha iyi yorumlar, daha iyisini görürüz.
Okumak büyük bir tutkudur, barut gibidir
bir kere tutuşunca artık sönmeyen bir meşaledir. Aydınlatır ne varsa,
cahilliği köreltir, insanlara yeniden yol gösterir.
Kitap Okuyan ve Okumayan Öğrenciler Deneyi
Gelişen beyin her şeyi daha çabuk kavrar. Bir Japon eğitimci şöyle bir
deney yapar: ‘Otuz öğrenciye bir ay boyunca matematik dersi verdirir.
Sonunda sınav yapar öğrenciler eşittir. Öğrencileri ikiye ayırır. Bir
gruba kitap okutur, diğer gruba spor yaptırır. Bir ay sonra bunları aynı
sınıfta toplayarak, kimyadan ilk defa gördükleri bir konuyu anlatır.
Ders sonunda sınav yapar, kitap okuyanların çoğunluğu spor yapanlara
oranla daha başarılıdır.
Kitaplar insan dağarcığında onlarca
kelime bırakır. Okudukça güçleniriz. Okudukça kelimelere hükmederiz.
Voltaire: ‘Okuma, ruhu yüceltir.’ demiş.
Dale Carnegie: ‘Her gün yirmi otuz sayfa okumakla kısa bir zaman içinde
kültürünüzü yükseltip kitaplıklar devretmiş olursunuz. Kitap okuduğunuz
zaman bir tek kelimeyi bile anlamadan geçmeyiniz, sözlüğünüz daima
yanınızda bulunsun.’ diyor.
Evreni anlamak, algılamak, ötesini görmek için çok okumalı, araştırmalı
ve bilgi sahibi olmak zorundayız. Zira bize verilen en büyük nimet
akıldır. Aklımız sayesinde düşünüyor, düşündükçe farkına varıp, hayatı
daha iyi yorumluyoruz.
Bilgi çağında yaşıyoruz. Başarının en önemli kaynağı bilgidir.
Bacon: ‘Bilgi, güçtür.’ der.
Okuyan insan, zihni daha iyi çalışır daha iyi, fikir üretir. Kitap
okurken cümleler arasında kaybolur. Aynı duyguları yaşar, yeni
arkadaşlıklar edinir, değişik diyarlara seyahat eder.
Düşünceler zihnimizde yer edinir,
yeniden hep yeniden kendini bulur, değiştirir, yeniler, hayata bambaşka
bakar, yeni güzellikler yaratır.
Okuma, düşünme yeteneğimizi geliştirir ve kelime hazinemizi
genişletir. Okuma sayesinde kendimizi ifade yeteneğimiz gelişir, daha
etkili konuşuruz. Yazma yeteneğimiz yine okumayla daha iyi seviyeye
gelir.
Okuyan kişilerin hayata bakışları farklıdır. Kendilerine güven duyup,
düşünce ufukları ve olayları değerlendirme kabiliyetleri oldukça
yüksektir. Okuyan kişilerin kelime dağarcıkları oldukça yüksektir.
Toplum içerisinde kendini oldukça rahat hisseder, sosyal bir kişiliğe
sahip olup kültür düzeyleri yüksek kişilerdir. Okuma aşkınızın hiç
eksilmemesi dileğiyle… Bol okumalar…
Yahya Karakurt / Eğitimci- Yazar /
Diğer Yazıları
/
Karakter
Eğitimi
Bilim İnsanları
/ Ünlü
Yazarlar /
Ünlü
Ressamlar /
Ünlü Müzisyenler /
Türk Büyükleri
/ Türk Bilim
İnsanları /
Ünlü Matematikçiler
/ Ünlü
Fizikçiler